James Webb Uzay Teleskobu'nun, Hubble'ın verilerini kullanarak elde ettiği görüntüler paylaşıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

James Webb Uzay Teleskobu'nun, Hubble'ın verilerini kullanarak elde ettiği görüntüler paylaşıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

ABD Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), 1990'da uzaya gönderilen Hubble Uzay Teleskobu'nun verilerini kullanan James Webb Uzay Teleskobu'ndan yeni görüntüler paylaştı.
NASA'nın internet sitesinde yer alan haberde, "VV 191" isimli çift galaksinin görüntüsünün Hubble Uzay Teleskobu'nun sağladığı veriler ile kaydedildiği belirtildi.
Elde edilen yeni görüntüde, beyaz eliptik bir galaksi ve sarman galaksinin daha önce görülmemiş ayrıntılarının yer aldığı kaydedildi.
Bilim insanı Rogier Windhorst, James Webb Uzay Teleskobu'nun, galaksinin daha uzun ve sarmal kısımlarını çok daha ayrıntılı gösterdiğini açıkladı.
30 yılı aşkın süredir bilim dünyasına ışık tutan Hubble ile 1,5 milyonun üzerinde gözlem yapılırken bu gözlemlere dayanan 19 bindeni aşkın akademik çalışma üretildi.
NASA, 25 Aralık 2021'de dünyanın en büyük ve en gelişmiş uzay teleskobu James Webb'i, Hubble Uzay Teleskobu'nun halefi olarak uzaya fırlatmıştı.
Öte yandan, 30 Eylül'de, NASA ve Amerikan uzay mekiği ve roket üreticisi SpaceX, 1990'da uzaya gönderilen Hubble Uzay Teleskobu'nun faaliyet süresini uzatmak için uzaya bir ekip göndermeyi değerlendireceğini duyurmuştu.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news