AB: İsrail'in yerleşim genişletme gibi tek taraflı eylemlerinden endişeliyiz

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (AA)
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (AA)
TT

AB: İsrail'in yerleşim genişletme gibi tek taraflı eylemlerinden endişeliyiz

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (AA)
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell (AA)

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 10 yıl aradan sonra ilk kez düzenlenen AB-İsrail Ortaklık Konseyi toplantısında, Birliğin, yasa dışı yerleşim genişletme ve güvenlik sorunları gibi tek taraflı önlemlerden endişe duyduğunu dile getirdi.
Sonuncusu Temmuz 2012'de düzenlenen AB-İsrail Ortaklık Konseyi toplantısı, Brüksel'de yapıldı.
Toplantıda AB'yi Borrell, İsrail heyetini ise İstihbarat Bakanı Elazar Stern temsil etti. İsrail Başbakanı Yair Lapid, toplantıya video konferans yoluyla katıldı.
Borrell, toplantının başlangıcında yaptığı konuşmada, başta Orta Doğu barış süreci olmak üzere bölgesel ve küresel meselelerle ilgili iş birliğini tahsis etmenin önemine değindi.
Lapid'in Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda yaptığı konuşmada iki devletli çözümle ilgili olumlu ifadelerinin AB'yi çözümden yana cesaretlendirdiğini belirten Borrell, şöyle devam etti:
"Bununla birlikte, sahada devam eden gerilimler ve şiddet ile yerleşim genişletme ve güvenlik sorunları gibi tek taraflı önlemlerin devam etmesinden de endişe duyuyoruz. Bu yıl, 2007'den bu yana en fazla Filistinli ölümün yaşandığı yıl ve zorunlu nakiller devam ediyor."
Borrell, İsrail'in Arap komşularıyla ilişkilerini normalleştirmesini de tartışmak istediklerini belirtti.

"Kudüs ebedi ve bölünmemiş başkent" vurgusu
İsrail Başbakanı Lapid de hükümeti kurduğunda AB ile ilişkileri geliştirmeyi öncelikli hedef olarak belirlediğini ifade ederek "Şimdi toplanıyor olmamız tarihi bir hatayı düzeltiyor. Bu, ilişkilerimizin gelişmesi açısından önemli bir kilometre taşıdır" dedi.
AB ile özellikle ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ihtiyacına değinen Lapid, "Kudüs'ün, Yahudi ve demokratik bir devlet olan İsrail'in ebedi ve bölünmemiş başkenti olduğunu" savundu.
Toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada heyetlerin "Rusya'nın Ukrayna'ya karşı askeri saldırganlığı, küresel enerji krizi ve artan gıda güvensizliği gibi küresel zorluklar zemininde ticaret, iklim değişikliği, enerji, bilim ve teknoloji, kültür, insan haklarına ve demokratik ilkelere saygı, din özgürlüğü ve antisemitizmle mücadele gibi konuları" ele aldıkları ifade edildi.
İki devletli çözümü savunan AB'nin, işgal altındaki Filistin topraklarında sürdürülen yasa dışı Yahudi yerleşimlerine karşı tutumu nedeniyle İsrail, Ortaklık Konseyi toplantılarına katılmayı 10 senedir reddediyordu.

 



Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
TT

Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)

Kiev güçleri, Ukrayna'nın doğusundaki Avdiivka şehrinden askerlerinin çoğunun hayatını “korumak” amacıyla çekildiklerini duyurdu. ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimindeki askeri komutanlar şehrin Moskova güçlerinin eline geçmesinden bir gün önce, şehrin düşüşünün Ukrayna savunmasının çökmesine neden olacağına dair kötümserdi.

Telegram üzerinden açıklama yapan bölgedeki Ukrayna kuvvetlerinin komutanı General Oleksandr Tarnavsky, kuvvetlerinin büyük oranda tahrip olmuş bu sanayi şehrinin yakınında kuşatılmaktan kaçındığını ifade etti. Savaşın başlamasının ikinci yıldönümünde ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeniden seçilmeye hazırlanmadan önce sadece Ukrayna ile değil, tüm Batı ile olan çatışmada politikalarının doğruluğuna dair kesin “kanıt” sağlamak için şehri ele geçirmeyi hedeflemesinin uzun zaman önce Moskova'nın planladığı Rus saldırısı olması Pentagon yetkililerinin endişelerini arttırdı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Münih Güvenlik Konferansı'nda Avdiivka'dan çekilmenin "en fazla sayıda hayatı kurtarabilmek için doğru bir karar" olduğunu söyledi: "Kuşatılmaktan kaçınmak için diğer sınırlara geri çekilmeye karar verdik" dedi.

Zelensky, toplananlara açıkça “gerçek dışı” olarak tanımladığı silah eksikliğini giderme çağrısında bulunarak: “Maalesef Ukrayna'da, özellikle topçu ve uzun menzilli silahların kapasite eksikliği göz önüne alındığında, gerçekçi olmayan silah temin edilememe durumunda tutmak, Putin'in mevcut savaşın temposuna ayak uydurmasını sağlıyor. Demokrasinin zamanla kendi kendine zayıflaması da ortak kararlılığımızı baltalıyor” dedi.

Rusya Ukrayna’yı neden işgal etti

Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından Ukrayna üzerindeki Rusya nüfuzu aşamalı olarak azalmaya başladı. Kiev

Hükümeti Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç’e karşı Avrupa Birliği yanlısı hükümeti destekleyen halk hareketinin Kasım 2013’te başlattığı ve Onur Devrimi olarak adlandırılan gösteriler sonrası Yanukoviç Moskova’ya kaçmak zorunda kaldı.

Moskova Ukrayna’yı ekonomik ablukaya aldıktan sonra 2014’te Kırım’ı işgal etti. Rusya ayrıca 2015’te Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları destekleyerek Donetsk ve Donbass bölgelerini işgal etti.

21 Şubat 2022’de Putin yönetimi Ukrayna’yı topyekun işgal kararı aldı. Kiev güçlerinin savunması karşısında planını ilerletemeyen Rusya ülkenin doğu kesimlerinde saldırılarını sürdürüyor.