Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınına Filistin’den tepki

Arş Bayramı’nın ikinci gününde binden fazla yerleşimci Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi.

Dün, Silsile Kapısı önünde bir yerleşimci ve iki Filistinli kadın arasında yaşanan tartışma (Vefa)
Dün, Silsile Kapısı önünde bir yerleşimci ve iki Filistinli kadın arasında yaşanan tartışma (Vefa)
TT

Fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınına Filistin’den tepki

Dün, Silsile Kapısı önünde bir yerleşimci ve iki Filistinli kadın arasında yaşanan tartışma (Vefa)
Dün, Silsile Kapısı önünde bir yerleşimci ve iki Filistinli kadın arasında yaşanan tartışma (Vefa)

Samiri Yahudilerinin Arş Bayramı’nın ikinci gününde binden fazla yerleşimci Mescid-i Aksa’ya baskın düzenleyerek dua etti.
İslami Vakıflar Dairesi, Salı sabahı bin 32’den fazla yerleşimcinin, yoğun koruma altında Meğaribe Kapısı’ndan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlendiğini açıkladı.
İsrail polisi, Filistinlilerin Mescid-i Aksa’ya girişini engelleyip Kudüs’ün merkezine daha fazla güç yerleştirerek, bir kısmı Mescid-i Aksa’ya baskın yapan, bir kısmı ise Esbat Kapısı, Kattânîn Kapısı ve Silsile Kapısı’nda dua eden yerleşimcilerin baskınının önünü açtı. İsrail, Yahudilerin Arş Bayramı’nı kutladıkları ilk günden itibaren Kudüs’ü askeri bir kışlaya çevirdi.
Geniş çaplı baskınlar, fanatik Yahudi gruplarından gelen çağrılara, baskınları artırma ve Mescid-i Aksa’nın avlusunda Tevrat’ın toplu olarak okunması çağrısına yanıt olarak geldi. Fanatik Yahudiler, günlük tekrarlanan ve bazen daha kapsamlı saldırılar yoluyla Filistin yönetiminin İsrail’i, el-Halil’deki İbrahim Camii’ni zamansal ve mekansal olarak bölmeye çalışmakla suçladığı gibi yeni bir oldu bitti oluşturmaya çalışıyor.
Filistin Vakıflar ve Diyanet İşleri Bakanı Hatim el-Bekri, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıları kınadı. Bekri , ‘işgalciler ve Kudüs’teki yerleşimciler tarafından son zamanlarda artan terör saldırılarının, Mescid-i Aksa’yı zamansal ve mekansal olarak bölmeyi, kutsal şehri kademeli ve sistemli bir şekilde boşaltmayı hedeflediğini’ belirtti.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Mescid-i Aksa’yı dini bayramlar vesilesiyle ‘kontrol etmeyi ve bölmeyi’ hedeflediğini söyleyerek Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırıları kınadı.
Hamas ve İslami Cihad gibi Filistinli gruplar, gerilimi tırmandırma tehdidinde arak, İsrail’i dini bir savaş başlatma girişimine karşı uyardı.



İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
TT

İsraillilerle Filistinlilerin barış köyü vergi tehdidi altında

Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)
Kooperatifte İsrailli ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihini ve kültürünü öğreniyor (Neve Şalom)

İsraillilerle Filistinlilerin barış içinde yaşadığı Neve Şalom kooperatif köyü, İsrail hükümetinin vergi politikası yüzünden zor duruma düşebilir.

Arapça adıyla Vaha es-Selam olarak da bilinen kooperatif köy, Tel Aviv’le Kudüs arasında yer alıyor. Bölgede, iki halkın savaşmadan yaşayabileceğini göstermek için İsraillilerle Filistinliler arasında barış, eşitlik ve anlayışın artırılmasına yönelik eğitim çalışmaları yürütülüyor.

Bu çalışmalar kapsamında Yahudi ve Filistinli çocuklar, birbirlerinin tarihlerini Arapça ve İbranice olarak öğreniyor.

Ancak Guardian’ın aktardığına göre İsrail devlerinin, sivil toplum kuruluşlarına yabancı ülkelerden yapılan bağışlara yüzde 80 vergi getirilmesine yönelik çalışmaları, kooperatifte endişe yaratıyor.

Haberde, köyün eğitim kurumlarını birlikte yöneten Samah Salaime ve Nir Sharon’un fon bulmak için geçen hafta Birleşik Krallık’a gittiği belirtiliyor. Eş direktörlerin salı günü parlamentoda konuşma yaptığı aktarılıyor. Dinleyiciler arasında İşçi Partili parlamenterler ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin yer aldığı bildiriliyor.

Guardian’ın görüştüğü Salaime, İsrail meclisinde tartışılan vergi yasasının onaylanmasının felaket olacağını söylüyor:

Sol, liberal ve demokrat barış yanlılarına yabancı ülkelerden gelen tüm destekler; Filistinlilere yönelik insani ya da hukuki yardımlar yüzde 80 oranında vergilendirilecek.

İsrailli Arap bir aileden gelen Salaime, Britanya’nın yanı sıra İsviçre, İsveç ve ABD’den de fon aldıklarını söylüyor. Eş direktör, İsrail’den hiçbir bağışçı bulamadıklarını belirterek “finansal ve ideolojik açıdan bize karşılar” diyor.

Geçmişte Yahudi yerleşimcilerin saldırılarına uğradıklarını da söyleyen eğitimci şöyle devam ediyor:

2021'de iki kundaklama saldırısı oldu. Barış okulumuzu ateşe verdiler, biz de onu ve barış kütüphanesini yeniden inşa ettik. İlkokula saldırdılar, 16 aracı tahrip ettiler. Her türlü talihsiz olayı yaşıyoruz ama hayatta kalıyoruz.

Sharon da yasanın meclisten geçmesi halinde kooperatifteki eğitim programlarını durdurmak zorunda kalacaklarını belirtiyor.

Neve Şalom köyünün, yarısı İsrailli Araplar yarısı da İsrailli Yahudilerden oluşan 300 sakini var. Bu kişiler arasında akademisyenler ve teknoloji sektöründe çalışanlar da yer alıyor. Köyde cami ya da sinagog bulunmuyor, bunun yerine sakinler Sessizlik Mahkemesi adı verilen bir kubbede dua ediyor ya da meditasyon yapıyor.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters