İsrail'de ekinlerin yok olmasının arkasında ‘kumul gecko’ mu var?

Uzmanlar, kumul geckonun tek besininin böcekler olduğunu bildirdi.

Kumul gecko sürüngeni.
Kumul gecko sürüngeni.
TT

İsrail'de ekinlerin yok olmasının arkasında ‘kumul gecko’ mu var?

Kumul gecko sürüngeni.
Kumul gecko sürüngeni.

İsrail’de ‘geko’ olarak adlandırılan kumul gecko’nun mahsullerin yok olmasına neden olduğu belirtildi.  Yediot Aharonot’un haberine göre söz konusu iddialar uzmanlar reddedildi.
Şarku’l Avsat’a değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, ‘geko’ adı verilen Mısır geckosunun böcek yediğini ve tarımsal ürünlere herhangi bir zararlı etkisinin olmadığını bildirdi.
Kahire Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden Profesör Nadir Nureddin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘gekolar’ ile tarımsal ürünlerin yok olmasıarasında kurulan bağlantıyı şaşkınlık verici olarak niteleyerek “Ekinleri, çekirge gibi böcekler yer. Ancak geckonun besini sivrisinekler ve böceklerdir” dedi.
Nadir Nureddin, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Mısır gekoları da dahil olmak üzere tüm kertenkeleler hiçbir şekilde zararlı değildir. Aksine zararlı böceklerle beslenip çevreyi onlardan temizlerler.”
Mısır'ın Reşit şehrinde sürüngen yetiştiricisi olan Muhammed Vecih de Mısır gekosu ile mahsullerin yok edilmesi arasında kurulan bağlantının anlamsız olduğu belirtti. Vecih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Her çeşit kertenkelem var ve tek besinlerinin böcekler olduğu biliniyor. Gekoların tarımsal ürünleri besin olarak kullandığını ilk kez duyuyorum" dedi.
Vecih, açıklamalarının devamında "Bu sürüngenlerin tek tehlikesi, yiyeceklere bulaşabilmeleri ve evlerde bulunurlarsa tehlike oluşturmalarıdır. Ancak tarımsal ürünler için hiçbir şekilde tehdit oluşturmuyorlar" ifadesini kullandı.
İsrail gazetesi Yediot Aharonot dün, Doğa ve Parklar Kurumu’nun ‘bölgede yayılmaya başlayan, baş döndürücü bir hızla çoğalan ve tarım ürünlerini yiyip bitiren Mısır kertenkelelerini (kumul gecko) ve diğer kertenkele türlerinin yerini bulmak için Araba Vadisi sakinlerinden yardım istediğini’ aktardı.
Tel Aviv Üniversitesi'nde Profesör Şay Meri söz konusu gazeteye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Mısır kertenkeleleri her şeyi yiyebilir, herhangi bir zorluğun üstesinden gelebilir ve ekosisteme büyük zarar verme potansiyeline sahiptir. İsrail Doğa ve Parklar Kurumu, bu türlerin yerlerini tespit etmek, onları çember içine almak ve daha fazla yayılmalarını önlemek için bölge sakinlerden yardım istiyor."



Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
TT

Suda kalan parmakların hep aynı şekilde buruştuğu bulundu

Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)
Parmakların suda kalınca buruşmasının nedeni damarların sıkışması (Binghamton Üniversitesi)

Suda uzun süre kalınca parmaklarda oluşan buruşmanın hep aynı desene sahip olduğu tespit edildi. 

Banyo yapınca veya bir süre yüzünce el ve ayak parmakları buruşmaya başlıyor. Bunun nedeni ilk başta parmakların suyla dolması gibi gelebilir ancak durum öyle değil.

Koldan ele doğru uzanan medyan sinirinde hasar olan kişilerin parmaklarının buruşmadığını 1935'te fark eden bilim insanları, sürecin sinir sistemiyle alakalı olduğu sonucuna varmıştı. 

Uzmanlar derinin altındaki damarların büzüşmesi sonucu parmaklardaki kırışıklıkların oluştuğunu söylüyor.

Binghamton Üniversitesi'nden Guy German, 2023'te The Conversation'da kaleme aldığı yazıda "El ve ayaklar birkaç dakikadan daha uzun süre suyla temas ettiğinde, ciltteki ter kanalları açılarak suyun cilt dokusuna akmasına izin verir. Eklenen bu su, cildin içindeki tuz oranını azaltır. Sinir lifleri beyne daha düşük tuz seviyeleri hakkında bir mesaj gönderir ve otonom sinir sistemi kan damarlarını daraltarak yanıt verir" diye süreci açıklamıştı.

Yazısının ardından çeşitli yorum ve sorularla karşılaşan German'a bir öğrenci "Peki kırışıklıklar hep aynı şekilde mi oluşuyor" diye sormuş. German ve ekip arkadaşları bunu yanıtlamak adına bir deney yürüttü. 

Bulguları hakemli dergi Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials'ta yayımlanan çalışmada bir grup katılımcının elleri 30 dakika boyunca suda tutuldu ve ardından fotoğrafları çekildi.

24 saat sonra aynı işlemi tekrarlayan araştırmacılar görüntüleri karşılaştırınca parmaklarda aynı desenlerin oluştuğunu gördü. 

German "Kan damarları pozisyonlarını çok fazla değiştirmez. Biraz hareket ederler ancak diğer kan damarlarına göre son derece sabittirler" diyerek ekliyor: 

Bu da kırışıklıkların aynı şekilde oluşması gerektiği anlamına geliyor ve biz de öyle olduğunu kanıtladık.

Araştırmacılar yeni çalışmanın adli tıpa katkı sağlayabileceğini ve uzun süre suda kalan cesetlerin kimliğini tespit etmede kullanılabileceğini düşünüyor.

German ayrıca derinin suda kalmasıyla ilgili daha fazla soruya cevap aramayı umduğunu da belirtiyor.

Independent Türkçe, IFLScience, Popular Science, Conversation, Journal of the Mechanical Behavior of Biomedical Materials