2. Riyad Uluslararası Felsefe Konferansı Aralık ayında yapılacak

İlk konferansta elde edilen başarı, Suudi Arabistan’ın felsefe alanındaki rolünün güçlenmesine katkıda bulundu (Şarku’l Avsat)
İlk konferansta elde edilen başarı, Suudi Arabistan’ın felsefe alanındaki rolünün güçlenmesine katkıda bulundu (Şarku’l Avsat)
TT

2. Riyad Uluslararası Felsefe Konferansı Aralık ayında yapılacak

İlk konferansta elde edilen başarı, Suudi Arabistan’ın felsefe alanındaki rolünün güçlenmesine katkıda bulundu (Şarku’l Avsat)
İlk konferansta elde edilen başarı, Suudi Arabistan’ın felsefe alanındaki rolünün güçlenmesine katkıda bulundu (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Edebiyat, Yayıncılık ve Çeviri Kurumu, 2. Riyad Uluslararası Felsefe Konferansı’nın 1- 3 Aralık tarihlerinde Riyad’daki Kral Fahd Ulusal Kütüphanesi’nde gerçekleşeceğini açıkladı.
Çeşitli ülkelerden düşünürler, filozoflar, bilim adamları, sanatçılar, astronotlar, yazarlar ve tarihçilerin katılacağı konferans, ‘Bilgi ve Keşif: Uzay, Zaman ve İnsanlık’ başlığı altında düzenlenecek.
Edebiyat, Yayın ve Çeviri Kurumu CEO'su Muhammed Hasan Alvan, ilk konferansın Suudi Arabistan’ın felsefe alanındaki uluslararası rolüne katkıda bulunduğu ve bu yıl, önde gelen filozofları ve konuşmacıları konferansa çekmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu yılki konferansta dünyanın farklı ülkelerindeki eğitim sistemlerinin günümüzde karşı karşıya kaldıkları temel sorunlar hakkında katılımcıların fikir alışverişinde bulunması ve geçen yıl elde edilen başarıya katkıda bulunmak için farklı kültürler arasında diyaloğun teşvik edilmesi amaçlanıyor.
Alvan, konferansın Suudi Arabistan’daki ve dünyadaki felsefi çalışmaları ortak bir zeminde buluşturmak ve alandaki çalışmaların desteklenmesi için her yaştan katılımcının konferansta memnuniyetle karşılanacağını belirtti.
Bu yılki konferans, bilim ve felsefenin aynı noktada buluşması için yapılıyor. Katılımcılar çağdaş bilim, keşif etiği, bilimde adalet, son teknolojik gelişmeler, yapay zeka, uzay diplomasisi, iklim değişikliği ve çevre krizleri gibi birçok bilimsel ve felsefi konuyu ele alacak.
Konferansta ele alınan konular ve atölye çalışmalarına ek olarak katılımcılar çeşitli panellere ve etkinliklere katılacak. Konferansta çocukların etkinliklerini geliştirmesi için bir stant bulunacak. Genç nesiller, konferans ile entelektüel ve felsefe alanlarda bilgi ve becerilerini geliştirebilecek.
‘Fikirler Festivali’ sloganı ile düzenlenen ilk festivalin teması ‘beklenmeyen’ idi. Suudi Arabistanlı ve diğer ülkelerden gelen filozof ve düşünürler, felsefedeki birçok konuyu tartışarak çeşitli aktivitelere katıldı. Konferans, uluslararası medyanın dikkatini çekmişti.



Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
TT

Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)

Mina, hacıların Zilhicce ayının sekizine denk gelen Terviye Günü’nü, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak, tevbe, istiğfar ve tekbir getirerek Yüce Allah'a yaklaşmak ve ondan mağfiret dilemek için geçirdikleri hac yolculuğunun ilk durağıdır.

Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. Harem sınırları içinde, kuzey ve güney tarafları dağlarla çevrili bir vadidir. Mekke tarafında Cemretü'l-Akabe, Müzdelife tarafında ise Muhassir Vadisi ile sınırlandırılmış olup sadece Hac döneminde iskân edilmektedir.

gfxsdfg
Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. (SPA)

Tarihçiler, Mina adının, hacda dökülen meşru kanlardan dolayı verildiğini, bazıları da Arapların insanların toplandığı her yer için ‘Mina’ demesi gibi insanların orada toplanmasından dolayı bu ismin verildiğini düşünmektedir.

Mina, tarihi ve dini önemi olan bir yerdir. Hz. İbrahim (as) burada şeytanı taşlamış ve Hz. İsmail'in (as) kurbanını kesmiş, ardından Hz. Muhammed (sav) Veda Haccı'nda bu eylemi doğrulamış ve tıraş olmuş. Bunun ardından Müslümanlar da Cemarat'ta şeytan taşlayarak, kurbanlarını keserek ve tıraş olarak peygamberlerinin sünnetine uymuşlardır.

Dünyanın dört bir yanından gelen hacı adayları, Meş'ar-i Haram’da Terviye Günü’nü geçirirler. Burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarlar ve Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak orada gecelerler.

xscd
Hacı adaylarının çoğu, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak Mina'da gecelerler. (SPA)

Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat'ta vakfeye durduktan ve Müzdelife'de uyuduktan sonra, onuncu günün sabahı Mina'ya dönerler. Küçük, orta ve büyük cemrede şeytan taşlamak için üç günlük teşrik günlerini Mina'da geçirirler.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından hayata geçirilen en büyük projelerden biri olan dünyanın en büyük çadır kenti, her yaştan ve etnik kökenden 6,2 milyon hacıyı ağırlamak üzere Mina'da tahmini 5,2 milyon metrekarelik bir alanda yer almaktadır.

yhjmukö
Mina, dünyanın en büyük çadır kenti olarak kabul ediliyor. (SPA)

Mina’nın yasal yüzölçümü 7,82 kilometrekare olarak tahmin edilmektedir ve sadece 4,8 kilometrekaresi, yani yüzde 61'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzde 39'u ise zirveleri vadi seviyesinden yaklaşık 500 metre yükselen engebeli dağlardan oluşmaktadır.

Mina, tarihi simge yapılarıyla ünlüdür. Bunlar arasında taş atılan üç sütun ve adını dağın yüksekliğinden inen ve su akışının üzerinde yükselen şeyden alan, Mina Dağı'nın güney yamacında, Hz. Muhammed (sav) namaz kıldığı ve dua ettiği küçük cemreye yakın bir yerde bulunan Hayf Mescidi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önceki peygamberler burada namaz kılmışlardır ve bu mescid günümüze kadar ayakta kalmıştır. Öneminden dolayı genişletilerek Hicri 1407 yılında yeniden inşa edilmiştir.

xcvdfbgrn
Hayf Mescidi, Mina'nın ünlü tarihi simgeleri arasında yer alıyor. (SPA)

Burada gerçekleşen meşhur tarihi olaylardan birisi de Akabe Biatları’dır. İlki, Hicret'in 12. yılında, ikincisi ise ertesi yıl gerçekleşmiştir. Hicri 144 yılında Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, Ensar'ın Rasulullah'a (sav) biat etmesinin yıldönümünü anmak için Biat Mescidi'ni (Akabe Mescidi) inşa ettirdi.

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in hükümeti, hacıların Mina'da geçirdikleri süreyi ve yönetimin hacıların ibadetlerini yerine getirdikleri süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak gereksinimlerin büyüklüğüne olan inancını göz önünde bulundurarak Mina'ya ilgi gösterdi.

sdfvertbgy
Hacı adayları her yıl birkaç günlüğüne Mina'da bir araya geliyor. (SPA)