İncil'deki anlatıdan Putin'in tehditlerine... Armageddon nedir?

Pek çok politikacı, dinleyici üzerindeki etkisinden dolayı, herkesi yok edecek dünya savaşını hatırlatan ve krizin ciddiyetini ortaya koyan “Armageddon” terimini kullanıyor.

"Armageddon" kelimesi dünyanın sonuna işaret eden herhangi bir senaryoyu ifade etmek için kullanılıyor (Getty Images)
"Armageddon" kelimesi dünyanın sonuna işaret eden herhangi bir senaryoyu ifade etmek için kullanılıyor (Getty Images)
TT

İncil'deki anlatıdan Putin'in tehditlerine... Armageddon nedir?

"Armageddon" kelimesi dünyanın sonuna işaret eden herhangi bir senaryoyu ifade etmek için kullanılıyor (Getty Images)
"Armageddon" kelimesi dünyanın sonuna işaret eden herhangi bir senaryoyu ifade etmek için kullanılıyor (Getty Images)

Dalia Muhammed
Dünya kamuoyu, ABD Başkanı Joe Biden'ın 6 Ekim Perşembe günü Rusya'nın Ukrayna'da nükleer silah kullanma tehdidine ilişkin yaptığı açıklamalar ile çalkalandı. Biden konuşmasında Rusya yüzünden, Soğuk Savaş'ın ortasındaki Küba Füze Krizinden bu yana ilk kez insanlığın Armageddon Savaşı tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Biden'ın New York'ta bağış toplantısındaki ifadesi, "Kennedy günlerinden ve Küba füze krizinden bu yana Armageddon ihtimaliyle karşı karşıya kalmadık" şeklinde idi.
Haberde dikkatimi çeken şey uyarılar ya da başkanın sert tutumu değildi, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Rusya arasındaki bu tür bir dil alışverişi yeni değil. Ancak dikkat çekici olan, "Armageddon" kelimesinin gücü ve etkisine odaklanılması ve Arap medya platformlarının "dünyanın sonu" anlamına gelen Arapça çevirisini değil, kelimenin orijinalini manşetlerde kullanmakta ısrar etmesiydi.

Armageddon veya dünyanın sonu
Şahsen, bu kelimeyle ilk kez ortaokul öğrencisiyken, NASA tarafından dev bir asteroidi çarpmadan önce durdurmak için uzaya gönderilen bir grubun hikayesini anlatan "Armageddon" filminde karşılaştım.
Daha sonra, üniversitedeki Felsefe ve Din Bilimleri dersinde, kelimenin, Yeni Ahit’in son bölümü olan Vahiy Kitabı’nda geçtiğini öğrendim.
Bu kelime, "Harmagedōn" olarak telaffuz edildiği Yunancadan türetilmiştir ve köken olarak görkemli veya büyük dağ anlamına gelen iki İbranice "Har-Megiddo" kelimesinden alınmıştır. Kelime, dünyanın sonu geldiği zaman savaş için orduların toplandığı yeri ifade etmektedir ve şu anda genel olarak dünyanın sonuna atıfta bulunan herhangi bir senaryoyu belirtmek için kullanılmaktadır.
Üç semavi dinin ortak paydası, farklı şekillerde de olsa hayatın bir gün sona ereceğine olan inançtır. Vahiy Kitabı'nda bu durum, “Böylece onları İbranice Armagedon denilen yere topladı” (Vahiy 16:16) şeklinde zikredilmiştir.
Hristiyanlık ve Musevilikte, hak ile batıl arasındaki son savaşın iki yüz milyon savaşçının kafirleri kesin olarak yok etmesiyle gerçekleşeceğine yer veriliyor. Savaşın, aslında dağ değil de ova olan Armageddon bölgesinde gerçekleşeceğine inanılıyor. Armageddon, Kudüs'ün 90 kilometre kuzeyinde ve Hayfa'nın 30 kilometre güneydoğusunda yer alır. En zengin tarım alanlarından biridir ve geçmişte şiddetli savaşlara sahne olmuştur. Aynı zamanda Mısırlı askerler, Babil savaşçıları, Yahudiler ve Romalıların ayak bastığı, "Ordu Meydanı" olarak anılan önemli bir arkeolojik sit alanıdır.

Üçüncü dünya savaşı
Felaket ve kriz zamanlarında, genelde insanlar ve özelde ise dindarlar, kehanetler ve efsanelerde yer alan işaretleri veya dini kitaplarda dünyanın sonundan bahseden hikayeleri okumaya yönelirler.
11 Eylül olaylarından Irak savaşı ve Ortadoğu'daki kaosa, Corona salgınına, Rusya-Ukrayna savaşının patlak vermesine ve Putin'in nükleer enerji kullanma imalarına kadar gerçekleşen olaylar, birçok kişi için bir "üçüncü dünya savaşını" ya da Armagedon savaşını ve yaklaşan sonu ifade ediyor.
Bu savaşın insanoğlunun maddi varlığının tamamen sona ermesi anlamına gelmeyeceği, kötülüğü ortadan kaldıracağı ve yeryüzünde adaletin bir kez daha tesis edilmesine yol açacağı konusunda araştırmacılar ve dini metinlerin yorumcuları arasında bir fikir birliği olduğunu vurgulamak önemlidir.Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia'dan aktardığı habere göre bu savaş, insanlığı o sırada yeryüzünde hüküm süren büyük kötülüklerden ve fitnelerden kurtarmak için gelen Nuh efendimiz tufanında yaşananlara benziyor, ancak o, yaşamı tamamen ortadan kaldırmayacak.
Öte yandan, bu savaşın kaçınılmazlığına inananlar, insanların yeryüzünde gerçekleştirdiği kötülük, çürümüşlük, ahlaki bozulma ve tahribat seviyesinin üstesinden gelinemeyecek bir boyuta ulaştığını düşünüyorlar. Onlar, ne ölümcül virüs tehdidiyle, ne kasırgalarla, ne de ağır ekonomik krizlerle insanlığı eski haline döndürmenin mümkün olmadığına inanıyorlar.
1998 yapımı "Armageddon" filminden bir kare (film web sitesi)
1998 yapımı "Armageddon" filminden bir kare (film web sitesi)
Pek çok politikacı, dinleyici üzerindeki etkisinden dolayı, herkesi yok edecek bir dünya savaşını hatırlatan ve krizin ciddiyetini ortaya koyan "Armageddon" terimini kullanıyor.
İngiltere Maliye Bakanı Kwasi Kwarteng mini bütçesini açıkladığında, yorumcular bunu "aptalca, çılgınca ve Armageddon mesabesinde" diyerek eleştirdi. Bazı yorumcular ise, Liz Terrace'ın enerji faturalarını dondurma planlarının vatandaşları Armageddon enerji deneyiminden kurtarmak olduğunu söyledi.
Haber siteleri, NASA'nın on gün önce "DART" adlı bir uzay aracını uzaya göndererek, DART'ın "Dimorphos" adlı asteroide rotasını değiştirmek için kasten çarpma başarısını açıkladı. Haberler, NASA'nın, bu tür kozmik cisimlerin gelecekte Dünya'daki yaşamı yok etmesini önleme yeteneğini test edebildiğini ve böylece Armagedon'un oluşmasını engellediğini belirtti.
Muhafazakar Batı'nın, popüler ve hatta egemen düzeyde bu savaşın kaçınılmazlığına şiddetle inandığını belirtmekte fayda var. Ipsos'un küresel halkla ilişkiler için on yıl önce yaptığı ve 16 binden fazla kişiyi içeren son nüfus sayımı, Amerikalıların yüzde 22'sinin Armageddon Savaşı'na inandığını gösterdi. 2010'da kaydedilen, yaşamları boyunca dünyanın sonuna tanık olacağına inanan yüzde 41'e kıyasla, bu oran İngilizlerin yüzde sekizi ve Fransızların yüzde altısına tekabül ediyor. En az korkan iki halk Ruslar ve Polonyalılar olarak kaydedildi.  Ukrayna savaşının patlak vermesinden sonra bu iki ülke halkının şimdi fikrini değiştirip değiştirmediği ise bilinmiyor!
1991'de Başkan Reagan, İsrail gazetesi "Maariv"e, "Armagedon Savaşı'nın bizim zamanımızda gerçekleşeceğine dair güçlü işaretler var. Ben şahsen bunun benim ölümümden önce gerçekleşeceğini göz ardı etmiyorum" demişti.
The New York Times'a göre bu, eski ABD Başkanı'nın bu belirleyici savaş olasılığını ilk kez dile getirişi değildi. Eski başkan konuşmalarında "Armageddon" kelimesinden en az 11 kez bahsetti.  Gazete ayrıca Başkan Reagan'ın 1981'de Senatör Howell Heflin ile konuştukları sırada, Armageddon hakkında "Rusya bunun taraflarından biri olacak" dediğini aktardı.
ABDve Rusya arasındaki çatışmanın, sınırları dışındaki alanlarda yoğunlaşması ve Şubat ayında başlayan ve durmayan Ukrayna-Rus savaşıyla Avrupa'ya ulaşan yangınla birlikte gerçekten de dünyanın sonunun eşiğinde miyiz? Hatta Joe Biden'ın bizi Armageddon'un yakın olduğu konusunda uyarmasına neden olan tehlikeli seviyelere ulaştı mı?

*Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan tercüme edilmiştir



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.