Elon Musk'ın Twitter'ı 44 milyar dolara satın alma planı teyit edildihttps://turkish.aawsat.com/home/article/3913256/elon-musk%C4%B1n-twitter%C4%B1-44-milyar-dolara-sat%C4%B1n-alma-plan%C4%B1-teyit-edildi
Elon Musk'ın Twitter'ı 44 milyar dolara satın alma planı teyit edildi
Elon Musk ve Twitter logosu (Reuters)
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'na (SEC) yapılan bildirimde, Musk'ın konuya ilişkin mektubu paylaşıldı.
Söz konusu mektupta, Musk'ın Twitter'ı satın alma anlaşmasını tamamlamayı planladığı aktarıldı.
Twitter'dan da açıklama geldi
Musk'ın mektubu üzerine Twitter'dan yapılan açıklamada da SEC'e sunulan mektubun alındığı kaydedildi.
Açıklamada, "Şirketin niyeti, işlemi hisse başına 54,2 dolardan kapatmaktır." ifadesi kullanıldı.
Bloomberg'in Musk'ın sosyal medya platformunu hisse başına 54,2 dolar fiyatla yeniden almayı planladığını bildirmesinin ardından Twitter hisseleri işleme durdurulmuştu. Şirketin hisseleri yeniden işleme açıldıktan sonra yüzde 22'ye yakın değer kazandı.
Twitter, anlaşmayı feshettiği için Musk'a dava açmıştı
Daha önce Twitter'da yüzde 9,2'lik hisse satın alan Elon Musk, 14 Nisan'da SEC'e yaptığı bildirimde, Twitter'ın tamamı için hisse başına 54,2 dolarlık teklifte bulunmuştu. Twitter'dan 25 Nisan'da yapılan açıklamada da şirketin Musk'a satılmasına yönelik anlaşmanın sağlandığı bildirilmişti.
Musk, 13 Mayıs'ta sosyal medya şirketi Twitter'ı yaklaşık 44 milyar dolara satın alma anlaşmasının geçici olarak askıya alındığını duyurmuştu. Elon Musk, anlaşmanın askıya alınma nedenine ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "spam ve sahte hesapların, toplam kullanıcıların yüzde 5'inden azını oluşturmasına yönelik hesaplamaların detaylarının beklendiğini" bildirmişti.
Elon Musk, 8 Temmuz'da ise birden çok hükmünün ihlalini gerekçe göstererek Twitter'ı satın alma anlaşmasını feshettiğini bildirmişti. Musk'ın avukatları, SEC'e yapılan bildirimde, Twitter'ın, şirketin iş performansı için önemli olan platformdaki sahte veya spam hesaplarla ilgili birden fazla bilgi talebine yanıt vermediğini veya yanıtlamayı reddettiğini belirtmişlerdi.
Twitter ise anlaşmayı feshettiği için Musk'a dava açmıştı.
İsrail ordusu sivil ekiplerin silahlanmasını güçlendirecek bir program başlattıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713936-i%CC%87srail-ordusu-sivil-ekiplerin-silahlanmas%C4%B1n%C4%B1-g%C3%BC%C3%A7lendirecek-bir-program-ba%C5%9Flatt%C4%B1
İsrail ordusu sivil ekiplerin silahlanmasını güçlendirecek bir program başlattı
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir İsrailli sivillere silah dağıtıyor (EPA)
İsrail ordusu ve Savunma Bakanlığı, sivil ekiplerin herhangi bir saldırı veya sızma operasyonuna karşı koymalarına yardımcı olmak amacıyla silahlandırılmalarını güçlendirecek bir program başlattı.
Şarku’l Avsat’ın Times of Israel gazetesinden aktardığı habere göre, konuya ilişkin açıklamada, bu ekiplerin genellikle sızma ve saldırılarla ilk karşılaşanlar olduğuna dikkat çekilerek, Gazze sınırına yakın bölgelerdeki pek çok kişinin 7 Ekim’deki saldırılarda Hamas üyelerine karşı koyamadıkları, bazılarının ise yeterli silah ve teçhizata sahip olmadıkları ifade edildi.
İsrail ordusu yaptığı açıklamada, programın Gazze Şeridi’ne komşu bölgelerden başlayacağını, haftada 12 gruba ekipman sağlanacağını ve programın sonunda İsrail’deki tüm yerleşim yerlerini kapsayacağını bildirdi.
Gazze Şeridi’nde Hamas ile Han Yunus kentinin kontrolünü ele geçiren İsrail ordusu arasında şiddetli çatışmalar bugün de devam ediyor.
Savaşın şiddetlenmesi ve insani durumun giderek kötüleşmesiyle birlikte, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres dün Gazze Şeridi’nde ‘kamu düzeninin yakında tamamen çökeceği’ uyarısında bulundu.
Esequibo'da gerginlik tırmanıyor: Venezuela sınıra askeri yığınak yapıyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713916-esequiboda-gerginlik-t%C4%B1rman%C4%B1yor-venezuela-s%C4%B1n%C4%B1ra-askeri-y%C4%B1%C4%9F%C4%B1nak-yap%C4%B1yor
Esequibo'da gerginlik tırmanıyor: Venezuela sınıra askeri yığınak yapıyor
Maudro, referandum sonrasında yaptığı açıklamada, Venezuela'nın Esequibo bölgesindeki hak iddiasından vazgeçmeyeceğini söylemişti (AP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun, tartışmalı referandumun ardından Guyana'nın Esequibo bölgesi sınırına asker gönderdiği bildirildi.
İspanya'nın önde gelen gazetelerinden El Pais'in aktardığına göre Maduro'nun emriyle Esequibo sınırına yakın noktadaki Puerto Barima bölgesine asker konuşlandırıldı. Haberde, bölgeye zırhlı araçların da gönderildiği belirtilirken, kaç askerin görevlendirildiğine dair bilgi paylaşılmadı.
Öte yandan Birleşik Krallık'ın (BK) kamu yayıncısı BBC de Brezilya'nın Venezuela sınırına asker sevk ettiğini bildirdi.
Haberde, Venezuela'nın Esequibo'ya asker sokması durumunda zorlu arazi koşulları nedeniyle Brezilya topraklarından geçmesi gerekeceğine dikkat çekilerek, bunun bölgedeki tansiyonu daha da artırdığı yazıldı.
Brezilya ordusuna ait zırhlı araçlarla askerlerin, Guyana ve Venezuela'ya sınırı olan Roraima eyaletinin başkenti Boa Vista'dan gönderildiği aktarıldı.
Venezuela'da petrol ve doğalgaz açısından zengin Esequibo bölgesinin ülke sınırlarına dahil edilmesi için 3 Aralık'ta referandum düzenlenmiş, Maduro hükümetine yüzde 95 oranında destek çıkmıştı.
Bunun üzerine mecliste salı günü alınan kararla, Esequibo'nun Karakas yönetimine bağlı özerk bir bölge haline getirileceği duyurulmuştu.
Maduro, lideri olduğu Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'nden (PSUV) Alexis Rodriguez Cabello'yu bölgenin yöneticisi olarak atadığını da bildirmişti. Karakas yönetimi ayrıca Esequibo'da faaliyet gösteren petrol şirketlerine de bölgeyi terk etmeleri için üç ay süre vermişti. Söz konusu firmalar arasında ABD'li petrol devi ExxonMobil da yer alıyor.
Venezuela'yla Guyana arasındaki Esequibo anlaşmazlığı, Guyana'nın 1831-1966'da BK sömürgesi olduğu döneme dayanıyor.
Guyana'nın yüzde 75'ini oluşturan bölge Yunanistan'dan daha büyük yüzölçümüne sahip.
Birleşmiş Milltler'in yargı organı Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), referandumdan önce 1 Aralık'ta açıkladığı kararda, Venezuela'dan Guyana idaresindeki bölgelerde mevcut durumu değiştirecek eylemlerden kaçınmasını istemişti.
Independent Türkçe
Almanya Savunma Bakanı, ülkesinde zorunlu askerliğin kaldırılmasını "hata" olarak görüyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713911-almanya-savunma-bakan%C4%B1-%C3%BClkesinde-zorunlu-askerli%C4%9Fin-kald%C4%B1r%C4%B1lmas%C4%B1n%C4%B1-hata-olarak
Almanya Savunma Bakanı, ülkesinde zorunlu askerliğin kaldırılmasını "hata" olarak görüyor
(AA)
Pistorius, Die Zeit gazetesine verdiği röportajda, ülkeyi ve (NATO) ittifakı savunma görevinin mümkün olan en iyi şekilde yerine getirebilmesi için Alman ordusunun yapısının nasıl değiştirilebileceğine dair planların 2024'ün mart sonuna kadar kendisine sunulması talimatını verdiğini söyledi.
"Zorunlu askerlik uygulaması geri gelebilir mi?" sorusu üzerine Pistorius, "Bunu (zorunlu askerliği) kaldırmak hataydı. Şimdi bunun yeniden uygulamaya konulması anayasal ve yapısal sorunlara yol açıyor ancak bu konudaki tartışmanın yeniden ivme kazanacağını düşünüyorum." dedi.
Pistorius, ekim sonunda yaptığı açıklamada, Almanya'nın savunma harcamalarını artırması ve silahlı kuvvetlerin modernize edilerek yeni güvenlik sorunlarıyla başa çıkabilecek hale getirilmesi gerektiğini belirterek "Avrupa'da bir savaş tehdidi olabileceği fikrine alışmalıyız ve bu da savaşa hazır olmamız gerektiği anlamına geliyor." ifadelerini kullanmıştı.
Almanya'nın yaklaşık 181 bin askeri bulunuyor. Bu sayının 2031'e kadar 203 bine çıkarılması hedefleniyor ancak bu sayının da ülke savunması için yeterli olmayacağı savunuluyor.
Zorunlu askerlik uygulaması, 2011'de dönemin Başbakanı Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) ve Hür Demokrat Parti (FDP) koalisyon hükümeti tarafından kaldırılmıştı ancak Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından ülkede zorunlu askerliğin yeniden uygulamaya konulmasına ilişkin tartışmalar yoğunlaşmıştı.
Afrika'da bir ülke daha İsrail'e tarım işçisi gönderecekhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713891-afrikada-bir-%C3%BClke-daha-i%CC%87sraile-tar%C4%B1m-i%C5%9F%C3%A7isi-g%C3%B6nderecek
Afrika'da bir ülke daha İsrail'e tarım işçisi gönderecek
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların ardından binlerce Taylandlı işçi İsrail'den tahliye edilmişti (AA)
Kenya Çalışma ve Sosyal Koruma Bakanlığı, yaptığı açıklamada, İsrail'in tarım arazilerinde çalışması için 1500 işçi göndereceklerini duyurdu.
Açıklamada, işçilerin 1500 dolar net gelirle çalışacağı ve 3 yıllık sözleşme yapılacağı belirtildi.
Kenya'nın kararı diğer Afrika ülkesi Malavi'nin bu ülkeye 5 bin genci gönderme kararı almasının ardından geldi.
Yaklaşık 220 kişiyi geçen ay sonunda İsrail'e gönderen Malavi, bu sayının 5 bini bulacağını açıklamıştı.
İsrail ile Filistin arasındaki çatışmaların ardından binlerce Taylandlı işçi İsrail'den tahliye edilmişti.
Çalışacak yabancı işçi bulmakta zorlanan İsrail, Afrika ülkeleriyle temas kurmaya başlamıştı.
Malavili sivil toplum örgütleri ve siyasetçiler, vatandaşlarının güvenliği olmadığı için hükümetin yaptığı anlaşmayı eleştirmişti.
İran, Türkiye'den sınır dışı edilen tartışmalı şarkıcıyı tutukladıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713886-i%CC%87ran-t%C3%BCrkiyeden-s%C4%B1n%C4%B1r-d%C4%B1%C5%9F%C4%B1-edilen-tart%C4%B1%C5%9Fmal%C4%B1-%C5%9Fark%C4%B1c%C4%B1y%C4%B1-tutuklad%C4%B1
İran, Türkiye'den sınır dışı edilen tartışmalı şarkıcıyı tutukladı
İran medyası Tataloo’nun İran'a geldiği gibi tutuklanmasını görüntüledi (IRNA)
İran medyasına göre, Türkiye'den sınır dışı edildikten sonra İran'a gelen tartışmalı şarkıcı Emir Hüseyin Maksudlu, İran polisi tarafından gözaltına alındı.
Pop ve rap şarkıcısı olan 34 yaşındaki sahne adı Amir Tataloo olan şarkıcı, Türkiye’de İranlı genç kızlara yönelik cinsel saldırı ve tecavüz suçlamalarıyla karşı karşıya. Bu suçlamaların ciddi hukuki sonuçları olabilir. Bu konuda gerek Amir gerekse avukatı, şu ana kadar suçlamalara ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.
İran Adalet Bakanlığına bağlı Mizan Ajansı, Türk yetkililerin Tataloo'yu İran'ın kuzeybatısındaki Bazargan sınır kapısında İran polisine teslim ettiğini ve çocukların ailelerinin şikayetleri sonucu gözaltına aldığını bildirdi.
Tataloo'nun sınır dışı edilmesinden bir yıl önce, şarkıcı Türkiye’de yaşamının zor olduğunu belirterek İran'a geri dönmeyi planladığını söylemişti. Ünlü şarkıcı geri dönmek için bilet almasına rağmen pasaportun süresi dolması nedeniyle ülkesine gidemediğini açıklamıştı.
Bir hafta önce, Türk polisinin, İran konsolosluğu personeline hakaret ettiği gerekçesiyle Tataloo'yu gözaltına aldığı bildirilmişti. Şarkıcı, ülkesine sınır dışı edilme talebinde bulunmuş ancak pasaport sorunu nedeniyle bu talebi yerine getirilememişti.
Öte yandan kız arkadaşı, eski aktris Seher Kureyşi, onu kendisine birkaç saat boyunca şiddet kullanmakla suçladı ve Türkiye'deki evinde kızları taciz ettiğini açıkladı.
Amir Tataloo İranlı rapçi (ISNA)
Tataloo son on yılda birkaç kez tutuklandı ve "yolsuzluğu ve ahlaksızlığı yaymak" ve "genel ahlakı bozmak" suçlamalarıyla hapis cezası aldı. Her seferinde, 13 ila 25 yaşları arasındaki destekçileri, onun serbest bırakılmasını talep eden protestolar düzenledi. İlk tutuklanması 2012'de ilk albümünü çıkardıktan sonra gerçekleşmişti.
2015 yılında, Tataloo, İran Deniz Kuvvetleri'ne ait bir fırkateyn olan Jamaran üzerinde kaydedilen ve Deniz Piyadeleri subaylarından bahseden bir şarkı yayınladı.
Jamaran fırkateyninde İran'ın silahlandırılmasıyla ilgili şarkı söylüyor (YouTube)
Şarkı, İran'ın nükleer programını savunuyor ve tartışmalı bir ifadeyle "Körfez'i silahlandırma hakkının İran'a ait olduğunu" söylüyor. Bu şarkı, Devrim Muhafızlarına bağlı Propaganda ve İletişim Birimi tarafından yapılmıştı.
2016 yılında tutuklandıktan sonra, o dönemde İran Ordusu Deniz Kuvvetleri Komutanı olan Habibullah Seyyari, tartışmalı şarkıcıyla işbirliği yapmadığını belirtti.
Reisi, 2017 seçim kampanyası sırasında Talalud ile görüştü (Farraro)
2017 yılında, Tataloo o dönemin İran cumhurbaşkanı adayı olan ve daha sonra seçimi kazanan Hasan Ruhani ile buluştu. Bu buluşma, o dönemde başkan adayının Tataloo'nun beş milyondan fazla takipçisi olan kitlesini çekmeye yönelik bir girişim olarak yorumlandı.
Ocak 2020'nin sonunda, İran polisi Tataloo'nun Türkiye'de, İran tarafından uluslararası polis teşkilatı INTERPOL aracılığıyla yayınlanan kırmızı bültenle tutuklandığını açıkladı. Tutuklanması, dini sembollere hakaret etme suçlamasıyla ilgiliydi.
2020'de İran dışında yaşayan İranlı kadın aktivistler ve gazeteciler, Tataloo'nun çocuklara cinsel saldırı suçlamalarıyla karşı karşıya kaldıktan sonra Instagram hesabını silmeye zorlayan bir kampanya başlattılar. Tataloo'nun yeniden tutuklandığının duyulmasının ardından, İran'da sosyal medya platformlarında adı yeniden gündeme geldi.
Bazı blog yazarları, hükümetin Tataloo'yu ülkeye geri getirerek "kamuoyunun dikkatini başka bir yere çekmek" amacı taşıdığını ve 4 milyar dolarlık çay ithalatı ile ilgili büyük bir yolsuzluk dosyasını örtbas etmeye çalıştığını iddia ettiler.
İbrahim Reisi ile eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin hükümeti, son yıllarda ülkeyi sarsan büyük yolsuzluk dosyaları konusunda birbirlerine karşılıklı suçlamalarda bulunuyorlar.
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Sabra mahallesini bombalaması sonucu aralarında çocuklarında bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybettihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713876-i%CC%87srail%E2%80%99-gazze-%C5%9Feridi%E2%80%99ndeki-sabra-mahallesini-bombalamas%C4%B1-sonucu-aralar%C4%B1nda
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Sabra mahallesini bombalaması sonucu aralarında çocuklarında bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti
İsrail ordusunun Gazze'ye saldırısının ardından yükselen dumanlar ( Reuters)
İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Refah’ta yer alan es Sabra mahallesini bombalaması sonucu aralarında çocuklarında bulunduğu onlarca kişi hayatını kaybetti.
Filistin'den yayın yapan Şihab Haber Ajansı, İsrail'in Gazze Şehri'nin es Sabra mahallesindeki bir evi bombalaması sonucu onlarca kişinin öldüğünü aktardı.
Olayla ilgili daha fazla ayrıntı vermeyen ajans, İsrail bombardımanı sebebiyle bazı Filistinlilerin yaralandığını bildirdi.
Filistin Radyosu ise İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bir evi bombalaması sonucu aralarında çocukların da bulunduğu 20 kişinin öldüğünü duyurdu.
Haberde, İsrail uçaklarının Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'un batısındaki El Meşrua bölgesindeki bir eve saldırı düzenlemesiyle sekiz kişinin öldürüldüğü kaydedildi.
Günün erken saatlerinde Filistin medyası, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'taki evlere düzenlediği bombalı saldırının ölüm ve yaralanmalarla sonuçlandığını bildirdi.
Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, Türkiye ile ikili ilişkilerde olumlu iklimin devamını istedihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713851-yunanistan-cumhurba%C5%9Fkan%C4%B1-sakelaropulu-t%C3%BCrkiye-ile-ikili-ili%C5%9Fkilerde-olumlu-iklimin
Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, Türkiye ile ikili ilişkilerde olumlu iklimin devamını istedi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakelaropulu ile bir araya geldi (AA)
Yunanistan Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, görüşme öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'la basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu yıl ülkelerimizde yaşanan trajediler gösterdi ki dayanışma hissi ve zor şartlarda destek, iki halkı birleştiren ortak özellik." dedi.
Bu durumun, ikili ilişkilerdeki işbirliğinin derinleştirilmesi, gerginlikleri bertaraf edecek iklimin oluşturulması ve karşılıklı siyasi irade için güçlü temel oluşturduğuna işaret eden Sakelaropulu, "İki ülkenin işbirliği içerisinde beraber çalışması ve olumlu hava içerisinde barışa, refaha, uluslararası hukuka saygı bazında bütün bu değerleri daha ileriye götürmemiz çok açık şekilde karşımıza çıkmaktadır. Yunanistan ile Türkiye’nin mevcut olan bu ortak pozitif siyasi iradeyi geliştirmesi her zamankinden daha elzem." ifadesini kullandı.
Çeşitli hususlarda iki ülkenin farklı yaklaşımları bulunduğunun bilincinde olduklarını dile getiren Sakelaropulu, "Fakat bu bilinçle ortak çalışmak, işbirliğini yürütebilmek sanırım bölgedeki barış ve refahı koruyup daha ileri düzeylere götürebilecektir." şeklinde konuştu.
Sakelaropulu, ilişkilerde yapıcı iklimin korunması ve buna yatırım yapılmasının önemine dikkati çekerek, "Bugün 6 yıl aradan sonra Yunanistan'da olmanızın bu olumlu ruhu yansıttığına inanıyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Sakelaropulu, "Bu düşüncelerle dost Türk halkına refah ve barış temenni ediyorum, 5. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı çerçevesinde yapıcı görüşmeler diliyorum." ifadesini kullandı.
Pakistan ordusu: Düzensiz göçmenler ülkenin güvenlik ve ekonomisini etkiliyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713761-pakistan-ordusu-d%C3%BCzensiz-g%C3%B6%C3%A7menler-%C3%BClkenin-g%C3%BCvenlik-ve-ekonomisini-etkiliyor
Pakistan ordusu: Düzensiz göçmenler ülkenin güvenlik ve ekonomisini etkiliyor
(AA)
Ulusal basındaki haberlere göre, Orgeneral Munir, Peşaver’de yaptığı açıklamada, düzensiz göçmenlerin sınır dışı edilmesi kararının ülkenin çıkarlarına olduğunu ifade etti.
Munir, düzensiz göçmenlerin ülkenin güvenlik ve ekonomisini ciddi şekilde etkilediğine dikkati çekerek, bu kişilerin ana vatanlarına gönderilmesinin insani ve onurlu şekilde yapıldığını belirtti.
Pakistan'ın düzensiz göçmenleri sınır dışı etme kararı
Pakistan'ın düzensiz göçmenleri sınır dışı etme kararının ardında Hayber Pahtunhva ve Belucistan eyaletlerinde artan terör saldırılarının yattığı belirtiliyor.
Taliban'ın yönetime gelmesinin ardından Afganistan ile Pakistan arasında özellikle güvenlik eksenli sorunlar yaşanıyor.
İslamabad yönetimi, kendisine karşı savaşan Pakistan Talibanı'nın (TTP) Afganistan'da mevzilendiğini ve Taliban yönetiminin bu örgüte karşı tedbir almadığını öne sürüyor. Taliban ise Pakistan'ın iddialarını reddediyor ve ülkedeki güvenlik problemleriyle ilgilerinin olmadığını savunuyor.
İki ülke arasında son aylarda bu çerçevede tartışmalar artarken, Pakistan hükümeti, ekim ayının başında ülkede kayıt dışı yaşayan ve sayıları 1,7 milyonu geçen düzensiz göçmenlerden 1 Kasım'a kadar Pakistan'dan ayrılmasını istemişti. Bu tarihe kadar ayrılmayanların da sınır dışı edileceği duyurulmuştu. Bu kişilerin büyük çoğunluğunu Afganistan vatandaşları oluşturuyor.
Afganistan geçici hükümetinin sözcüsü Zabihullah Mücahid, Pakistan'ın söz konusu kararının ardından 450 binden fazla Afgan'ın Pakistan'dan ülkelerine döndüğünü açıklamıştı.
İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalar 2 ayı geride bıraktıhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713741-i%CC%87srail-ordusu-ile-hizbullah-aras%C4%B1ndaki-%C3%A7at%C4%B1%C5%9Fmalar-2-ay%C4%B1-geride-b%C4%B1rakt%C4%B1
İsrail ordusu ile Hizbullah arasındaki çatışmalar 2 ayı geride bıraktı
(AA)
Lübnan'ın güneyi ile İsrail'in kuzeyinde yer alan 120 kilometrelik dağlık sınır hattı, İsrail ordusu ve Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana çatışmalara sahne oluyor.
AA, Hizbullah ile İsrail ordusu arasında 2 aydır süren çatışmalarda öne çıkan olayları derledi.
Hizbullah ve İsrail ordusu arasındaki "kontrollü gerilim" devam ediyor
İran destekli Hizbullah, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nden İsrail'in güneyine saldırması ve karşılıklı çatışmaların başlamasının ardından yaptığı açıklamada, tarafsız olmadıklarını, Filistin direniş gruplarını destekleyeceklerini duyurdu.
Ardından başta Lübnan olmak üzere bölge ve uluslararası toplum arasında, "Hizbullah, İsrail'e karşı topyekûn bir savaş başlatır mı?" sorusu sorulmaya başlandı.
Ancak Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın 12 Kasım'da yaptığı açıklamada, "Güney (Lübnan) cephesi bir baskı cephesi olarak kalacaktır" ifadesi, "topyekûn" savaş ilanı olasılığını kısmen de olsa ortadan kaldırdı, bununla birlikte taraflar arasında sınırda yaşanan çatışmaların dozu düşmedi.
İsrail ordusu ve Hizbullah arasında dağlık sınır hattı üzerinde karşılıklı saldırılar ve çatışmalar "kontrolü" bir şekilde devam ediyor.
Her iki taraf da İsrail ve Lübnan'ın iç kesimlerine ve büyük kent merkezlerine yönelik saldırılar düzenlemiyor. Birkaç istisnai durum dışında Hizbullah ve İsrail'in çatışmayı genellikle sınır hattı üzerinde tutmaya çalıştıkları gözlemleniyor.
Çatışmalara müdahil olmayan Lübnan ordusundan 1 asker öldü
İsrail ordusu ve Hizbullah arasındaki çatışmalara müdahale etmeyip sınırdaki gelişmeleri takip etmekle yetinen Lübnan ordusu, genellikle "nötr" bir pozisyonda.
Ancak çatışmaların başından bu yana ilk defa 5 Aralık'ta İsrail'in topçu atışı saldırısında 1 Lübnan askeri hayatını kaybetti.
Saldırı sonrası açıklama yapan İsrail ordusu, Lübnanlı askerin ölmesinden üzüntü duyduklarını, saldırının hedefinde Lübnan ordusunun olmadığını bildirdi.
Taraflar arasındaki çatışmalar nedeniyle 2 ay içinde 90 Hizbullah mensubu ve 6 İsrail askeri öldü.
Lübnan'da 3'ü gazeteci, 3'ü çocuk olmak üzere 23 sivil, İsrail'de ise 4 sivil hayatını kaybetti.
Lübnan'da 56 bin, İsrail'de 80 sivil evini terk etti
Çatışmalar ve hava saldırılarının devam etmesi üzerine sınıra yakın bölgelerde yaşayan sivillerin neredeyse tamamı evlerini terk etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü, 26 Kasım'da yaptığı açıklamada, İsrail ile çatışmaların yaşandığı Lübnan'ın güneyinde 55 bin 491 kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını belirtti.
Gazze'de 24 Kasım'da başlayıp 1 Aralık'ta sona eren "insani ara" kapsamında Lübnan'ın güneyinde de çatışmalar neredeyse büyük oranda durmuştu.
Bu süre zarfında evlerini terk eden birçok sivil, beldelerine ve köylerine geri döndü ancak 2 Aralık itibarıyla çatışmaların birden şiddetlenmesi üzerine siviller yeniden evlerini geride bırakmak zorunda kaldı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada ise Hizbullah ile sınırdaki çatışmalardan dolayı en az 80 bin İsraillinin evini terk ettiğini ve bölgede güvenlik sağlanana kadar bu kişilerin geri gönderilmeyeceğini söyledi.
İsrail ve Hizbullah çatışması BMGK kararını yeniden gündeme getirdi
BM Güvenlik Konseyinin 1701 sayılı kararı, İsrail'in Mavi Hat'ın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan'daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birlemiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü'ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.
Ancak Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah'ın güçlü bir askeri nüfuzu altında.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati ise 5 Aralık'ta yaptığı açıklamada, İsrail ile sınır üzerinde tartışmalı bölgeler için BM aracılığı ile İsrail ile müzakere edeceklerini belirtmişti.
Mikati, "Lübnan'ın güney sınırında kapsamlı bir istikrar, BMGK'nin 1701 sayılı kararının tam olarak uygulanması, sınır üzerindeki tartışmalı noktaların müzakere edilmesi için BM üzerinden İsrail ile önümüzdeki aylarda görüşmelere başlayacağız." demişti.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise 6 Aralık'ta yaptığı açıklamada, uluslararası bir siyasi düzenleme veya askeri harekâtla Hizbullah'ı İsrail sınırına yaklaşık 30 kilometre mesafede yer alan Lübnan'ın güneyindeki Litani Nehri'nin kuzeyine gönderme sözü vermişti.
Askeri harekât seçeneğini göz ardı etmeyen Gallant, "(Uluslararası siyasi düzenleme) Bu düzenleme başarısız olursa, İsrail, Hizbullah'ı sınırdan uzaklaştırmak için askeri anlamda harekete geçecek." demişti.
İran ve Katar, Guterres'in Gazze için BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektuba destek verdihttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4713736-i%CC%87ran-ve-katar-guterresin-gazze-i%C3%A7in-bm-g%C3%BCvenlik-konseyine-g%C3%B6nderdi%C4%9Fi-mektuba-destek
Guterres, dün gönderdiği mektupla, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını durdurmak için BMGK üyelerine ve uluslararası topluma insani bir ateşkesin yürürlüğe koyulması için harekete geçme çağrısında bulunmuştu (AA)
İran ve Katar, Guterres'in Gazze için BM Güvenlik Konseyi'ne gönderdiği mektuba destek verdi
Guterres, dün gönderdiği mektupla, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını durdurmak için BMGK üyelerine ve uluslararası topluma insani bir ateşkesin yürürlüğe koyulması için harekete geçme çağrısında bulunmuştu (AA)
İran Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Abdullahiyan, Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde İsrail'in Filistin'e saldırılarını ve Gazze ve Batı Şeria'daki son durumu ele aldı.
İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'da kadın ve çocuklara karşı işlediği suçları kınayan iki ülkenin dışişleri bakanları, savaş suçlarına, soykırıma ve açık uluslararası hukuk ihlallerine derhal son verilmesi için uluslararası toplumun derhal harekete geçmesi çağrısında bulundu.
Abdullahiyan, İsrail'in saldırılarına şu ana kadar direniş güçlerinin güçlü bir şekilde karşılık verdiğini ve "ilerleyen günlerin İsrail açısından çok korkunç olacağını" ifade etti.
İki bakan, BM Genel Sekreteri Guterres'in yetkisini kullanarak, Gazze’deki insani felaketin önlenmesi için BMGK'ye gönderdiği mektuba ve çözüm önerilerini desteklediklerini vurguladı.
Gazze'de çoğunluğu kadın ve çocuk büyük sivil kayıplarına ve İsrail'in BM yetkilileri tarafından da teyit edildiği üzere defalarca işlediği savaş suçlarına rağmen BMGK'da veto yetkisi olan ABD ateşkes çağrılarını veto ederek BMGK'yi işlevsiz hale getirmişti.
Görevde olduğu 1 Ocak 2017'den bu yana ilk defa BM Şartı'nın 99. maddesini kullanma kararı alan Guterres, dün gönderdiği mektupla, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını durdurmak için BMGK üyelerine ve uluslararası topluma insani bir ateşkesin yürürlüğe koyulması için harekete geçme çağrısında bulunmuştu.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة