Las Vegas'taki otelde ölen nisandan bu yana üçüncü yunus

K2, nisandan bu yana Mirage Gizli Bahçe ve Yunus Yaşam Alanı'nda ölen üçüncü yunus oldu

11 yaşındaki K2, nisandan bu yana Las Vegas'taki otelde ölen üçüncü yunus (Mirage)
11 yaşındaki K2, nisandan bu yana Las Vegas'taki otelde ölen üçüncü yunus (Mirage)
TT

Las Vegas'taki otelde ölen nisandan bu yana üçüncü yunus

11 yaşındaki K2, nisandan bu yana Las Vegas'taki otelde ölen üçüncü yunus (Mirage)
11 yaşındaki K2, nisandan bu yana Las Vegas'taki otelde ölen üçüncü yunus (Mirage)

ABD'de 11 yaşındaki bir yunus, Las Vegas'taki Mirage otelinde nisandan beri ölen bu deniz memelisi türünden üçüncüsü oldu.
MGM Resorts International'a göre, şişe burunlu yunus K2, cumartesi günü Mirage Gizli Bahçe ve Yunus Yaşam Alanı'nda öldü.
Şirket, turizm merkezinde doğan K2'nin solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğünü açıkladı. Ölüm nedenine ilişkin soruşturma yürütülürken tesis geçici olarak kapatıldı.
The Independent'ta yer alan habere göre nisanda, 13 yaşındaki şişe burunlu yunus Bella mide-bağırsak iltihabı tedavisi gördükten sonra ölmüştü. Bu ay 19 yaşındaki şişe burunlu yunus Maverick, akciğer enfeksiyonu nedeniyle tedavi gördükten sonra hayatını kaybetti.
Mirage'ın geçici başkanı Franz Kallao yaptığı açıklamada, "Hepimiz, özellikle de hayvanlarımızı her gün seven ve onlarla ilgilenen muhteşem hayvan sağlığı ve bakım ekiplerimiz bu trajik kayıptan dolayı çok üzgünüz" dedi.
Kallao, "Anne yunusumuz Düşes'in K2'yi doğurduğu gün ekibimizin çoğu havuz başındaydı. İlk nefesini aldığında içleri rahatladı. Onun büyümesini ve öğrenmesini, bebeklikten ergenliğe ve nihayet yetişkinliğe geçişini izlediler. K2 çok konuşkandı, enerjikti, oyuncaklarını severdi ve neşe saçardı. Bizi her zaman gülümsetirdi" ifadelerini kullandı.
Kallao sözlerine şunları ekledi:
"Bizim için hiçbir şeyin, bakımımıza emanet edilen hayvanların sağlığı, güvenliği ve refahından daha önemli olmadığını ne kadar vurgulasam azdır. Çabalarımızı yunuslarımız için mümkün olan en güvenli ortamı ve en iyi bakımı sağlamaya odaklamak, ekibimize yaşananları sindirmek ve yas tutmak için ihtiyaç duydukları zamanı vermek amacıyla Gizli Bahçe ve Yunus Yaşam Alanı'nı geçici olarak kapatıyoruz."
Deniz Memelileri Parkları ve Akvaryumları Birliği, bir şişe burunlu yunusun ortalama yaşam süresinin 28-29 yaş civarında olduğunu belirtiyor.
Kuruluşun internet sitesinde "bugün ABD'deki hayvanat bahçeleri ve akvaryumlarda bulunan yunusların vahşi doğadaki yunuslar kadar ya da daha uzun yaşadıkları" belirtiliyor.



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research