Yapay zeka, insanların hayal edebileceğinden çok daha hızlı şarj olan batarya tasarladı

"Dragonfly" diye adlandırılan yapay zeka, kimyasalları mevcut çözümlerden daha iyi performans gösterecek şekilde birleştirebiliyor

Lityum iyon piller, boyutlarına oranla verebildikleri yüksek enerjiyle en iyi pil çeşitlerinden biri (Unsplash)
Lityum iyon piller, boyutlarına oranla verebildikleri yüksek enerjiyle en iyi pil çeşitlerinden biri (Unsplash)
TT

Yapay zeka, insanların hayal edebileceğinden çok daha hızlı şarj olan batarya tasarladı

Lityum iyon piller, boyutlarına oranla verebildikleri yüksek enerjiyle en iyi pil çeşitlerinden biri (Unsplash)
Lityum iyon piller, boyutlarına oranla verebildikleri yüksek enerjiyle en iyi pil çeşitlerinden biri (Unsplash)

Araştırmacılar, daha verimli piller tasarlamak için "Dragonfly" diye bilinen bir yapay zekayı kullandı.
Carnegie Mellon'daki bilim insanları, lityum iyon pillerin daha hızlı şarj olmasını sağlayacak daha iyi elektrolitler tasarlamak için bu sistemden faydalandı.
The Independent'ın haberine göre, elektrolitler, pildeki iki elektrot arasında iyonları (bir elektron kazanarak veya kaybederek yüklenen atomları) hareket ettirir. Lityum iyonları negatif elektrotta, anotta oluşturulur ve elektron kazandıkları katota akar. Pil şarj olduğunda, iyonlar anota geri döner.
Pillerle ilgili yeniliklerin meyve vermesi yıllar alabilir çünkü üretimlerinde çok farklı kimyasallar kullanılıyor. Kimyasalların oranını belirlemek ve bunları en iyi kullanım için optimize etmek çetin bir iş olabilir.
Öte yandan, araştırma ekibi, üç potansiyel çözücü madde ve bir tuzu karıştırmak için pompalar, valfler, kaplar ve diğer laboratuvar ekipmanlarının otomatikleştirilmiş bir düzenlemesini kullandı ve daha sonra bu sonuçları Dragonfly'dan geçirdi. Böylece yapay zekanın mevcut elektrolit çözümlerinden daha iyi performans gösteren 6 çözüm sunduğunu gördü.
Bu, test hücresine bugün piyasadaki muadillerine kıyasla yüzde 13'lük bir iyileşme sağladı.
Carnegie Mellon'dan Doçent Venkat Viswanathan, Technology Review'a yaptığı açıklamada elektrolit bileşenlerinin "karıştırılıp eşleştirilmesi için milyarlarca yol olduğunu" söyledi. Ancak yapay zeka Dragonfly, çok fazla önyargı olmaksızın (sistem kimya hakkında bilgi sahibi olmadığı için) süreci daha verimli hale getirebilir.
Dragonfly'ın tek bir hedef yerine birden fazla amaçla deneyler yapabilecek şekilde geliştirilmesi umuluyor.
Araştırmacılar ayrıca, bir kübit akışıyla yüklenen enerjiyi depolamak için mikromaser diye bilinen bir kuantum mekanik sistemi kullanan ve aynı zamanda aşırı şarj riskine karşı koruyan kuantum bataryaların pillerin anında şarj olmasını sağlayabileceğine inanıyor.
Güney Koreli araştırmacılar halihazırda, kuantum batarya teknolojisinin elektrikli otomobillerin evdeki şarj sürelerini 10 saatten sadece üç dakikaya düşürebileceğini, süperşarj istasyonlarınınsa bir aracı sadece 90 saniyede tamamen şarj edebileceğini hesaplamıştı.
Bu yıl yayımlanan bir çalışmada bilim insanları, kuantum bataryanın şarj süresinin bataryanın boyutu büyüdükçe aslında nasıl azaldığına dikkat çekmişti.



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news