Gwyneth Paltrow üvey anneliğe dair tek pişmanlığını paylaştı

"Keşke ben de böyle yapsaydım"

Paltrow, Yedi ve Aşık Shakespeare gibi ünlü yapımlarda yer almıştı (Reuters)
Paltrow, Yedi ve Aşık Shakespeare gibi ünlü yapımlarda yer almıştı (Reuters)
TT

Gwyneth Paltrow üvey anneliğe dair tek pişmanlığını paylaştı

Paltrow, Yedi ve Aşık Shakespeare gibi ünlü yapımlarda yer almıştı (Reuters)
Paltrow, Yedi ve Aşık Shakespeare gibi ünlü yapımlarda yer almıştı (Reuters)

Oyuncu Gwyneth Paltrow, üvey annelik hakkında tek pişmanlığını açıkladı.
ABD'li aktris, eşi Brad Falchuk'un podcast'i "Goop"un salı günü yayımlanan bölümünde üvey annelikle ilgili deneyimlerini paylaştı.
50 yaşındaki oyuncu, başlarda basmakalıp haline gelmiş "şeytani üvey anne" rolünden başka bir şey bilmediğini ve çok zorlandığını söyledi.
Paltrow, "Üvey annelik konusunda tavsiye isterseniz, en baştan onlara kendi çocuklarınız gibi davranmanız gerektiğini söylerim. Keşke ben de böyle yapsaydım" dedi.
Oyuncu, Falchuk'un önceki evliliğinden çocukları 18 yaşındaki Isabella ve 16 yaşındaki Brody'e üvey annelik yapıyor.
Bunun yanı sıra 2016'da ayrıldığı eski eşi Chris Martin'den çocukları 18 yaşındaki Apple Martin ve 16 yaşındaki Moses Martin'i yetiştiriyor.
51 yaşındaki Falchuk ise eşinin müthiş bir üvey annelik yaptığını söyleyerek, Isabella ve Brody'le ayrı bir ilişki geliştirmeyi başardığını belirtti.
Falchuk, çocuklarıyla Paltrow arasındaki ilişkiye dair "Her zaman seninle konuşuyorlar, hep tavsiye için sana danışıyorlar. Sana güveniyorlar" dedi.
Independent Türkçe, Page Six, Daily Mail



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais