Harris, Blinken ve Sullivan'dan İran'daki protestoları övgü

Bir film yönetmeninin Londra Film Festivali'ne katılmak üzere ülkesinden ayrılması engellendi

Blinken cuma günü Washington'da İranlı aktivistlerle bir araya geldi (AP)
Blinken cuma günü Washington'da İranlı aktivistlerle bir araya geldi (AP)
TT

Harris, Blinken ve Sullivan'dan İran'daki protestoları övgü

Blinken cuma günü Washington'da İranlı aktivistlerle bir araya geldi (AP)
Blinken cuma günü Washington'da İranlı aktivistlerle bir araya geldi (AP)

ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve diğer ABD'li yetkililer, İran asıllı aktivistlerle yapılan bir toplantıda İran'ın dört bir yanını saran gösterilerde kadınların liderlik rolüne övgüde bulundular. Harris, Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İran doğumlu oyuncu ve insan hakları savunucusu Nazanin Boniadi'yi ağırladı. Başkan Yardımcısı’nın ofisinden yapılan açıklamada, Harris'in ‘İran'da eşit haklar ve insanlık onurunu güvence altına almak için barışçıl protestolara öncülük eden cesur kadın ve kızlara desteğini’ ifade ettiği bildirildi.
Başkan Yardımcısı ‘bu kadın protestocuların cesaretinin dünyaya ilham verdiği gibi kendisine de nasıl ilham verdiğini’ dile getirdi. Blinken, yazar Roya Hakakian ve cinsiyet eşitliği aktivisti Sherry Hakimi'nin yanı sıra popüler komedi dizisi ‘How I Meet Your Mother’daki rolüyle tanınan Boniadi ile görüştü.
İran, Mahsa Amini adlı genç bir kadının ahlak polisi tarafından gözaltında tutulduğu sırada hayatını kaybetmesinin akabinde başlayan ve yıllardır eşi görülmemiş büyük bir protesto dalgasına tanık oluyor. Fransız haber ajansının (AFP) aktardığına göre Blinken yaptığı görüşme sırasında “Mahsa Amini’nin ölümünün ve bunun doğurduğu spontane öfkeli protestoların ardından, sanıyorum ki, özellikle kadınların ve gençlerin liderliğinde ülke çapında oldukça dikkat çekici bir şeye tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı.
Öte yandan İranlı bir film yönetmeni, ‘tarihi büyük bir an’ olarak nitelendirdiği protestolara verdiği destekten ötürü ülkesinin Londra Film Festivali'ne katılmak üzere İngiltere’ye seyahat etmesini engellediğini açıkladı. Festival katılımcıları için çektiği ve İngiliz Film Enstitüsü tarafından (BFI) Twitter'dan yayınlanan videosunda yönetmen Mani Haghighi “İran makamları tarafından cuma günü Londra’ya giden uçağıma binmem engellendi… Bu son derece kaba davranış için bana hiçbir makul açıklama yapmadılar” dedi.
BFI, Haghighi’nin son filmi ‘Çıkarma (Subtraction)’ ile Londra Film Festivali’ne katılmasının beklendiğini ancak İranlı yetkililer tarafından ‘pasaportuna el konulduğunu ve ülkeden ayrılmasına izin verilmediğini’ açıkladı. 53 yaşındaki yönetmen, yazar ve oyuncu konuya ilişkin yayınladığı mesajında yetkililerin bunu göstericilere verdiği destekten ötürü yaptığını vurgulayarak “Birkaç hafta önce, İran’ın zorunlu başörtüsü yasalarını ve bunu protesto eden gençlere yapılan baskıyı ve diğer birçok adaletsizliği eleştirdiğim bir Instagram videosu yayınladım. Belki de yetkililer burada tutarak beni daha yakından gözetebileceklerini, beni tehdit edip susturabileceklerini düşündüler?” ifadelerini kullandı.
Ülkesinde bir ‘mahkum’ olarak kalmaya zorlanmaktan üzülmediği söyleyen yönetmen, “Sizinle şu anda bu video aracılığıyla konuşmak bile yetkililerin bu planın başarısız olduğunun göstergelerinden biri” dedi. Yönetmen ayrıca “Tarihteki bu büyük âna tanık olmanın sevincini ve onurunu kelimelere dökemem ve şu anda dünyanın herhangi bir yerinde olmaktansa burada olmayı tercih ederim. Eğer bu, yaptığım şeyin bir cezasıysa, buyurun lütfen devam edin” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Blinken'ın İranlı sivil toplum aktivistleri ile yaptığı görüşmeye, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman ve 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmak için aylarca sürdürülen müzakerelere öncülük eden ABD'nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley de katıldı. Hakakian, kendisi ve meslektaşlarının, İran'a yönelik yaptırımların hafifletilmesine yol açabilecek nükleer müzakereleri durdurması için Başkan Joe Biden'a çağrıda bulunduklarını belirtti.
Ulusal Halk Radyosu'na (NPR) toplantıdan sonra verdiği röportajda Hakakian, "Oybirliğiyle şiddet durana kadar nükleer müzakerelerin durdurulmasını önerdik. Herkesin bizi açık ve seçik bir şekilde duyduğunu düşünüyorum" dedi.
Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD’nin nükleer anlaşmayı hala desteklediğini ancak ‘yakın gelecekteki herhangi bir zamanda’ anlaşmanın yeniden canlandırılma olasılığının düşük olduğunu kaydetti. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ABD'yi ülkesini istikrarsızlaştırmak için protestoları kışkırtmakla suçladı. Blinken, yaptığı görüşmeden sonra protestoların dışarıdan yönetildiğine ilişkin benzer suçlamaların gelmesini beklediğini söyledi. Ancak İran liderliği için “Eğer durum buysa, buna gerçekten inanıyorlarsa, aslında kendi insanlarını anlamıyorlar” dedi.



Endonezya’nın “resmi tarih” kitabı projesi ters tepti

Endonezya'da şubatta öğrencilerin liderlik ettiği hükümet karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
Endonezya'da şubatta öğrencilerin liderlik ettiği hükümet karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
TT

Endonezya’nın “resmi tarih” kitabı projesi ters tepti

Endonezya'da şubatta öğrencilerin liderlik ettiği hükümet karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)
Endonezya'da şubatta öğrencilerin liderlik ettiği hükümet karşıtı protestolar düzenlenmişti (Reuters)

Endonezya yönetimi, kamuoyundan gelen sert tepkiler üzerine tartışmalı “resmi tarih” kitapları projesini erteledi.

Kültür Bakanı Fadli Zon’un mayısta duyurduğu 10 ciltlik kitap setinin 17 Ağustos Bağımsızlık Günü’nde yayımlanması bekleniyordu. Ancak Guardian’ın aktardığına göre kitapların yayımlanma tarihi kasıma ertelendi.

Bakan Zon, kitapların “sömürgeci önyargıları kaldıracağını, güncel araştırmaları içereceğini ve ulusal gururu teşvik edeceğini” savunarak geçmişin “daha pozitif bir tonda” ele alınacağını söylüyor.

Ancak tarihçiler ve aktivistler, “resmi tarih” projesi kapsamında hazırlanacak kitapların geçmişteki insan hakları ihlallerini hafifletme veya görmezden gelme riski taşıdığını belirtiyor.

Endonezya yönetimi, 10 ciltlik kitap setinde yer alan metinlerin örneklerini kamuoyuyla paylaşmadı. Ancak metin taslaklarını gören aktivistler ve tarihçiler, bazı konuların hafifletildiğini ya da çıkarıldığını iddia ediyor.

Bunlar arasında 30 Eylül Hareketi’nin başarısız darbe girişiminin ardından 1965–1966’da çoğu komünist 500 bine yakın kişinin öldürüldüğü katliamların yanı sıra 1998’de Suharto diktasının çöküşüne giden süreçte etnik Çinlilere yönelik toplu tecavüz olayları yer alıyor.

Eski diktatör Suharto'nun damadı olan Endonezya Devlet Başkanı Prabowo Subianto, o dönemde Endonezya Özel Kuvvetleri komutanıydı. İnsan hakları örgütleri, özel kuvvetlerin Suharto karşıtı aktivistleri kaçırıp işkence ettiğini savunuyor. 1998’de ordu içinde başlatılan soruşturmada Prabowo operasyonlardan sorumlu olduğu gerekçesiyle ihraç edilmişti. Ancak eski komutan, üstlerinden aldığı amirle hareket ettiğini söyleyerek suç işlediğini defalarca reddetmişti.

Aktivist Ita Fatia Nadia, resmi tarih projesini “tarihi amnezi” diye niteleyerek, “Bu, hak ihlallerini aklama girişimidir” diyor.

Tarihçi ve muhalif milletvekili Bonnie Triyana da projenin gizlice yürütülmesini eleştirerek “Metodoloji hatalı, siyasi önyargılar var” ifadelerini kullanıyor.

Diğer yandan Prabowo hükümetini eleştiren gençler, Japon anime serisi One Piece’de kullanılan korsan bayrağını açarak tepkilerini gösteriyor.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nden Dominique Nicky Fahrizal, "Genç Endonezyalılar siyasi eleştiri için benzersiz bir taktik buldular, gençlik kültürünün derinliklerine işlemiş bir popüler kültür ikonunu kullanıyorlar” diyor.

Dünyaca ünlü One Piece’ten Endonezya’daki protestolara taşınan korsan bayrağı, baskıya karşı direnişi ve özgürlük talebini simgeliyor.  

Independent Türkçe, Guardian, AFP