Çin’in kuzeydoğusundaki sakinler bu kış nükleer enerji kaynaklı ısıtmadan yararlanacak

Çin’in kuzeydoğusundaki sakinler bu kış nükleer enerji kaynaklı ısıtmadan yararlanacak
TT

Çin’in kuzeydoğusundaki sakinler bu kış nükleer enerji kaynaklı ısıtmadan yararlanacak

Çin’in kuzeydoğusundaki sakinler bu kış nükleer enerji kaynaklı ısıtmadan yararlanacak

Çin’in kuzeydoğusundaki Liaoning eyaletinde bulunan Hongyanhe Nükleer Santrali, ülkenin ilk nükleer santrali ve bölgedeki en büyük enerji yatırım projesi olarak biliniyor.
People’s Daily gazetesi, Hongyanhe Nükleer Santrali’nin 6. ünitesinin tam olarak faaliyete geçtiğini ve toplam 6,7 milyon kilovat kapasitesiyle ülkede en büyük kapasiteye sahip ve dünyanın üçüncü büyük nükleer elektrik santrali haline geldiğini bildirdi.
Santral, bu kış Hongyanhe kasabasında 242 bin 400 metrekarelik bir alanda sakinlere nükleer enerji kaynaklı ısıtma sağlamaya hazır.
Nükleer enerji kaynaklı ısıtma, kömürle ısıtmadan daha verimli olacak ve karbon emisyonu içermeyecek.
Santral yaklaşık 90 milyar yuana (12.56 milyar dolara) mal oldu ve toplam kurulu kapasitesi 6,7 milyon kilovattan fazla.
6 ünitesi tam kapasitede çalışırsa, santral her yıl 48 milyar kilovat üretebilir. Bu da, Liaoning eyaletindeki toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor.
Santral böylece karbondioksit emisyonlarını yaklaşık 39,93 milyon ton azaltacak.
Bu da, aynı zamanda standart kömür tüketimini 14,52 milyon ton azaltmakla ve 108 bin hektar orman dikilmesiyle eşdeğer.
Shandong eyaletindeki Haiyang şehri, Nuanhe-1 nükleer santrali ile geçen yılın sonunda ısıtma üretimi için kömürü tamamen terk eden ilk Çin şehri oldu.



Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
TT

Hong Kong'da tartışma yaratan öneri: "Yönetimin karalanması yasaklansın"

Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)
Hong Kong Baş Yöneticisi John Lee (Reuters)

Shweta Sharma Muhabir 

Hong Kong'un yasama meclisi, milletvekillerinin yönetimi "karalamasını" yasaklayacak ve Pekin'in kent üzerindeki genel kontrolüne "samimi destek" verilmesini zorunlu kılacak bir dizi yeni etik kural teklif etti.

Sadakati sağlamayı amaçlayan kurallar, bunların ihlali durumunda uzaklaştırmalar ve maaş kesintilerini de içeren 5 aşamalı bir ceza sistemi öngörüyor.

Hong Kong Yasama Konseyi'ne (LegCo) bu hafta sunulan yeni etik kuralların, Meclis Komitesi tarafından incelendikten sonra bir sonraki yasama döneminin başında yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Belgeye göre milletvekillerinin görevlerini yerine getirirken "Baş Yönetici'ye" ve Özel İdari Bölge (ÖİB) yönetimine "samimi destek" vermeleri ve yapıcı bir tutum sergilemeleri gerekiyor.

Metinde "Baş Yönetici'nin ve ÖİB yönetiminin görevlerindeki güvenilirliğini kasten karalamamalı; yürütmenin liderliğindeki yönetimin etkinliğini isteyerek zayıflatmamalı ya da baltalamamalılar" diye ekleniyor.

Ayrıca yalnızca Pekin'e ve Çin Komünist Partisi'ne (ÇKP) sadık kişilerin Hong Kong'da kamu görevi üstlenebileceği yönündeki emirlere atıfta bulunarak "Hong Kong'u vatanseverlerin yönetmesi" ilkesinin kapsamlı bir şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulunuyor.

Hong Kong Free Press'e göre LegCo Başkanı Andrew Leung, kuralların milletvekillerinin konuşmasını engellemeyeceğini söyledi ancak "kırmızı çizgiyi aşmamaları" gerektiğine dair onları uyardı.

LegCo yeni kuralları uygulamak için Üyelerin Menfaatleri Komitesi'nin rolünü genişleterek adını "Yasama Konseyi Denetleme Komitesi" olarak değiştirmeyi önerdi.

Yeniden yapılandırılan bu organ, milletvekilleri hakkındaki şikayetleri soruşturma ve disiplin cezaları uygulama yetkisine sahip olacak.

Gözlemciler bu etik kuralların, 2020'de çıkarılan ulusal güvenlik yasasından bu yana siyasi muhalefet üzerindeki denetimi sıkılaştırmak ve yalnızca Pekin yanlısı "vatanseverlerin" Hong Kong'u yönetmesini sağlamak amacıyla yürütülen daha geniş kapsamlı bir baskının parçası olduğunu belirtiyor.

Çin anakarasına sınır dışı edilmeleri öngören bir yasa tasarısına tepki olarak 2019'da patlak veren hükümet karşıtı kitlesel protestoların aylarca sürmesinin ardından Pekin, Haziran 2020'de ulusal güvenlik yasasını yürürlüğe koyarak muhalefeti etkin bir şekilde susturdu.

O zamandan beri, önde gelen birçok aktivist ya yargılanıyor ya hapse atılıyor, demokrasi yanlısı medya kuruluşları kapatılıyor ve sivil toplum örgütleri dağılıyor veya faaliyetlerini gizlice sürdüyor.

Mart 2021'de Pekin, Hong Kong'u yalnızca "vatanseverlerin" yönetebilmesini sağlamayı amaçlayan bir yasa çıkardı.

Bu reformla yasama meclisindeki demokratik temsil azaldı, seçimlere daha sıkı denetim geldi ve adayları değerlendirmek için Pekin yanlısı bir inceleme komitesi kuruldu.

Hong Kong yönetimi bu değişikliğin kentin istikrarını ve refahını koruyacağını iddia etse de demokrasi yanlısı adayların seçime girmesini fiilen engellediği için uluslararası kamuoyundan geniş çapta eleştiriye maruz kaldı.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/asia