Singapurlu OnlyFans yıldızına hapis cezası verildi

Low, hapse hazır olduğunu söylüyor

Biseksüel olduğunu açıklayan Titus Low hapis cezasını 26 Ekim'de çekmeye başlayacak (Instagram)
Biseksüel olduğunu açıklayan Titus Low hapis cezasını 26 Ekim'de çekmeye başlayacak (Instagram)
TT

Singapurlu OnlyFans yıldızına hapis cezası verildi

Biseksüel olduğunu açıklayan Titus Low hapis cezasını 26 Ekim'de çekmeye başlayacak (Instagram)
Biseksüel olduğunu açıklayan Titus Low hapis cezasını 26 Ekim'de çekmeye başlayacak (Instagram)

Singapur'da ilk kez bir OnlyFans içerik üreticisi mahkum edildi. Titus Low'a platformda müstehcen fotoğraf ve video paylaştığı için dün 3 bin Singapur doları (yaklaşık 40 bin TL) para cezası verildi.
22 yaşındaki Low, emre karşı gelerek OnlyFans hesabına giriş yaptığı için de üç hafta hapis cezası aldı.
Güneydoğu Asya ülkesinde pornografik içerik üretim ve satışı yasal değil. Singapur'da porno izlemek yasalara aykırı olmasa da internet siteleri kısıtlanıyor.
OnlyFans'e Nisan 2021'de katılan Low'un, bir dönem çoğu erkek olmak üzere 3 binden fazla abonesi vardı.
Low, bir adamın 12 yaşındaki yeğeninin telefonunda videosunu bulmasının ardından aralıkta tutuklanmış, OnlyFans hesabına girmemesi şartıyla kefaletle serbest bırakılmıştı.
Yeni duruşmada savcılar, Low'un bu emri pek çok kez ihlal ettiğini ve maddi çıkarı için polis soruşturmasını baltaladığını savundu.
Polis emrine uymadığını kabul eden Low, abonelerine içerik üretmek "zorunda" hissettiği için hesabına giriş yaptığını söyledi.
Avukat Kirpal Singh, CNN International'a yaptığı açıklamada müvekkilinin içeriklerinin "bilgisi, yetkisi ve rızası" olmadan dağıtıldığını belirtti. Singh, Low'un cezaya itirazda bulunmayarak hayatına devam etmek istediğini ifade etti.
"Çokça meditasyon yapmayı ve okumayı planlıyorum" diyerek hapse hazır olduğunu belirten Low, OnlyFans'e dönebileceğini kaydetti:
"Yasağın sürmesi adil olmaz. Yaptığım işi seviyorum… Çıplak fotoğraflarım zaten orada. Ama aynı zamanda OnlyFans'in doğası da bu. Materyallerin, içerik üreticilerin bilgisi dışında sızdırılması ve paylaşılması üzerinde çok az kontrolü var. Bu benim kontrol edebileceğim bir şey değil. Ancak bundan sonra kesinlikle daha dikkatli olacağım."
Davanın, diğer içerik üreticileri etkileyebileceği düşünülüyor. Avukat Singh şöyle konuştu:
"Elbette bu dava bir emsal oluşturdu. Diğer kullanıcılar da OnlyFans'te olmak gibi bir riskle uğraşmak zorunda kalacak."
Independent Türkçe, CNN International, BBC



İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump, ABD'nin İran'a yönelik son askeri saldırılarının ardından İranlı Amerikalılardan büyük destek topladı. Birçok kişi, bu saldırıların Ayetullah Ali Hamaney'in iktidarını devirmeye katkıda bulunabileceğini umut ediyor.

Salı sabahı ABD Başkanı'nın arabuluculuğunda Tahran ve Tel Aviv arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce, ABD'deki İranlı topluluklar hafta sonu önemli nükleer tesislere düzenlenen saldırı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilemeye başladı.

İslam Devrimi'nin ardından 1980'lerde İran'da büyüyen Simone Derayeh, Los Angeles'ta yaşayan yaklaşık 141 bin İran asıllı kişiden biri.

Derayeh, İran halkının ülkenin Yüce Lideri ve onun teokratik rejimi tarafından "rehin tutulduğunu" söyledi.

NBC Las Vegas'a, Sovyet lideri Joseph Stalin ve Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler'in totaliter yönetimlerine atıfta bulunarak, "Süregelen baskı, Stalin ve Hitler'inkine benziyor" diye konuştu.

Bu, hikaye kitaplarında anlatılan türden bir şey.

SDFRGTH
Simone Derayeh, Los Angeles'taki İran diasporasının Trump'ın askeri eylemlerini desteklediğini NBC Las Vegas'a söyledi (NBC Las Vegas)

Trump, İran'ı "Yeniden Harika Yapmak"tan bahsederken Derayeh, Hamaney'in otoriter yönetimini zayıflatma çabalarını destekleyen birçok ses arasında sadece bir ses olduğunu iddia ediyor.

Aslında birçok İranlı, İslam Cumhuriyeti'nin zayıflamasından memnun. Maalesef, 1980'lerin başında, en zor zamanlardan bazılarını yaşayarak baskıları ilk elden deneyimledim. Toplu katliamlar, toplu infazlar. Özellikle kadınlara ve azınlıklara karşı çok, çok baskıcı yasalar.

Washington D.C.'de yaşayan İranlı Amerikalı Alireza, Baltimore Sun gazetesine, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yaptığı saldırının kendisine umut verdiğini söyledi.

Diğer liderlerin İran halkı acı çekerken seyirci kaldığını, Trump'ın saldırılarınınsa İran'ın "hiçbir şey yapamayacağı ve zayıf olduğu" mesajını açıkça verdiğini savundu.

Maryland'da yaşayan 72 yaşındaki emlakçı Reza Rofougaran, 1979'da Pehlevi hanedanlığı devrildikten kısa süre sonra Tahran'dan göç etmiş.

Gazeteye "İran'daki İslam rejimine yüzde 100 karşıyım ve rejim değişikliği umuduyla yaşıyorum" diye konuştu.

Ancak Rofougaran, kendi ülkesine yapılan saldırıları kınıyor. Diğer İranlı Amerikalıların saldırıları daha çok desteklediğini söyledi.

Sivillere saldırmıyorlar. Onlar mollalara, üst düzey [İslam Devrim Muhafızları] komutanlarına ve yetkililere saldırıyor.

Rofougaran, diğerlerinin saldırılardan "üzüntü duyduğunu" söyledi.

UIO9
ABD'nin İran'ın İsfahan nükleer teknoloji merkezine düzenlediği saldırıların ardından oluşan hasarın uydu görüntüsü (Maxar Technologies)

Neredeyse 30 yıl önce İran'dan kaçan aktivist öğrenci Elham Yaghoubian, saldırıları destekliyor ve CNN'e bunların İran, Ortadoğu ve dünya için "yararlı" olduğunu söylüyor.

Bu altyapılar, yollar, fabrikalar, binalar yeniden inşa edilebilir ancak asla geri kazanamayacağımız şey, temel hakları için ayağa kalktıklarında her seferinde acımasız rejim tarafından öldürülen tüm genç erkek ve kadınların hayatları.

Yaghoubian, çoğu İranlının savaş istemediğini kabul etmekle birlikte bunun olumlu bir sonuç getirebileceğini savundu: İran rejiminin düşüşü.

"Bu savaşı hiçbir müzakere ya da uzlaşma sona erdiremez" diye ekledi.

Barış ve refah ancak bu rejimin İran'dan uzaklaştırılmasıyla mümkün olabilir

Independent Türkçe