Beşiktaş-Fenerbahçe rekabetinde 356. randevu

Spor Toto Süper Lig'in 8. haftasındaki derbi müsabakasında yarın karşı karşıya gelecek Beşiktaş ile Fenerbahçe, 356. randevuya çıkacak.

AA
AA
TT

Beşiktaş-Fenerbahçe rekabetinde 356. randevu

AA
AA

Vodafone Park'ta oynanacak ve saat 20.00'de başlayacak müsabakayı hakem Volkan Bayarslan yönetecek.
Derbi maçında kozlarını paylaşacak Beşiktaş ile Fenerbahçe, Türk futbol tarihinde daha önce 355 kez karşılaştı.
İki ekip arasında 28 Kasım 1924'te Fenerbahçe'nin 4-0 üstün tamamladığı müsabakayla başlayan 98 yıllık rekabette sarı-lacivertliler, rakibi karşısında galibiyet ve gol sayısı bakımından önde bulunuyor.
Geride kalan maçlarda Fenerbahçe 133, Beşiktaş 126 galibiyet aldı, 96 karşılaşmada ise taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamadı.
Rekabette Fenerbahçe'nin 492 golüne, Beşiktaş 451 golle karşılık verdi.

İki takım arasındaki lig maçları
Beşiktaş ile Fenerbahçe, 1959 yılından bu yana düzenlenen lig maçlarında 132 kez karşı karşıya geldi.
Ligde geride kalan müsabakalarda Fenerbahçe 47, Beşiktaş 41 galibiyet aldı. İki takım arasındaki 44 maç ise beraberlikle sonuçlandı.
Her iki takımın lig maçlarındaki gol sayısı ise birbirlerine eşit. İki ekip de birbirlerine 151'er gol attı.

Geçen sezon üstünlük kurulamadı
Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmalarda geçen sezon eşitlik oluştu.
Ligin ilk yarısında Kadıköy'de oynanan derbi 2-2'lik beraberlikle sonuçlandı. Sezonun ikinci karşılaşmasında ise ekipler Vodafone Park'tan 1-1'lik sonuçla ayrıldı.

Fenerbahçe'de 3 eksik
Fenerbahçe, derbide 3 oyuncusundan yararlanamayacak.
Sarı-lacivertlilerde tedavileri devam eden Nazım Sangare, Luan Peres ve Joshua King, Beşiktaş karşısında forma giyemeyecek.
Bu oyuncuların yanı sıra, takımla çalışmalara tekrar başlayan ancak henüz tam hazır durumda olmayan Serdar Aziz'in de derbide oynaması beklenmiyor.
Öte yandan, Fenerbahçe'de ligde 3 sarı kartı bulunan Ferdi Kadıoğlu, ceza sınırda yer alıyor. Milli oyuncu, kart görmesi durumunda VavaCars Fatih Karagümrük karşısında forma giyemeyecek.

Jesus, dörtlü savunmaya dönecek
Fenerbahçe'de teknik direktör Jorge Jesus'un derbide, savunmadaki eksiklik sebebiyle sisteminde değişikliğe gitmesi bekleniyor.
Sarı-lacivertli takımı son zamanlarda 3'lü savunmayla sahaya süren Portekizli teknik adam, savunma oyuncularının sakatlığı nedeniyle son Alanyaspor maçına 4'lü savunmayla çıkmıştı.
Fenerbahçe'de savunma oyuncularından Luan Peres ile Serdar Aziz'in tedavisinin devam etmesinden dolayı deneyimli çalıştırıcı, Beşiktaş karşısında takımını 4-4-2 sistemiyle sahaya sürmeyi planlıyor.

Fenerbahçe taraftarı yer almayacak
Beşiktaş ile Fenerbahçe arasındaki derbide sarı-lacivertli taraftarlar yer almayacak.
Kulüplerin anlaşmasının ardından İl Güvenlik Kurulu kararıyla Vodafone Park'ta sadece ev sahibi takım seyircileri bulunacak.

Beşiktaş-Fenerbahçe rekabetinden ilginç notlar
Fenerbahçe, birbirlerine karşı tarihi maçlara imza attı.
İki takım birbirlerine karşı en farklı galibiyetlerini yedişer gol atarak kazandı. Beşiktaş, 23 Mart 1941'deki özel karşılaşmayı 7-1 kazandı. Siyah-beyazlılar, 6 Ocak 1990'da Fenerbahçe'yi 5-1 yenerek ligde rakibine karşı en farklı galibiyetine ulaştı.
Fenerbahçe ise siyah-beyazlı rakibi karşısında en farklı galibiyetini 6 Aralık 1958'de oynanan özel maçta 7-0'lık skorla aldı. Sarı-lacivertliler, Beşiktaş'a karşı ligdeki en farklı galibiyetini 7 Mart 1976 ve 7 Ekim 2012'de 3-0'lık sonuçlarla yaşadı.

En gollü maçlar
İki rakip arasında geride kalan 355 maçta, penaltılar hariç en fazla golün atıldığı karşılaşmada sporseverler 9 gol izledi.
İnönü Stadı'nda 11 Ağustos 1974'te yapılan TSYD Kupası maçını Beşiktaş 5-4 kazanırken, filelere giden 9 gol, 98 yıllık rekabette bir maçta atılan en fazla gol olarak tarihe geçti.
Beşiktaş ile Fenerbahçe 19 Mayıs 1955'te Atatürk Kupası'nda karşı karşıya gelirken, mücadele 4-4 beraberlikle sonuçlandı. Fenerbahçe, 1 Temmuz 1960'daki Cemal Gürsel Kupası karşılaşmasını ise 6-2 kazandı.

Golcüler
Rekabette en fazla golü Beşiktaş'ın efsane kaptanı Hakkı Yeten attı. Fenerbahçe'ye karşı 58 kez Beşiktaş forması giyen "Baba" lakaplı Hakkı Yeten, 32 kez fileleri havalandırdı. Sarı-lacivertli ekip adına Beşiktaş'a en fazla golü ise 19 golle Cemil Turan kaydetti.
En çok forma giyenler
Beşiktaş-Fenerbahçe derbilerinde en çok forma giyen futbolcu unvanı Beşiktaşlı Rıza Çalımbay'a ait.
Rıza Çalımbay, siyah-beyazlı formayla Fenerbahçe karşısında 64 maçta görev yaptı. Bu futbolcuyu 61 maçla Beşiktaşlı Şeref Görkey, 59'ar maçla da Beşiktaşlı Ulvi Güveneroğlu ile Fenerbahçeli Müjdat Yetkiner izliyor.

En erken gol Bolic'in
Beşiktaş-Fenerbahçe rekabetinde bilinen en erken golü Elvir Bolic attı.
İki takım arasında 10 Mart 1996'da İnönü Stadı'nda yapılan lig maçının 21. saniyesinde fileleri havalandıran Fenerbahçeli Bolic, rekabetin kayıtlara geçen en erken golüne imza koydu. Fenerbahçe bu maçı 2-1 kazandı.
Ayrıca, 1991'de "Şifo" lakaplı Beşiktaşlı Mehmet Özdilek, Kadıköy'de 2-2 sonuçlanan lig mücadelesinin 37. saniyesinde sarı-lacivertli ekibin filelerini havalandırdı.

İki takımda da oynayanlar
Rekabetin 98 yıllık geçmişinde iki takım formasını da giyen pek çok futbolcu bulunuyor.
Son dönemde iki takımda da oynayan futbolcular şunlar:
Adem İbrahimoğlu, Ali Kemal Denizci, Engin İpekoğlu, Tayfur Havutcu, Feyyaz Uçar, Saffet Sancaklı, Sergen Yalçın, Oktay Derelioğlu, Alpay Özalan, Ahmet Yıldırım, Emre Aşık, Ali Güneş, Tayfun Korkut, Murat Şahin, Mustafa Doğan, Mert Nobre, Fahri Tatan, Tümer Metin, Mehmet Yozgatlı, Rüştü Reçber, Burak Yılmaz, Mehmet Aurelio, Uğur Boral, Egemen Korkmaz, Mamadou Niang, Caner Erkin, Gökhan Gönül, İsmail Köybaşı, Jeremain Lens, Tolgay Arslan, Jose Sosa, Josef de Souza, Mehmet Topal, Salih Uçan, Mert Günok, Michy Batshuayi.

Bir maçta en çok gol atan futbolcu Zeki Rıza Sporel
Derbi rekabeti tarihinde bir maçta en fazla golü Zeki Rıza Sporel kaydetti.
Şimdiki Ülker Stadı'nın bulunduğu yerde, 18 Haziran 1926'da yapılan rekabetteki ikinci randevuyu Fenerbahçe 4-1 kazanırken, bu özel müsabakada sarı-lacivertlilerin gollerinin tamamını Zeki Rıza Sporel attı.

İlk resmi maç berabere
Rakipler arasında ilk resmi maç, 12 Kasım 1926'da oynandı.
Taksim Stadı'ndaki İstanbul Ligi maçı golsüz eşitlikle tamamlandı.

Kendi kalesine gol atanlar
Beşiktaş-Fenerbahçe maçlarında bazı oyuncular kendi kalelerine gol atma şanssızlığını yaşadı.
Son dönemde oynanan karşılaşmalarda, Beşiktaş'tan Mehmet Ekşi, Recep Çetin, Ulvi Güveneroğlu, Ertuğrul Sağlam, Necip Uysal, Egemen Korkmaz, Dusko Tosic ve Marcelo Guedes, Fenerbahçe'den ise Nejat Barut, Piotr Soczynski, Saffet Akbaş, Dirk Kuyt ve Simon Kjaer kendi kalelerine gol attı.

İlk lig maçı
Beşiktaş ile Fenerbahçe, profesyonel lig tarihindeki ilk karşılaşmalarını 18 Mart 1959'da yaptı.
İnönü Stadı'ndaki ilk lig maçını Fenerbahçe 1-0 kazandı.

İki takımda da gol atanlar
Rekabetin 98 yıllık geçmişinde iki takımın da formasını giyen oyunculardan bazıları, derbilerde farklı formalarla gol atma başarısına ulaştı.
Şenol Birol, Ali Kemal Denizci, Tayfur Havutcu, Mert Nobre, Tümer Metin, Mamadou Niang ve Gökhan Gönül, hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe formalarıyla rekabette gol sevinci yaşadı.
Geçtiğimiz sezonun ilk yarısında oynanan ve 2-2 berabere biten karşılaşmada ise geçmiş sezonlarda Fenerbahçe'de oynayan Josef de Souza, şu an kadrosunda yer aldığı Beşiktaş formasıyla iki gol birden attı.

İlk gece maçı
İki takım arasındaki derbi mücadelesinde ilk gece maçı 12 Haziran 1960'ta, Ankara 19 Mayıs Stadı'nda yapıldı.
Işıklar altında yapılan ilk karşılaşma özelliğini taşıyan bu lig maçını Fenerbahçe 1-0 galip tamamladı.

En çok görülen sonuç: 1-0
Rakiplerin geride kalan 354 maçında en çok görülen sonuç 1-0 oldu.
Fenerbahçe, Beşiktaş'ı 40, Beşiktaş da Fenerbahçe'yi 37 kez 1-0'lık sonuçlarla yenerken, 98 yıllık derbi tarihindeki toplam 77 maçta sporseverler birer gol gördü.
Toplam 13 ayrı statta karşılaşan rakipler, ayrıca 29 kez de 0-0 berabere kaldı.

Hasret maçları
Beşiktaş, Fenerbahçe karşısında üst üste 17, Fenerbahçe ise çeşitli dönemlerde 3 kez 12 maç üst üste galip gelemeyerek, taraftarlarına derbi galibiyeti hasreti çektirdi.
Öte yandan Beşiktaş 7, Fenerbahçe ise 6 maç üst üste kazanarak, rakiplerine belirli dönemlerde üstünlük kurdu.

Hükmen galibiyetler
Beşiktaş ile Fenerbahçe'nin bir asra yaklaşan rekabetinde son dönemlerde üç karşılaşma hükmen sonuçlandı.
Fenerbahçe Stadı'nda 4 Mayıs 1983'te yapılan Türkiye Kupası çeyrek final ilk maçı 1-1 berabere sonuçlanmasına rağmen Beşiktaş oyuncusu Mehmet Ekşi'nin çift sarı kartla oynadığının anlaşılması üzerine sarı-lacivertli ekip, karşılaşmada 3-0 hükmen galip sayıldı. Beşiktaş, rövanş maçını 2-1 kazandığı halde elenmekten kurtulamadı.
İnönü Stadı'nda 16 Eylül 2000'de yapılan lig maçında ise siyah-beyazlı ekip, Fenerbahçe'yi 3-0 yendi. Fenerbahçe'nin teknik direktörü Mustafa Denizli, yeni uygulamaya giren 5+1 kuralına uymayıp, 62. dakikada 6. yabancı oyuncuyu da sahaya sürünce Beşiktaş'ın 3-0'lık galibiyeti hükmen tescil edildi.
İki takım arasında 2017-2018 sezonunda oynanan karşılaşma da yaşanan saha olayları sebebiyle yarıda kaldı. Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde 2-2'lik ilk maçın rövanşında iki takım 19 Nisan'da Ülker Stadı'nda karşı karşıya geldi. Karşılaşma, 57. dakikada skor 0-0'ken yaşanan olaylar nedeniyle hakem Mete Kalkavan tarafından tatil edildi. Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu, rövanş maçının, yarıda kaldığı andaki şartlarla, seyircisiz oynanmasına karar verdi. Bunun üzerine Beşiktaş Kulübü, sahaya çıkmama kararı aldı. İki takım arasında 3 Mayıs'ta oynanması gereken mücadelede Beşiktaş, sahaya çıkmayınca 3-0 hükmen mağlup sayıldı.

"Top çizgiyi geçti mi, geçmedi mi?" tartışması
Rakiplerin 16 Kasım 1991'deki maçı, beraberinde uzun yıllar süren bir tartışmaya yol açtı.
Fenerbahçe Stadı'nda 2-2 biten lig maçının 87. dakikasında Beşiktaş'ın Mehmet Özdilek ile attığı beraberlik golünde topun gol çizgisini geçip geçmediği kamuoyunda uzun süren tartışmalara neden oldu.
Fenerbahçe'nin savunma oyuncusu Semih Yuvakuran, Beşiktaşlı Mehmet Özdilek'in kaleye gönderdiği topu çıkarırken; maçın hakemi Ahmet Çakar, yardımcısı Çetin Oytuner ile "gol" kararı verdi. Sarı-lacivertli oyuncular ve teknik heyetin uzun süren itirazları, sonucu değiştirmedi. Maçın oynanmasından 17 yıl sonra yayıncı kuruluşun programında pozisyon masaya yatırılmış ve "piero" adlı aygıtın ölçümlerine göre meşin yuvarlağın, 4 santimetre çizgiyi geçtiği tespit edilerek, tartışmalara son nokta konmuştu.

Pancu kaleye geçti
İki takım arasındaki ilginç notlardan biri de 2004-2005 sezonunda Kadıköy'de oynanan derbi mücadelesinde yaşandı.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 17 Nisan 2005'te yapılan maç adeta gol düellosu şeklinde geçerken, Beşiktaşlı futbolcu Daniel Gabriel Pancu'nun kaleye geçmesi derbiye damgasını vurdu.
Beşiktaş kalecisi Oscar Cordoba, 80. dakikada kırmızı kart görerek takımını 10 kişi bıraktı. Kırmızı kart öncesinde 3 oyuncu değiştirme hakkını kullanan siyah-beyazlı ekipte, Rumen futbolcu Daniel Pancu kalan bölümde kaleye geçti. Uzatma bölümüyle birlikte 18 dakika kaleyi koruyan Rumen futbolcu, sadece penaltıdan bir gol yerken, Beşiktaş karşılaşmayı 4-3 kazandı. Siyah-beyazlı kulüp, 4-3 kazanılan bu maçın anısına hatıra tişörtleri yaptırdı.

Bilica kazdı, penaltı kaçtı
Rakiplerin 2009-2010 sezonundaki randevusunda çok ilginç bir olay yaşandı.
Fenerbahçe'nin Kadıköy'de Beşiktaş'ı 1-0 yendiği 18 Nisan 2010'daki lig maçında sarı-lacivertli takımın "Bilica" lakaplı Brezilyalı futbolcusu Fabio Alves Da Silva, siyah-beyazlı takımın 64. dakikada kazandığı penaltı atışı öncesinde penaltı noktasını kramponuyla eşeledi. Daha sonra Beşiktaşlı Bobo'nun kullandığı penaltı atışını, kaleci Volkan Demirel kurtararak rakibine beraberlik şansı tanımadı.
Bilica'nın futbol sahalarında çok ender yaşanan fair play dışı bu hareketi spor gündemini bir süre meşgul etti.

İnönü'deki son derbi Beşiktaş'ın
İki takım arasında İnönü Stadı'ndaki son derbiyi Beşiktaş kazandı.
3 Mart 2013 tarihinde BJK İnönü Stadı'ndaki lig derbisi, tarihi stattaki son derbi maç olarak kayıtlara geçti. Gol düellosu şeklinde geçen maçı Beşiktaş 90+3. dakikada attığı golle 3-2 kazanırken, siyah-beyazlı takımdan Olcay Şahan da BJK İnönü Stadı'ndaki son derbi golünü atan isim oldu.

Fenerbahçe, Vodafone Park'ta 9 kişiyle yenilmedi
Fenerbahçe, Vodafone Park'ta 2016-2017 sezonunda oynanan lig maçında eksik kalmasına rağmen rakibine mağlup olmadı.
Sarı-lacivertli ekip, 7 Mayıs 2017'de Dolmabahçe'de oynanan karşılaşmada 45. dakikada Vincent Aboubakar'ın attığı golle ilk yarıyı 1-0 geride kapadı. Mücadelede ikinci yarıda sayısal olarak da dezavantajlı konuma düşen Fenerbahçe, buna rağmen rakibine boyun eğmedi. Sarı-lacivertli ekip, 88. dakikada Martin Skrtel ve 90+2. dakikada Josef de Souza'nın kırmızı kart görmesiyle 9 kişi kaldı. Fenerbahçe, kazandığı serbest vuruşta 90+4. dakikada Beşiktaşlı oyuncu Marcelo Guedes'in kendi kalesine attığı golle 9 kişi kaldığı karşılaşmadan 1-1 beraberlikle ayrılmayı bildi.

Kadınlar ve çocukların izlediği derbiler
İki takım arasındaki 2 derbi ise tribündeki görüntüsüyle tarihe geçti.
Süper Final Şampiyonluk Grubu'nda Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında 3 Mayıs 2012'de BJK İnönü Stadı'ndaki derbiyi, siyah-beyazlı kulübün cezası nedeniyle sadece kadınlar ve anneleri yanlarında olmak koşuluyla 12 yaş ve altı çocuklar statta izleyebildi. İki takım arasındaki 97 yıllık rekabette böylece bir ilk yaşandı.
2012-2013 sezonunun ilk yarısında bu kez Fenerbahçe'nin cezası nedeniyle Kadıköy'deki derbi yine sadece kadınlar ve çocuklar önünde oynandı.

Beşiktaş 18 yıllık hasretini yine 10 kişi sonlandırdı
2020-2021 sezonunda Kadıköy'de Fenerbahçe'yi 4-3 yenen ve deplasmanda rakibine karşı 18 yıllık galibiyet hasretini sonlandıran Beşiktaş, bunu yine 10 kişi kalarak ve aynı skoru elde ederek başardı.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda 17 Nisan 2005'te yapılan maçta Beşiktaş, kalecisi Cordoba'nın 80. dakikada kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kaldı. Siyah-beyazlı ekip, buna rağmen rakibine 4-3 üstünlük kurdu. Beşiktaş bu galibiyetin ardından 18 yıl gibi uzun bir süre Fenerbahçe'yi Kadıköy'de mağlup etme sevinci yaşayamadı.
2020-2021 sezonunda rakibini yenerek 18 yıllık hasretini sonlandıran siyah-beyazlı ekip, adeta 2005'teki maçın tekrarını yaşadı. Beşiktaş, 50. dakikada Cyle Larin'in kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kaldı. Siyah-beyazlı ekip, eksik mücadele etmesine rağmen Fenerbahçe'yi yine 4-3 yenerek 18 yıllık hasretine son verdi.



Renard Şarku'l Avsat'a: Yeşil Şahinler Arjantin senaryosunu tekrarlayabilir

Renard, kura törenine katılımı sırasında (AP)
Renard, kura törenine katılımı sırasında (AP)
TT

Renard Şarku'l Avsat'a: Yeşil Şahinler Arjantin senaryosunu tekrarlayabilir

Renard, kura törenine katılımı sırasında (AP)
Renard, kura törenine katılımı sırasında (AP)

 

 

 

Washington: Sultan el-Subhî

Suudi Arabistan Milli Takımı Teknik Direktörü Fransız Hervé Renard, 2026 Dünya Kupası'nda Yeşil Şahinler'i bekleyen görevin zorluğunu kabul ederek, kura çekiminin onları bir kez daha zorlu bir gruba yerleştirdiğini vurguladı.

Kura çekiminin ardından Şarku'l Avsat'a konuşan Renard, "Suudi Arabistan'ın grubu her zaman zordur. Dört yıl önce Arjantin ve Meksika ile oynamıştık, bugün FIFA sıralamasında en üst sırada yer alan ve tartışmasız dünyanın en iyisi olan İspanya ile karşılaşıyoruz. Ayrıca çok güçlü bir takım olan Uruguay ile de karşılaşıyoruz" dedi.

Şöyle devam etti: "Yeşil Burun Adaları milli takımı da ilk kez sahneye çıkacak ve dünyaya büyük bir performans sergileyebileceğini kanıtlamaya çalışacak. Dünya Kupası'nın doğası bu... Seviye yüksek ve kolay maç yok."

Şarku'l Avsat'ın, İspanya büyüklüğündeki bir takıma karşı Arjantin karşısındaki kazanma senaryosunun tekrarlanma olasılığına ilişkin sorusuna Renard, kendinden emin bir şekilde, "Öncelikle şunu söyleyeceğim: İspanya'yı yenebiliriz” dedi.

Renard, 2026 Dünya Kupası hazırlık programının başlangıç ​​tarihi hakkında şunları söyledi: "Henüz bilmiyoruz. Maç yerleri, konaklama ve tüm organizasyon detayları tamamen netleştiğinde hazırlıklara başlayacağız. (Nerede olduğunu) öğrendiğimizde her şeyi organize edebiliriz."

Şarku'l Avsat'ın 2022 Dünya Kupası hazırlıkları ile yaklaşan hazırlıklar arasındaki farklarla ilgili sorusuna Renard, "Farklı bir takımımız var. Önceki nesilden sadece dört oyuncumuz var. Bazıları Dünya Kupası'nda ilk kez oynayacak. Tecrübeye ihtiyaçları var, ancak bazen bu maçlar, özellikle de İspanya maçı, tecrübe kazanmak için bir fırsattır" dedi.

2026 Dünya Kupası kura çekiminde Suudi Arabistan Milli Takımı, tarihi güç, Avrupa becerisi ve Afrika hırsının birleştiği H Grubu'nda Uruguay, İspanya ve Yeşil Burun Adaları ile karşı karşılaşacak.

Yeşil Şahinler, mücadeleye Uruguay ile zorlu bir maçla başlayacak ve ikinci turda dünya lideri İspanya ile karşılaşacak. Grup aşamasında ise turnuvaya ilk kez katılarak sürpriz yaratma hedefinde Yeşil Burun Adaları ile karşılaşacak.  


Şampiyonluk son yarışa kaldı: F1 tarihinden 5 efsanevi geri dönüş

Kimi Raikkonen'in 2007'de kazandığı şampiyonlukta, rakiplerinin puanı tarihe geçecek kadar onunkine yakındı (Reuters)
Kimi Raikkonen'in 2007'de kazandığı şampiyonlukta, rakiplerinin puanı tarihe geçecek kadar onunkine yakındı (Reuters)
TT

Şampiyonluk son yarışa kaldı: F1 tarihinden 5 efsanevi geri dönüş

Kimi Raikkonen'in 2007'de kazandığı şampiyonlukta, rakiplerinin puanı tarihe geçecek kadar onunkine yakındı (Reuters)
Kimi Raikkonen'in 2007'de kazandığı şampiyonlukta, rakiplerinin puanı tarihe geçecek kadar onunkine yakındı (Reuters)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Formula 1'de son haftaya kalan şampiyonluk yarışını ve geçmişten günümüze uzanan efsane geri dönüşleri inceliyoruz.

2025'te Formula 1, şampiyonluk mücadelesinin son yarışa kadar sürdüğü nadir sezonlardan birini daha gördü.

Zirve hâlâ değişebilir: Lando Norris, Oscar Piastri ve Max Verstappen arasındaki puan farkı, sıralamayı tek bir yarışta tersine çevirebilecek kadar az.

Verstappen’in Las Vegas ve Katar'daki zaferleri, McLaren pilotlarının sezon boyu süren ikili şampiyonluk mücadelesine katılmasını sağladı.

fdbgr
Abu Dabi'deki yarışta alınabilecek 25 puan olduğundan üçüncü sıradaki Piastri'nin de matematiksel olarak şansı var (F1)

Bu yılın hikâyesi sadece hızdan ibaret değil. Aynı zamanda strateji, baskıyla başa çıkma ve doğru zamanda doğru hamleleri yapmakla ilgili. Tarih bize gösteriyor ki Formula 1'de şampiyonluk matematiksel olarak garanti altında değilse hiçbir fark, son yarış öncesinde güvenli değildir. Geçmişte, bazı şampiyonlar yalnızca bir yarış galibiyetiyle, bazılarıysa sezon finalinde bir puan farkla zafer elde etti. İşte, Formula 1 tarihine damga vurmuş 5 efsane geri dönüş:

1976 - James Hunt 

1976 sezonu, James Hunt ve Niki Lauda arasında geçen ünlü şampiyonluk mücadelesiyle F1 tarihinin en bilinen sezonlarından biri.

Sezonun ilk yarışlarında Lauda favori gibi görünüyordu ve 16 yarışlık sezonun 10. ayağı olan Almanya Grand Prix'sine Hunt'ın 23 puan önünde gelmişti. Avusturyalı pilotun Nurburgring'de geçirdiği korkunç kazada ciddi yanıklara maruz kalmasıyla tablo değişti.

sdfeg
James Hunt, 7 sezon süren F1 kariyerine 10 yarış galibiyeti sığdırdı (Wikimedia Commons)

Sadece iki ay sonra 4 yarış kala geri dönmesini sağlayan olağanüstü bir iyileşme sürecinin ardından Lauda, Japonya'daki sezon finaline Hunt'ın üç puan önünde girdi.

Ancak Fuji'deki sağanak yağmurda yarışmanın pilotlar için güvenli olmadığını düşünen Lauda yarıştan çekildi ve üçüncü olan Hunt, ilk ve tek dünya şampiyonluğunu kazandı.

1982 - Keke Rosberg

1982 Formula 1 sezonunun üçte ikisinden biraz fazlası tamamlandığında, Keke Rosberg 23 puanla şampiyonada 5. sıraya yerleşirken, Didier Pironi 39 puanla liderdi. Pironi ve en yakın rakipleri John Watson, Alain Prost ve Lauda ikişer zafer elde etmişken Rosberg henüz galibiyet alamamıştı.

fg
Keke Rosberg'in oğlu Nico Rosberg de bir F1 şampiyonu (Reuters)

Ancak Pironi'nin Almanya Grand Prix'sinde geçirdiği ve F1 kariyerini sona erdiren kazada sakatlanmasıyla Rosberg kendini şampiyonluk mücadelesinde buldu. Dijon'da kazanarak şanssızlığını kıran Rosberg, sezon finaline en yakın rakibi Watson'a karşı 9 puanlık bir avantajla girdi.
Watson, Caesars Palace Grand Prix'sini ikinci sırada tamamlarken, Rosberg'in 5.'liği Fin pilotun tek pilotlar şampiyonluğunu kazanması için yeterli oldu.

1983 - Nelson Piquet

Alain Prost, Hollanda Grand Prix'sinde kendisinden beklenmedik bir şekilde Piquet'ye çarptığında bile, Renault adına Fransa'nın ilk dünya şampiyonu olmaya aday görünüyordu.

erf
1978'den 1991'e kadar F1'de yarışan Nelson Piquet'nin üç şampiyonluğu var (Reuters)

Prost, Ferrari'nin Hollanda GP galibi René Arnoux'nun 8 puan önündeydi ve Piquet üçüncü sırada 14 puan gerideydi. Ancak BMW motorlu BT52'yle Monza ve Brands Hatch'te üst üste gelen zaferler, Brezilyalı Piquet'nin Kyalami finaline giderken Prost'la arasında sadece iki puan kalmasını sağladı. Prost'un turbo motoru onu yarı yolda bırakınca da Piquet'nin şampiyonluk yolu açılmıştı.

Üçüncü olan Brezilyalı, BMW'ye ilk ve tek F1 şampiyonluğunu kazandırmıştı.

2007 - Kimi Räikkönen

Pilotlar şampiyonasındaki en unutulmaz geri dönüşlerden biri, çaylak Lewis Hamilton'la iki kez dünya şampiyonu Fernando Alonso arasında McLaren'da yaşanan gergin takım içi mücadeleyle bilinen 2007 sezonunda gerçekleşti.

Hamilton, 84 puanla son 5 yarışa girerken sıralamanın zirvesindeydi; Alonso'nun 5, üçüncü sıradaki Felipe Massa'nın ise 15 puan önündeydi. 4. sırada ise 68 puanla Kimi Raikkonen vardı. Fin pilot, Ferrari tulumuyla ilk sezonunda o ana kadar üç galibiyet elde etmişti.

wdc
Kimi Raikkonen hâlâ Ferrari'nin son şampiyon pilotu (Reuters)

Belçika'da bir galibiyet daha alması Raikkonen'in farkı kapatmasına yardımcı olsa da Hamilton ve Alonso, bitime iki yarış kala hâlâ öndeydi. Ancak Hamilton, sondan bir önceki yarışta ıslak zeminde pit girişindeki çakıllara saplanıp F1'de ilk kez yarış dışı kaldığında, Çin'de zaferi Raikkonen elde etti ve şampiyonluk yarışında Hamilton'la arasında sadece 7 puan vardı.

"Buz Adam" lakaplı pilot, sezonun kapanış yarışı olan Brezilya Grand Prix'sinde de zafere ulaşırken, Alonso ve Hamilton sırasıyla üçüncü ve 7. sırada kaldı. Bu sayede Raikkonen, McLaren ikilisinin sadece bir puan önünde şampiyonluğu kazandı. Sezonun bitiminde Fin pilot 110 puana ulaşmışken, McLaren pilotları 109'ar puan toplamıştı.

2012 - Sebastian Vettel

Geriden gelip şampiyon olmayı çok iyi bilen Sebastian Vettel, 2010'da (o yıl puanlama sistemindeki değişiklikle artık galibiyete 25 puan veriliyordu) ilk şampiyonluğunu Alonso'nun sadece 4 puan önünde almıştı.

Ancak geri dönüşün çarpıcılığı sözkonusu olduğunda 2012 sezonu özellikle unutulmazdı. 2012 sezonunun ilk 7 yarışının her birinde farklı bir sürücü zafere ulaştı ve bunlardan biri de Vettel'di.

egr
Red Bull'un dahi mühendisi Adrian Newey, Sebastian Vettel ve Red Bull takım patronu Christian Horner, Vettel'in üçüncü şampiyonluğunu kutluyor (Reuters)

Bu arada Alonso şampiyonada liderliğe yükseldi ve 8 yarış kala Vettel'in 140 puanına karşılık 164 puana sahipti. Alman pilot daha sonra sezonun son bölümünde üst üste 4 yarış kazanarak gücünü gösterdi ve Brezilya'daki finale girerken Alonso'nun 13 puan önünde yer aldı.

Vettel'in Bruno Senna'yla ilk turda yaşadığı kazanın ardından arka sıralara düşmesiyle, bu avantaj yarış başlayalı henüz birkaç dakika olmuşken buharlaşmış gibi görünüyordu. Red Bull pilotu, aracında hasar oluşmasına ve yağmurun başlamasıyla birlikte uzun bir pit stop yapmasına rağmen çizgiyi 6. sırada geçerek yarışı ikinci bitiren Alonso'nun üç puan önünde kalmayı başardı.

Bakalım pazar günü tüm bu efsanevi geri dönüşlere bir yenisi daha eklenecek mi? Şampiyona lideri olan McLaren'ın Britanyalı pilotu Lando Norris'in şampiyonluğu kazanabilmesi için podyuma çıkması yetiyor. Max Verstappen'in zafere ulaşması içinse yarışı birinci bitirmesi yetmeyecek, aynı zamanda Lando Norris'in podyumun dışında kalmasını, yani ilk üçe girememesini bekleyecek. 

Abu Dabi Grand Prix'si yarış programı 

BeIN Sports'tan izlenebilen Formula 1 Abu Dabi GP'sinin programı şöyle: 

Birinci antrenman - 5 Aralık 12.30

İkinci antrenman - 5 Aralık 16.00

Üçüncü antrenman - 6 Aralık 13.30 

Sıralama turları - 6 Aralık 17.00

Yarış - 7 Aralık 16.00

Kaynaklar: F1, Race Mate, Goodwood 


Birleşik şampiyon Usyk'in sıradaki rakibi Wilder mı?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Birleşik şampiyon Usyk'in sıradaki rakibi Wilder mı?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Unvanını gönüllü olarak savunabileceği açıklanan Oleksandr Usyk, WBC ağırsıklet dünya şampiyonluğu için Deontay Wilder'la dövüşmek üzere anlaşmaya yaklaşıyor gibi görünüyor.

24'e 0'lık karnesiyle yenilgisiz olan Usyk, WBC, WBA ve IBF birleşik şampiyonu ancak  kasımda WBO kemerini boşalttığından artık tartışmasız şampiyon statüsünde değil. WBO ağırsıklet kemerinin yeni sahibi Britanyalı Fabio Wardley.

Ukraynalı boksör, temmuzda Wembley'de Daniel Dubois'yı nakavt ettiğinden beri dövüşmedi. WBC kemerini gönüllü olarak savunma talebinde bulundu ve bu talep organizasyon tarafından kabul edildi.

Ve gelecekte, sporun en tanınmış dövüşçülerinden biri olan ve Amerika'nın en tanınmış ağırsıkleti Wilder'la büyük ilgi görecek bir dövüş gerçekleşebilir.

WBC Başkanı Mauricio Sulaiman, Sky Sports'a şunları söyledi:

Deontay Wilder, 8. veya 9. sırada yer alıyor, bu yüzden isterlerse Oleksandr Usyk'e meydan okuyabilir. Usyk'in gönüllü savunma için verdiği dilekçe bugün kabul edildi.

Wilder, 2015'le 2020 arasında WBC kemerini elinde bulunduran eski bir dünya şampiyonu ve en ünlü rekabeti de bu dönemde başladı.

"Bronz Bombacı", Tyson Fury'yle beğeni toplayan bir üçleme yaptı ve ikili, Aralık 2018'de berabere kaldı. Fury, sonraki iki maçı nakavtla kazanarak WBC kemerini Wilder'ın elinden aldı.

2022'de Robert Helenius'u nakavt ederek toparlanmayı başarsa da Wilder, Joseph Parker'a puanla yenilip 2024'te Zhilei Zhang tarafından acımasızca nakavt edilince iki maç üst üste mağlup oldu.

Ancak bu haziranda 39 yaşındaki Wilder, Tyrell Herndon'ı yenerek üç yıl aradan sonra ilk galibiyetini aldı ve WBC'nin ilk 10'una geri döndü.

Artık 40 yaşında olan Wilder, şampiyonluk mücadelesine yeniden katılabilir ve Team Usyk CEO'su Serhii Lapin, bu dövüşü potansiyel bir miras maçı olarak görüyor.

Lapin, Ready to Fight'a, "Wilder, Usyk'in karnesine eklenecek dev bir isim" diye konuştu.

Neslinin en tehlikeli yumrukçularından biri, eski bir dünya şampiyonu ve boks dünyasında tanınan bir dövüşçü. Böyle bir adamı yenmek, Usyk'in mirasını güçlendiriyor ve ağırsıklet tarihinde önemli bir sayfayı daha kapatıyor. Bu sıradan bir dövüş değil. Taraftarların, medyanın ve tüm sektörün muazzam ilgisini çeken bir olay.

Independent Türkçe