Yaşlılarda kısa süreli belleği geliştiren video oyunu yapıldı

"Hafızanın gelişmesi harika"

Araştırmacılar, 8 haftayı uzatmanın daha iyi sonuçlar verebileceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, 8 haftayı uzatmanın daha iyi sonuçlar verebileceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Yaşlılarda kısa süreli belleği geliştiren video oyunu yapıldı

Araştırmacılar, 8 haftayı uzatmanın daha iyi sonuçlar verebileceğini düşünüyor (Unsplash)
Araştırmacılar, 8 haftayı uzatmanın daha iyi sonuçlar verebileceğini düşünüyor (Unsplash)

Bilim insanları yaşlılarda kısa süreli belleği geliştiren video oyunu yaptı. Rhythmicity adlı oyun, ünlü rock grubu Grateful Dead'in eski davulcusu Mickey Hart'la geliştirildi. Müzikal ritim oyununda insanlar, görsel ipuçlarıyla ritme uygun şekilde davul çalmaya çalışıyor.
Oyunun etkileri için yapılan çalışmada yaşları 60 ile 79 arasında değişen 47 kişi iki gruba ayrıldı. Gruplardan biri, 8 hafta boyunca, haftada 5 gün 20 dakika Rhythmicity oynadı. Diğer grupsa kelime bulma oyunuyla vakit geçirdi.
Ritim oyununun kısa süreli bellek üzerinde zincirleme etkiye sahip olduğu görüldü. Bu oyunu oynayan katılımcılarda tempo tutma ve karmaşık düşünme yeteneği gittikçe düzeldi.
Katılımcılar, 8 haftanın başında ve sonunda saniyeler önce gördükleri bir yüzü hatırlama kabiliyetlerini belirlemek için bir hafıza testine girdi. Rhythmicity oynayan grubun puanlarının yüzde 4 arttığı görüldü.
Ayrıca yine aynı dönemlerde elektroensefalografiyle yapılan inceleme, beynin görsel bilgiyle ilişkili bölgeseli üst parietal lobda aktivitenin arttığını ortaya koydu.
Araştırma ekibinden Theodore Zanto'ya göre bu, ritim eğitiminin beynin bir göreve dikkat verme becerisini geliştiriyor. Zira beyin, yapılan işi belleğe dönüştürmeye hazır hale getirmek istiyor.
Kaliforniya Üniversitesi, San Francisco'da görev yapan sinirbilimci, "Hafızanın gelişmesi harika" diye konuştu.
Zanto ve ekibi, 2013'te geliştirdikleri NeuroRacer adı oyunla yaşlılarda dikkatin ve çalışma belleğinin iyileştiğini görmüştü.
Ağustosta yayımlanan bir çalışma da Body-Brain Trainer adlı oyunla yaşlı insanlarda tansiyon, denge ve dikkatin iyileştiği tespit edilmişti.
PNAS adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan yeni araştırmada imzası olan isimlerden Adam Gazzaley, "Bu oyunların hepsi aynı temel uyarlanabilir algoritmalara ve yaklaşıma sahip ancak çok, çok farklı aktivite türleri kullanıyorlar. Oyunların hepsinde, bu insanlarda bilişsel yeteneklerin gelişebileceğini gösteriyoruz" dedi.
Independent Türkçe, Science Alert, New Scientist



Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
TT

Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)

Bilim insanları Büyük Okyanus'un altında ve kıtaların içinde açıklayamadıkları yapılar tespit etti.

Tektonik levhalar çarpıştığı zaman biri, diğerinin altına girerek Dünya'nın mantosuna dalıyor. Mantodaki bu yapılar, yitim veya dalma-batma zonu diye adlandırılıyor.

Bilim insanları mantoyu açıp bakmak mümkün olmadığından, bu yapıların yerini ve bileşenlerini saptamak için sismik dalgaların hızından yararlanıyor. 

Genellikle sadece bir tür deprem dalgası incelenirken, ETH Zürih ve Caltech'ten araştırmacılar, yeni çalışmada bütün sarsıntı dalgalarını analiz etti. 

Bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, "kayıp dünyalar" dedikleri gizemli yapılarla karşılaştı. Tektonik levha hareketlerinin olmadığı yerlerde yitim zonları saptandı.

Ekibin modeline göre, okyanus tabanlarının altında ve kıtaların içinde yitim zonları var. 

ETH'den Andreas Fichtner, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında 7 Ocak'ta yaptığı açıklamada "Bu, bir doktorun onlarca yıl ultrasonla kan dolaşımını inceleyip atardamarı tam olarak beklediği yerde bulmasına benziyor" diyerek ekliyor: 

Daha sonra yeni ve daha iyi bir muayene aracı kullanan doktor, aniden kalçada aslında oraya ait olmayan bir atardamar görüyor. Biz de yeni bulgular karşısında tam olarak böyle hissediyoruz.

Araştırmacılar özellikle Büyük Okyanus'un altındaki bir yitim zonunu ilginç buluyor. Jeolojik açıdan yakın bir dönemde bu bölgede yitim zonları oluşmasının imkansız olduğunu düşünüyorlar.

Makalenin başyazarı Thomas Schouten, "Yaşadığımız ikilem de bu" diyor: 

Yüksek çözünürlüklü yeni modelle, mantonun her yerinde bu tür anomalileri görebiliyoruz. Ancak bunların tam olarak ne olduğunu ya da ortaya çıkardığımız desenleri hangi maddelerin yarattığını bilmiyoruz.

Bu bölgelerde sismik dalgaların farklı şekillerde hareket etmesi, çevredeki kayalardan daha soğuk ve farklı bir bileşime sahip olduklarına işaret ediyor. Araştırmacılar bu gizemli yapıların içeriğini de henüz bilmiyor.

Diğer yandan farklı zamanlarda, farklı süreçler sonucu ortaya çıkmış olmaları muhtemel.

Schouten, "Alt mantodaki anomalilerin çeşitli kökenleri olduğunu düşünüyoruz" diye açıklıyor: 

Yaklaşık 4 milyar yıl önce mantonun oluşumundan beri orada bulunan ve mantodaki konvektif hareketlere rağmen hayatta kalan eski, silika bakımından zengin maddeler veya milyarlarca yıl boyunca manto hareketleri sonucu demir bakımından zengin kayaların biriktiği bölgeler olabilirler.

Araştırmacılar bundan sonraki çalışmalarda sismik dalgaları daha detaylı incelemeyi umuyor. Schouten ayrıca mevcut veriler sadece dalga hızına odaklandığı için gelecekteki çalışmaların kıymetli veriler sunmasını umuyor:

Farklı dalga türlerinde gözlemlenen hızı üretebilecek farklı malzeme parametrelerini hesaplamamız gerekiyor. Esasen, dalga hızının arkasındaki malzeme özelliklerine daha derinlemesine dalmak zorundayız.

Independent Türkçe, IFLScience, Debrief, Scientific Reports, ETH Zürih