Almanya’da AfD Partisi hükümetin enerji politikasını protesto etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Almanya’da AfD Partisi hükümetin enerji politikasını protesto etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Almanya’da İslam ve göçmen karşıtı Almanya için Alternatif Partisi (AfD), başkent Berlin’de hükümetin enerji politikasını protesto etti.
Federal Meclis önünde toplanan binlerce AfD taraftarı parti temsilcilerinin yaptığı konuşmaların ardından şehir merkezinde yürüyüş gerçekleştirdi.
Göstericiler, üzerinde “Önce ülkemiz”, “soğuk odalar yerine sıcak bir sonbahar”, “Amerika evine git, önce ülkemiz”, “Kim üşümek istemiyorsa, silah sağlamamalı”, “Siz devlet düşmanısınız” yazılı pankart ve dövizler taşıdı.
Eylemde “(Almanya Başbakanı Olaf) Scholz gitmeli”, “Bizim sokaklar bizim ülkemiz”, “Direniş” ve “Ülkeyi sevmeyen terk etsin” şeklinde sloganlar atıldı.
AfD Eş Başkanı Tino Chrupalla burada yaptığı konuşmada, Rusya’ya karşı uygulanan yaptırımların kaldırılmasını isteyerek, “Rusya'dan ucuz gaz alırsak gaz fiyatı normale döner” dedi.
Ekonomi Bakanı Robert Habeck’in istifa etmesini isteyen Chrupalla, “Habeck Rusya’ya ekonomik savaş açtı” ifadesini kullandı.
Chrupalla, aslında Habeck’in kendi halkıyla savaştığını savunarak, Yeşiller Partisinin ülkenin fakir ve zayıf olmasını istediğini ileri sürdü.
Rusya bayraklarının da taşındığı gösteriye bazı AfD’li milletvekilleri de katıldı.
Öte yandan AfD’nin düzenlediği gösteriye sol gruplar, sendikalar ve sivil toplum kuruşlarından oluşan inisiyatif karşıt gösteriler yaptı.
AfD’nin yürüyüş güzergahında oturma eylemi yapmak isteyenlere polis müdahale etti.
Alman medyasında gösteri sırasında gazetecilere saldırıldığı bilgisi yer aldı.
Berlin polisi AfD’nin gösterisine 8 bin, karşıt gösterilere yaklaşık 1400 kişinin katıldığını bildirdi.
Gösterilerde polisin yoğun güvenlik önlemleri aldığı, Başbakanlık Binasının da atlı polislerle korunduğu görüldü.



Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
TT

Birleşik Krallık tarihinde bir ilk: Artık göçmenler yönetiyor

Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)
Britanya, Galler ve İskoçya'nın başbakanları farklı etnik azınlıklardan geliyor (The Independent Arabia)

Galler İşçi Partisi Lideri Vaughan Gething, Galler Bölgesel Başbakanı olarak seçilmesinin ardından dört kurucu ülkeden (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) oluşan Birleşik Krallık'ın (Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığ) üç ülkesi göçmen kökenli isimler tarafından yönetilmeye başlandı. Gething, Galler'in başkenti Cardiff’te hükümetin dümenine geçerken, Rishi Sunak İngiltere Başbakanı olarak Londra'da, Hamza Yusuf ise İskoçya Başbakanı olarak Edinburgh'da iktidarı ellerinde bulunduruyor.

Babası Güney Galler'den bir veteriner olan 52 yaşındaki Vaughan Gething’in annesi ise Zambiya'da bir kümes hayvanı çiftliğinde çalışıyordu. Eski Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın hikayesi, Gething’i henüz 17 yaşındayken İşçi Partisi'ne katılmasında etkili oldu. Gething, 2011 yılında Cardiff'te meclis üyesi seçilerek siyasi kariyerine başladı.

Cardiff hükümetinde 2013 yılından bu yana çeşitli görevler üstlenen Gething, 2014 yılında Kalkınma Bakan Yardımcılığı, ardından Sağlık Bakan Yardımcılığı, ardından 2016-2021 yılları arasında Sağlık Bakanı olarak görev yaptı. Birkaç gün önce rakibi Jeremy Miles'ı kıl payı mağlup ederek Galler İşçi Partisi'nin lideri olan Gething, 2021 mayısında Mark Drakeford hükümetinin ekonomi bakanlığı görevini üstlenmişti.

Gething, özelde Galler’in genelde ise Avrupa’nın ilk siyahi lideri oldu. Birleşik Krallık tarihindeki bu yeni durum, ‘artık göçmenlerin çocukları ve torunları sahada ve yerel meclislerden hükümete kadar çeşitli siyasi makamlar için ülkenin yerli halkıyla rekabet ediyor’ yorumlarına neden oldu.

Galler’de bir göçmenin başbakan olarak seçilmesinden önce Hint asıllı Budist Rishi Sunak, 2022 yılında İngiltere’nin başbakanlık koltuğuna oturmuştu. Pakistan asıllı bir Müslüman olan Hamza Yusuf ise 2023 yılında İskoçya hükümetinin başına geçti. Böylece Birleşik Krallık'ı oluşturan ülkelerden üçü artık her zaman beyazların seçildiği makamlara partileri tarafından seçilen göçmenlerin getirildiğine tanık oldu.

Birleşik Krallık'ta farklı milletlerden üç ismin iktidara gelmesinin ve göçmenlerin çocuklarının ve torunlarının siyasetin tüm kademelerinde yer almasının yolu açıldı. Yerel halkla belediye ve meclis sandalyeleri için yarışan göçmenlerin çocukları ve torunları, hükümetlerde çeşitli görevler alırken bakanlık görevlerinde bulundular ve iç siyasi sahnede etkili oldular.

Birleşik Krallık'taki dördüncü ülke olan Kuzey İrlanda da liderlik konusunda bir istisnaya tanık oluyor. Kuzey İrlanda tarihinde ilk kez ‘Birleşik İrlanda’ fikrini destekleyen Katolik bir kadın siyasetçi olan Sinn Fein, 2023 yılında Belfast parlamento seçimlerinde rakibi Demokratik Birlik Partisi'nin (DUP) 1998 yılında imzalanan barış anlaşmasının temelini oluşturan güç paylaşımı hükümetine yönelik boykotunu sona erdirmeyi başararak iktidara geldi.