ABD'de havacılık istihbaratı ofisinin logosuna UFO eklenip silindi

Kurum, ofisin "hata yaparak resmi olmayan ve yanlış bir logo yayımladığını" belirtti

Fotoğraf: Ulusal İstihbarat Havacılık Müdürlüğü
Fotoğraf: Ulusal İstihbarat Havacılık Müdürlüğü
TT

ABD'de havacılık istihbaratı ofisinin logosuna UFO eklenip silindi

Fotoğraf: Ulusal İstihbarat Havacılık Müdürlüğü
Fotoğraf: Ulusal İstihbarat Havacılık Müdürlüğü

Bir ABD istihbarat ajansının logosuna UFO görseli eklendi ve daha sonra kaldırıldı.
CyberScoop'un bu haftaki haberine göre, ajansın yanlışlıkla yayımlandığını belirttiği geçici logoda bir Rus savaş uçağı da var gibi görünüyordu, bu da birçok kişinin bunun bir şaka olduğunu düşünmesine yol açtı.
Ulusal İstihbarat Direktörü'ne bağlı ve havacılığı takip eden bir ofis olan Ulusal İstihbarat Hava Alanı Müdürü'nün sözcüsü, CyberScoop'a verdiği demeçte, NIM-Aviation olarak da bilinen ofisin "hata yaparak resmi olmayan ve yanlış bir logo yayımladığını" söyledi.
Hava alanı konularında direktörün ana danışmanı olan ofis, gökyüzündeki tehditlerle ilgili istihbaratı tespit ve analiz ediyor.
The Independent'ta yer alan habere göre geçen yıl haziranda ofis, ABD Kongresi'ne verilen ve tanımlanamayan hava olaylarını detaylandıran bir raporun ortak yazarıydı.
Logonun ilk ne zaman yayımlandığı belirsizliğini koruyor fakat belgeselci ve UFO meraklısı Jeremy Corbell logoyu cumartesi gecesi Twitter'da paylaştı:
"Ulusal Havacılık İstihbarat Müdürü için fena bir yeni logo değil. Resmi amblemde bir Lazar UFO'su mu? Hahahhahaha. Radikal. Bunu yaptıklarına hâlâ inanamıyorum."

Askeri topluluk sitesi Sandboxx'ta bir kullanıcı, "(Dünyanın her yerindeki) devlet kurumlarının yabancı hava araçlarının tasvirlerini yanlışlıkla resmi görsellere dahil etmesinin nadir olmadığını ama havacılıkta uzmanlaşmış bir istihbarat örgütünün böyle bir hata yapma ihtimalinin son derece düşük olduğunu" yazdı.
Yazar, logodaki jetin bir Rus Sukhoi Su-57 Felon'a benzediğini belirtirken, bazı Twitter kullanıcıları da bunun bir Adobe hazır görseline benzediğini belirtti.

ABD Donanması 2019'da, pilotlar tarafından izlenen tanımlanamayan nesnelerin sızan görüntülerinin gerçekliğini doğrulamış ancak halkın görmesi için uygun olmadıklarını belirtmişti.
Şekere benzerliği nedeniyle Tic Tac olarak adlandırılan bir nesne, 2004'te Kaliforniya'da, 18,2 kilometreden 15 metreye sadece saniyeler içinde alçaldığı sırada kameralarla kaydedilmişti.
Pilot Chad Underwood 2019'da New York Magazine'e, "Dikkatimizi çeken kısım, objenin normal fizik yasaları çerçevesinde hareket etmemesiydi" diye konuşmuştu.
Halk tarafından bu tür olgular için tipik olarak kullanılan UFO veya Tanımlanamayan Uçan Nesneler ifadesi, onları UAP'ler (Tanımlanamayan Hava Olayları) olarak adlandırılan ordu tarafından kullanılmıyor. 



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.