Fransız sinema camiası, tutuklu İranlı yönetmen Cafer Penahi’yi andı

ABD’li aktris Julianne Moore ve İngiltereli yönetmen Sally Potter, Venedik Film Festivali sırasında Penahi’nin serbest bırakılmasını talep etti (EPA)
ABD’li aktris Julianne Moore ve İngiltereli yönetmen Sally Potter, Venedik Film Festivali sırasında Penahi’nin serbest bırakılmasını talep etti (EPA)
TT

Fransız sinema camiası, tutuklu İranlı yönetmen Cafer Penahi’yi andı

ABD’li aktris Julianne Moore ve İngiltereli yönetmen Sally Potter, Venedik Film Festivali sırasında Penahi’nin serbest bırakılmasını talep etti (EPA)
ABD’li aktris Julianne Moore ve İngiltereli yönetmen Sally Potter, Venedik Film Festivali sırasında Penahi’nin serbest bırakılmasını talep etti (EPA)

Paris Sinema Müzesi Cinémathèque Française (Sinematek Fransa), geçtiğimiz yaz gözaltına alınan İran sinemasının önden gelen isimlerinden yönetmen Cafer Penahi’nin serbest bırakılmasına destek verdiğini açıkladı.
Fransız yönetmen Constantinos Gavras, Penahi’nin filmi ‘Ayılara Hayır (No Bears)’ filminin gösterildiği Venedik Film Festivali’nde “Bu akşam, tek amacı kadınlara baskı yapmak olan sisteme karşı mücadeleye devam edenler için bir mesajdır” dedi.
Festivale katılan İranlı yönetmen Sepideh Farsi, İranlı yetkililer nedeniyle hayatını kaybeden Mahsa Amini’ye vurgu yaparak “Bugün umut ve öfke dolu çok sayıda filmimiz var” dedi.
İran’da filmleri sansürlenen Penahi’nin filmi, geçtiğimiz Eylül ayında Venedik Film Festivali tarafından özel ödül almıştı. Bu sene, Penahi’nin filminin yanı sıra Penahi’nin izleyicilere özel mesajı geceye damgasını vurdu. Geçtiğimiz Temmuz ayından bu yana ‘rejim karşıtı propaganda yapmakla’ suçlanan 62 yaşındaki Penahi, mesajında “Hayat bizim için yenilik demektir, yeniden icat etmek varlığımızın sebebidir. Bizler, bağımsız film yapımcılarıyız” dedi.
Fransız sinema camiası, Penahi’nin durumuna başta sessiz kalmıştı. Ekim ayının ilk günlerinde aralarında ünlü isimlerinde bulunduğu yaklaşık bin isim, Fransa’ya davet edildi. Léa Seydoux, Isabelle Huppert, Dany Boon, çeşitli yönetmenler, Cannes Film Festivali Direktörü Thierry Freamaux ve diğer isimler, İran’daki kadınların rejime karşı ayaklanışını desteklemek için açık mektup yazmıştı.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Juliette Binoche, Isabelle Adjani gibi ünlü Fransız şarkıcılar ve aktrisler, İranlı kadınlarla dayanışma içinde olduklarını göstermek için saçlarını kestiği videoları Instagram hesaplarından paylaştı.



Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
TT

Polonya Başbakanı: Avrupa “savaş öncesi döneme” girdi

Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)
Polonya Başbakanı Donald Tusk (DPA)

Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ukrayna'daki çatışmanın Avrupa için oluşturduğu tehdit konusunda uyarıda bulunarak, kıtanın İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden bu yana ilk kez "savaş öncesi döneme" girdiğini söyledi.

Tusk, Avrupa gazetelerinin en büyük ittifakını içeren “LENA” medya ağına verdiği röportajda şunları söyledi:

 “Savaş artık geçmişte kalan bir kavram değil. Bu gerçek ve iki yıldan fazla bir süre önce başladı. Şu anda en endişe verici olan şey, herhangi bir senaryonun mümkün olmasıdır. 1945'ten beri böyle bir durum görmedik."

Tusk sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun özellikle genç nesil için kulağa yıkıcı geldiğini biliyorum, ancak yeni bir dönemin başladığı gerçeğine alışmamız gerekiyor: savaş öncesi dönem. Abartmıyorum, bu, her geçen gün daha da netleşiyor."

Rusya'nın iki yıldan fazla bir süre önce Ukrayna'yı işgal etmesi Avrupalı ​​liderlerin savaş sonrasındaki istikrarlı barış duygusunu sarstı ve birçok Avrupa ülkesini Kiev'e ve güçleri için ihtiyaç duyduğu silahları sağlamak için üretimlerini hızlandırmaya yöneltti.

Ülkesi komşu Ukrayna'nın en önde gelen destekçilerinden biri olan eski Avrupa Konseyi başkanı Cuma günü, Kiev'in savaşı kaybetmesi halinde Avrupa'da kimsenin kendini güvende hissetmeyeceğini belirtti.

Kıtanın endişelerinin başında, eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, özellikle NATO'ya yönelik bilinen şüpheci duruşunun ardından Beyaz Saray'a dönme olasılığı da etkili oluyor.

Tusk verdiği röportajda, "Misyonumuz, Amerikan başkanının kim olduğuna bakılmaksızın transatlantik ilişkilerini güçlendirmektir" ifadelerini kullandı.