Mike Tyson, kulak koparma olayından 30 milyon dolar kazandığını söyledi

"3 milyon dolar da ceza almıştım"

Efsane boksör Tyson, 1987'den 1990'a kadar dünyanın tartışmasız ağırsıklet şampiyonu unvanını korumuştu (AP)
Efsane boksör Tyson, 1987'den 1990'a kadar dünyanın tartışmasız ağırsıklet şampiyonu unvanını korumuştu (AP)
TT

Mike Tyson, kulak koparma olayından 30 milyon dolar kazandığını söyledi

Efsane boksör Tyson, 1987'den 1990'a kadar dünyanın tartışmasız ağırsıklet şampiyonu unvanını korumuştu (AP)
Efsane boksör Tyson, 1987'den 1990'a kadar dünyanın tartışmasız ağırsıklet şampiyonu unvanını korumuştu (AP)

Eski boksör Mike Tyson, Evander Holyfield'ın kulağını ısırarak koparmasının kendisine 30 milyon dolar kazandırdığını söyledi.
"Checc'n In Podcast with Big U" adlı podcast'e katılan Tyson, "Bu olay nedeniyle 3 milyon dolar ceza almıştım. O günden beri de sanırım 30 milyon dolar kazandım" dedi.
Tyson, 28 Haziran 1997'de Holyfield'a karşı çıktığı rövanş maçında boksörün kulağını ısırıp kopararak büyük tartışma yaratmıştı.
Olayın ardından maçtan diskalifiye edilen Tyson, boks lisansını kaybetmiş ama daha sonra tekrar müsabakalara girmesine izin verilmişti.
İkili bu olaydan 12 yıl sonra ilk kez bir araya gelmiş ve aralarındaki buzları eritmişti.
56 yaşındaki dövüşçü, maçta Holyfield'ın kendisine birkaç kez kafa attığını ve bunun için ceza almadığını savunarak, boksörün kulağını bunun için ısırdığını söyledi.
Tyson, bu olaya ithafen martta ısırılmış bir kulak şeklinde yenebilir marihuanalar üretip satmasıyla da gündeme gelmişti.
mike tyson.jpg
Tyson, ürünlerine "Mike Bites" adını vermişti (@itstyson20/Twitter)
ABD'li dövüşçü, ağırsıklet şampiyonluğu kazanan en genç boksör olma unvanını halen koruyor. "Demir Mike" takma adıyla da tanınan boksör, bu şampiyonluğu 20 yaşındayken kazanmıştı.

Independent Türkçe, New York Post, Daily Mail



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais