Çin'de memurlara talimat: Halka nazik ve saygılı davranın

"Acelen ne? İşim var görmüyor musun?", "Az önce anlatmadım mı? Sen Çince anlamıyor musun?" gibi ifadeler yasaklandı

Memurlara yasaklanacak ifade ve davranışlarla ilgili belgenin son hali ileri tarihte yayımlanacak (AFP)
Memurlara yasaklanacak ifade ve davranışlarla ilgili belgenin son hali ileri tarihte yayımlanacak (AFP)
TT

Çin'de memurlara talimat: Halka nazik ve saygılı davranın

Memurlara yasaklanacak ifade ve davranışlarla ilgili belgenin son hali ileri tarihte yayımlanacak (AFP)
Memurlara yasaklanacak ifade ve davranışlarla ilgili belgenin son hali ileri tarihte yayımlanacak (AFP)

Çin yönetimi, devlet çalışanlarından halka daha nazik ve saygılı davranmasını istedi.
Pekin Hükümet Hizmetleri Yönetim Bürosu'nun yayımladığı taslak belgede, memurların halkla konuşurken kaba görülen belirli ifadeleri kullanmaması talep edildi.
Buna göre memurların, "Acelen ne? İşim var görmüyor musun?", "Beni ilgilendirmez, başkasından iste", "Az önce anlatmadım mı? Sen Çince anlamıyor musun?", "Acele et mesaim bitiyor" gibi ifadeleri kullanmaması istendi.
Pekin sakinlerine taslak belgeyle ilgili görüş ve yorumlarını 26 Ekim'e kadar bildirme hakkı tanındı. Bunlar da değerlendirildikten sonra belgeye son halinin verilmesi ve yürürlüğe konması planlanıyor.
Yeni uygulamada memurların işlerini halletmek için devlet dairelerine gelen yurttaşlarla tartışmaması, alaycı ifadeler kullanmaması ve belgeleri "suratlarına fırlatmak" yerine saygılı şekilde vermesi de talep edildi.
Ayrıca memurların mesai saatinde yurttaşların işlemleriyle ilgilenirken internetten video izlemesi, borsa işlemi yapması ve şahsi telefon görüşmesi gerçekleştirmesi de yasaklanacak.
Buna ek olarak devlet çalışanlarının adlarını ve unvanlarını açık şekilde gösteren bilgi kartları takması da istendi.
Belgede değişikliğin "mükemmel faaliyet kapasitesine sahip ekipler ve standart bir hizmet dili oluşturmak" amacıyla yapıldığı belirtildi.
Söz konusu plan sosyal medyada da olumlu karşılandı. Bir Weibo kullanıcısı "Bunun tüm ülkede uygulaması lazım. Kuralları duvarlara yazsınlar" dedi.
Planın, Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 16 Ekim'de düzenleyeceği 20. Ulusal Kongresi'nden önce gelmesi de dikkat çekti.
Ülkenin gelecek 5 yıldaki yönetim kadrolarını şekillendirecek kritik kararların alınmasının beklendiği kongrede, Çin Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Şi Cinping'in iktidarını üçüncü döneme taşıması da öngörülüyor.
Independent Türkçe, Telegraph, Global Times



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais