Mısır Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi: "Ulusal güvenliğe" zarar veren bir mahkûmun serbest bırakılmasına sebep olmayacağız

Milletvekili Tarık el-Huli (Facebook sayfası)
Milletvekili Tarık el-Huli (Facebook sayfası)
TT

Mısır Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi: "Ulusal güvenliğe" zarar veren bir mahkûmun serbest bırakılmasına sebep olmayacağız

Milletvekili Tarık el-Huli (Facebook sayfası)
Milletvekili Tarık el-Huli (Facebook sayfası)

Mısır Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi, ulusal güvenliğe zarar veren bir mahkûmun serbest bırakılmasına neden olunmayacağını açıkladı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi üyesi ve Mısır Milletvekili ve Gençlik Partileri ve Politikacılar Koordinasyonu Temsilcisi Tarık el-Huli, "serbest bırakılanları entegre etme" adımlarını açıkladı. El-Huli, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda şunları söyledi: "Şu anda cumhurbaşkanlığı affıyla serbest bırakılanlarla iletişim kurmak, onların toplumsal ve yaşam zorluklarını öğrenmek, karşılaştıkları herhangi bir engeli ortadan kaldırmak için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bazılarının işlerine dönüşünde, bazılarının iş bulmasında iyi adımlar atıldı. Ancak zorluk büyük. Bu konuda sivil toplumun ve özel sektörün hapisten çıkanları kabullenmek ve onlara iş fırsatları sağlamak için ortak çabalarını gerektiriyor. Serbest bırakılanlar için entegrasyon sürecinin ortasındayız ve bir süre çalıştıktan sonra entegrasyon sürecinde desteklenenlerin net rakamlarına sahip olacağız."
Mısır Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi, geçen Nisan ayında Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin kararıyla yeniden kuruldu. Komite, siyasi aktivistlerin ve suçluların ailelerinin yanı sıra partiler ve toplumsal örgütlerden bazı isimlerin serbest bırakılması yönünde talepler alıyor. Cumhuriyet Savcılığı, zaman zaman kararı bekleyen tutuklular veya çeşitli davalarda tutuklu bulunanlar için af listeleri açıklıyor. Af ve serbest bırakılanlar için entegrasyon önlemleri, Cumhurbaşkanı Sisi'nin yaklaşık 6 ay önce talep ettiği “Mısır Ulusal Diyaloğu” süreci ile örtüşüyor.
Cumhurbaşkanlığı Af Komitesi geçtiğimiz günlerde 70 "mahpusun" serbest bırakıldığını duyurdu. Komite bu sayının Af Komitesi'nin yeniden etkinleştirilmesinin başlangıcından bu yana en büyük sayı olduğunu açıkladı.
El-Huli, “Komite var olduğu ve çalıştığı sürece, önümüzdeki dönemlerde kesinlikle yeni listeler hazırlanmaya devam edeceğini” belirtti.
Komitenin "şiddet eylemlerinin failleri" konusundaki tutumu hakkında açıklamalarda bulunan El-Huli: “Komite, Mısır ulusal güvenliğine tehdit oluşturan hiç kimsenin hapisten çıkmasına neden olmayacak. Mısır Cumhurbaşkanlığına gönderilen hiçbir listede şiddet suçlusu kimse yer almayacak. Bunlar, Cumhurbaşkanlığı Af Örgütü Komitesi'nin üzerinde çalıştığı iki ana kriterdir ve komisyona gelen tüm davalara ve isimlere uygulanan katı ve kararlı kuraldır. Bu, Mısırlıların hayatını ve güvenliğini doğrudan etkileyen bir konudur. Bu nedenle Mısırlıların can güvenliğini tehdit eden herhangi bir kişi veya unsurun hapisten çıkmasının sebebi olmayacağız.” ifadelerini kullandı.
Mısır Cumhurbaşkanı geçtiğimiz Nisan ayında, “mevcut aşamada ulusal eylemin önceliklerini” tartışmak için bir girişim başlattı. Bu bağlamda siyasi bir diyalog yürütmek için tüm siyasi parti ve gençlik akımlarıyla koordinasyon kurulacak. Söz konusu girişim Af Komitesinin yeniden oluşturulmasıyla aynı zamanda gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı Sisi, İhvan-ı Müslimin’e üstü kapalı bir gönderme yaparak, “teröre karışanlar dışında herkesin” ulusal diyaloga katılması için kapının açık olduğunu söyledi.
Tarık el-Huli, “Af Komitesi çalışmalarının sonuçları, ulusal diyalog için büyük ve önemli bir itici güç. Cumhurbaşkanı Sisi'nin anayasal yetkilerini kullanarak, görüş beyanı ile ilgili davalarda hapsedilen gençleri affetmesi, tüm taraflara barış ve güvence mesajları veriyor.” Değerlendirmesinde bulundu.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.