Nijerya'da Lassa ateşinden hayatını kaybedenlerin sayısı 172'ye çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Nijerya'da Lassa ateşinden hayatını kaybedenlerin sayısı 172'ye çıktı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Nijerya'da hayvandan insana geçen ve ölümcül olabilen Lassa ateşi salgınında yaşamını yitirenlerin sayısı 172'ye yükseldi.
Nijerya Hastalık Kontrol Merkezi'nden (NCDC) yapılan açıklamada, ülkede son bir haftada 6 kişide Lassa ateşi görüldüğü ve 1 kişinin salgın nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi.
Ülkede ocaktan bu yana Lassa ateşi vakasının 929'a ulaştığı aktarılan açıklamada, salgında yaşamını yitirenlerin sayısının 172'ye yükseldiği kaydedildi.
Açıklamada, Lassa ateşi salgınının, ülkenin 25 eyaletinin 102 bölgesine yayıldığı ifade edildi.
Nijerya hükümeti, hastalığın tedavisi için 3 ilaç belirlendiğini duyurmuştu.
Her yıl kurak dönemin yaşandığı kasım ve mayıs aylarında artan Lassa ateşi salgınında geçen sene 674 vaka tespit edilmiş, 102 kişi ölmüştü.

Nijerya'da ilk olarak 1969'da Borno eyaletinde rastlanmıştı
Mali, Togo, Gana, Liberya, Sierra Leone gibi birçok Afrika ülkesinde görülen Lassa ateşine, Nijerya'da ilk olarak 1969'da, ülkenin kuzeydoğusundaki Borno eyaletinde rastlanmıştı.
Nijerya hükümeti, 23 Ocak 2019'da, Lassa ateşi nedeniyle acil durum ilan etmişti.
Fare dışkısıyla temas sonucu bulaşan hastalık, insandan insana geçebiliyor ve ölümcül kanamalı ateşe yol açıyor.
Yetkililer, halkı fare ve diğer kemirgenlerle temas etmemeleri konusunda uyardı.



Tigray Halk Kurtuluş Cephesi, Etiyopya hükümetinin insansız hava aracı saldırılarını kınadı

 Bölge 2020-2022 yılları arasında kanlı bir savaşa tanık oldu (Reuters)
Bölge 2020-2022 yılları arasında kanlı bir savaşa tanık oldu (Reuters)
TT

Tigray Halk Kurtuluş Cephesi, Etiyopya hükümetinin insansız hava aracı saldırılarını kınadı

 Bölge 2020-2022 yılları arasında kanlı bir savaşa tanık oldu (Reuters)
Bölge 2020-2022 yılları arasında kanlı bir savaşa tanık oldu (Reuters)

Kasım 2020 ile Kasım 2022 arasında Etiyopya federal ordusuna karşı kanlı bir savaş yürüten Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF), dün akşam Etiyopya'nın kuzeyindeki bölgede gerçekleşen insansız hava aracı (İHA) saldırılarını kınayarak, Addis Ababa hükümetini saldırıları gerçekleştirmekle suçladı.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) yaptığı açıklamada, saldırıların Tigray güçleri ve yerel halk arasında can kaybına yol açtığını belirtti. TPLF, görevden alınmadan önce yaklaşık 30 yıl boyunca Etiyopya'yı yönetti. Afrika Birliği'ne göre, Tigray'daki savaş iki yılda en az 600 bin can aldı.

Addis Ababa ile Tigray bölgesi arasında yeniden gerginlik yaşanırken, federal hükümete bağlı Afar bölgesi yetkilileri, Tigray güçlerinin köyleri ele geçirip "sivilleri bombaladığını" duyurdu. Bu, ülkeyi saran iç karışıklığın bir başka göstergesiydi. Afar bölge yönetimi tarafından çarşamba günü yapılan bir açıklamada, Tigray Halk Kurtuluş Cephesi'nin (TPLF) Eritre ve Cibuti sınırındaki "Afar bölgesine girdiği" ifade edildi.

Açıklamada, saldırgan güçlerin "altı köyü zorla ele geçirdiği ve sivilleri havan ve ağır toplarla bombaladığı" belirtildi. Tigray bölgesindeki geçici yetkililer, perşembe günü komşu Afar bölgesine saldırı iddiasının "temelsiz" olduğunu belirtti. Tigray yetkilileri, "Bu iddia asılsızdır... Afar sınırları ihlal edilmemiştir" diyerek, iddiayı "Tigray halkına kasıtlı olarak zarar vermeyi amaçlayan kötü niyetli bir komplo" olarak nitelendirdi.


Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
TT

Uluslararası Ceza Mahkemesi el Faşir'deki olayları soruşturuyor

Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)
Darfur bölgesinde Tavila kasabasındaki bir kampta el Faşir'den yerinden edilen kadınlar ve çocuklar dün (AP)

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcıları dün, Sudan'da Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) Batı Sudan'ın Darfur bölgesindeki son ordu kalesi olan el Faşir'in kontrolünü ele geçirmesinin ardından, bazıları savaş suçu teşkil edebilecek toplu katliam ve tecavüz iddialarına ilişkin kanıt topladıklarını açıkladı.

UCM, BM Güvenlik Konseyi'nin 2023'te başlayan iç savaştan çok önce, davayı ilk kez gündeme getirdiği 2005 yılından bu yana Darfur'da işlenen soykırım, savaş suçları ve insanlığa karşı suç iddialarını araştırıyor.

Savcıların yaptıkları açıklamada, "Devam eden soruşturma kapsamında, ofisimiz el Faşir'deki iddia edilen suçlarla ilgili olarak gelecekteki kovuşturmalarda kullanılmak üzere ilgili delilleri korumak ve toplamak amacıyla acil adımlar atıyor" denildi. Uzmanlar ise bildirilen şiddetin Darfur'daki önceki olayların izlerini taşıdığını ifade etti.


Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
TT

Trump: Nijerya'daki Hristiyanlar 'varoluşsal bir tehdit' ile karşı karşıya

ABD Başkanı Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump, dün sağcı siyasi müttefiklerinin "Hristiyanlara yönelik soykırım" iddialarını desteklemesi üzerine, Nijerya'daki Hristiyanların "varoluşsal bir tehdit" ile karşı karşıya olduğu konusunda uyardı.

Son aylarda, Nijerya'daki "Hristiyan soykırımı" ve "zulüm" hakkındaki sosyal medya paylaşımları, ABD ve Avrupa'daki aşırı sağcılar arasında yankı buldu.

Afrika'nın en kalabalık ülkesi, uzmanların hem Hristiyanların hem de Müslümanların ayrım gözetmeksizin öldürülmesine yol açtığını söylediği çatışmalarla boğuşuyor.

Ancak Trump'a göre, "Hristiyanlık Nijerya'da varoluşsal bir tehditle karşı karşıya."

Cumhuriyetçi başkan, Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda, iddialarını destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadan, "binlerce Hristiyan öldürülüyor ve bu toplu katliamdan aşırılık yanlıları sorumlu" ifadelerini kullandı.

Trump, Nijerya'yı Dışişleri Bakanlığı'nın "din özgürlüğünü ciddi şekilde ihlal eden" ülkeler için kullandığı "özellikle endişe verici ülke" olarak nitelendirdiğini de ifade etti.

Nijerya, çoğunluğu Müslüman olan kuzey ve çoğunluğu Hristiyan olan güney arasında neredeyse eşit olarak bölünmüştür.

Kuzeydoğu, 15 yıldan uzun süredir Boko Haram'ın elinde şiddet olaylarına maruz kalmış, bu da 40 binden fazla kişinin ölümüne ve iki milyon kişinin yerinden edilmesine yol açmıştır.

Kuzeybatıda, "haydut" olarak bilinen çeteler köylere baskın düzenleyerek bölge sakinlerini öldürüp kaçırmaktadır.

Orta Nijerya ayrıca, çoğunluğu Müslüman olan çobanlar ile Hristiyan çiftçiler arasında sık sık çatışmalara sahne olmaktadır. Bu da şiddete dini bir boyut kazandırmaktadır. Ancak uzmanlar, toprak anlaşmazlıklarının temel olarak nüfus artışından kaynaklandığını belirtmekteler.

Trump'ın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ekim ayı ortasında, "Boko Haram ve DEAŞ, Hristiyanlardan daha fazla Müslüman öldürüyor" demişti.

Şarku’l Avsat’ın ACLED Kriz İzleme Merkezi'nden aktardığına göre veriler, 2020-2025 yılları arasında Hristiyanları hedef alan en az 389 şiddet olayı yaşandığını ve bunlardan en az 318'inin öldüğünü gösteriyor.

Aynı dönemde Müslümanlara yönelik 197 şiddet saldırısı, 400'den fazla kişinin ölümüne yol açtı.

Trump'ın açıklamaları, lobi gruplarının Nijeryalı ayrılıkçıların davasını aktif olarak desteklediği bir dönemde geldi.

Yabancı lobi şirketlerini düzenleyen kurallar kapsamında yayınlanan belgelere göre sürgündeki Biafra Cumhuriyeti hükümetini temsil eden Moran Global Strategies, mart ayında ABD Kongre üyelerine Nijerya'daki "Hristiyanlara yönelik zulüm" konusunda uyarıda bulunan bir mektup yazdı.

Biafra, 1967'de bağımsızlığını ilan eden ve 1970'e kadar süren kanlı bir iç savaşı başlatan, doğu Nijerya'da kısa ömürlü bir ayrılıkçı devletin adıydı.