Gökbilimciler 'galaktik ölüler diyarında' Samanyolu'nun mezarlığını buldu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Gökbilimciler 'galaktik ölüler diyarında' Samanyolu'nun mezarlığını buldu

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları Samanyolu'nun üç katı yüksekliğine ulaşan devasa bir ölü yıldızlar "mezarlığı" buldu.
Eski güneşlerden oluşan yığın, ilk "galaktik ölüler diyarı" haritasında keşfedildi. Bu harita, o zamandan beri kara delikler ve nötron yıldızları haline gelen çeşitli yıldız kalıntılarını gösteriyor.
Harita, bir zamanlar kendi galaksimizin içinde olan nesnelerin birçoğunun galaksiden dışarı atıldığını ortaya koyuyor. Onları ilk bulan araştırmacılara göre bu nesneler, bizim gördüğümüz şekliyle Samanyolu'ndan "temelde farklı bir dağılım ve yapıda" diziliyor.
Samanyolu gençliğinden beri milyarlarca yıldız oluşturmuş olmalı. Ama şimdiye kadar bunlar büyük ölçüde saklı kalmış, yıldızlararası uzayın karanlığına atılmışlardı.
Orada, gökbilimciler tarafından görülmemiş halde uzanıyorlardı. Ama şimdi bilim insanları, uzun süredir ölü olan bu cesetlerin yaşam döngüsünü yeniden oluşturmayı başardı ve şu anda nerede olabileceklerini çözdü.
Makalenin ortak yazarı, Sidney Astronomi Enstitüsü'nden Peter Tuthill, "Bu antik nesneleri bulmaktaki sorunlardan biri, şimdiye kadar nereye bakacağımızı bilmememizdi. En eski nötron yıldızları ve kara delikler, galaksi daha genç ve farklı şekildeyken yaratıldı ve ardından milyarlarca yıla yayılan karmaşık değişikliklere maruz kaldı. Onları bulmak için tüm bunları modellemek büyük çaba gerektirdi" dedi.
Araştırmacılar bunu, yıldızların uzaydaki hareketlerinin tüm karmaşıklığını açıklayan karmaşık bir model oluşturarak yaptı. Samanyolu'nun galaktik ölüler diyarı versiyonu çok farklı görünüyor: Çok daha yükseklere uzanıyor ve normal galaksimizden gayet iyi tanıdığımız sarmal kolların hiçbiri yok.
The Independent'ta yer alan habere göre araştırma, bu ölü yıldızların yakınlarda bize dadanmış olabileceğini de gösteriyor. Profesör Tuthill, "İstatistiksel olarak en yakın kalıntılarımız sadece 65 ışık yılı uzakta olmalı; galaktik açıdan aşağı yukarı arka bahçemizdeler" dedi.
Bulgular, Royal Astronomical Society'nin Monthly Notices akademik dergisinde yayımlanan "The Galactic underworld: The spatial distribution of compact remidants" (Galaktik ölüler diyarı: Yoğun kalıntıların uzayda dağılımı) başlıklı yeni bir makalede bildirildi.



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science