Tunus kamuoyu seçim yasasında yeni değişiklikleri bekliyor

Geçen yaz yeni Tunus anayasasına ilişkin referandum kampanyasından bir görüntü (AFP)
Geçen yaz yeni Tunus anayasasına ilişkin referandum kampanyasından bir görüntü (AFP)
TT

Tunus kamuoyu seçim yasasında yeni değişiklikleri bekliyor

Geçen yaz yeni Tunus anayasasına ilişkin referandum kampanyasından bir görüntü (AFP)
Geçen yaz yeni Tunus anayasasına ilişkin referandum kampanyasından bir görüntü (AFP)

Adaylık kapılarının fiilen açılmasından yaklaşık bir hafta önce Tunus sokakları ve siyasi arena, Cumhurbaşkanı Kays Said’in 17 Aralık’ta yapılması planlanan parlamento seçimlerine aday olma koşullarıyla ilgili vaat ettiği ‘yeni cumhurbaşkanlığı değişiklerini’ bekliyor.
Cumhurbaşkanlığına yakın kaynaklara göre adayların 400 seçmenin imzasını alması ve siyasi partilerin milletvekili seçim yarışında adaylarını desteklemesi şartı çerçevesinde değişiklikler, ‘öneri şartının gözden geçirilmesini’ içerecek. Yeni kararnamenin, parlamento seçimleri için bir adaylık dosyası sunmak amacıyla 400 öneri alma şartını sürdürmesi bekleniyor.
Aynı şekilde yasama seçimleri için adayların bir araya geldiği önerilerde eşitlik şartının silinmesi bekleniyor. Aynı durum öneride bulunanların yüzde 25’inin 35 yaşından küçük olması şartı için de geçerli. Bu, cumhurbaşkanının kendisinin hazırladığı ve geçen Eylül ayında yayınladığı orijinal metnin içeriğinden tamamen farklı koşullar belirlemek anlamına geliyor. Ayrıca partilerin seçim kampanyaları düzenlemelerine, adaylarını parlamento seçimleri için desteklemelerine ve finanse etmelerine izin verilmesi bekleniyor. Ancak bunun yanı sıra tarafsız olmamakla suçlanan belediye başkanları ve belediye meclisi üyelerinin milletvekili seçimlerine katılmalarını engelleyecek bir düzenleme yapılması da bekleniyor.
Bu değişiklik ve seçim süreci üzerindeki etkisiyle ilgili olarak Yüksek Seçim Kurulu Sözcüsü Muhammed et-Tilili el-Mansuri, kurulun çalışmasında herhangi bir karışıklığın varlığını yalanladı. Mansuri, “Bu beklenen değişikliklerin özü bilinmemektedir ve olaylar önceden tahmin edilemez. Durum, normal şekilde ilerliyor. Hazırlanan takvime göre adaylık koşulları konusunda eğitimler düzenleniyor” dedi.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Said’in siyasi tercihlerini destekleyen ’25 Temmuz Hareketi’, hükümet yetkililerini ve Cumhurbaşkanı’na yakın nüfuz sahibi kişileri ‘bu seçimlerde adaylarını desteklemekle’ suçlaması nedeniyle parlamento seçimlerini boykot etme tehdidinde bulundu. Bu çerçevede hareketin sözcüsü Mahmud bin Mebruk, 12 Ekim’de başkent Tunus’ta düzenlediği basın toplantısında “Partinin, belediyelerde dijitalleşme olmaması nedeniyle seçim yasasına, özellikle de 400 öneri alma zorunluluğuna ilişkin bazı çekinceleri var” dedi. Mahmud bin Mebruk, belirli adaylıklar için yerel ve bölgesel yetkililerin desteklendiğini ve öneri alma sürecinde suiistimallerin kaydedildiğini vurguladı. Sözcü ayrıca, Cumhurbaşkanı Kays Said’i seçim yasasını gözden geçirmeye çağırırken, adaylık başvurusunda ve seçim belgesinde adayın kimliğinin belirtilmesi gerektiğini dile getirdi.
Seçim yasası, birçok koşulu nedeniyle insan hakları örgütleri ve siyasi partiler tarafından sert eleştirilere maruz kaldı. Öyle ki Tunus’un Kalbi partisinin eski lideri Hatem el-Maliki, yasayı ‘insan haklarına saygı göstermeyen ve tüm sorumluluğu Cumhurbaşkanı’nın üstlendiği, dışlayıcı ve anayasaya aykırı bir yasa’ olarak nitelendirdi.
Yaklaşan parlamento seçimlerinin ‘uluslararası kriterlere uymadığını ve şeffaflık, bütünlük ve bağımsızlıktan yoksun olduğunu’ vurguladı.
Cumhurbaşkanı Said’in seçim yasasında yapacağı değişikliğin açıklanması beklenirken, diğer taraftan da seçim merkezindeki katılımcılar, seçim kampanyasına ilişkin olağan kararın yayınlanmasını ve seçim kampanyasının medyada yer alma yöntemine ilişkin Görsel-İşitsel İletişim Kurumu (HAICA) ile ortak kararın yayınlanmasını bekliyorlar.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.