İsrail’in başı yeni örgütle dertte: Aslanların yuvası

İsrailli yetkililer Nablus merkezli Aslanların Yuvası örgütünün büyüyerek ciddi bir tehdide dönüştüğünü vurguluyor

İsrail askerleri dün Ramallah'ın doğusundaki Deyr Cerir kasabasında baskın düzenlediği evde bir odayı harabeye çevirdi (AFP)
İsrail askerleri dün Ramallah'ın doğusundaki Deyr Cerir kasabasında baskın düzenlediği evde bir odayı harabeye çevirdi (AFP)
TT

İsrail’in başı yeni örgütle dertte: Aslanların yuvası

İsrail askerleri dün Ramallah'ın doğusundaki Deyr Cerir kasabasında baskın düzenlediği evde bir odayı harabeye çevirdi (AFP)
İsrail askerleri dün Ramallah'ın doğusundaki Deyr Cerir kasabasında baskın düzenlediği evde bir odayı harabeye çevirdi (AFP)

İsrail ordusu, Cuma akşamı geç saatlerde Beyt El yerleşimi yakınında bir yerleşimcinin yaralandığı silahlı saldırıyı gerçekleştiren gruba operasyon düzenledi.
İsrail ordusu, Ramallah'ın kuzeydoğusundaki Deyr Cerir kasabasında 19 yaşındaki Muhammed Udeh ile ona yardım eden diğer iki şüpheliyi tutukladığını açıkladı. Açıklamada Udeh'in evinde silah, giysi ve propaganda malzemeleri bulunduğunu belirtildi.
İsrail ordusu, yine Deyr Cerir köyünden olan 23 yaşındaki Kays Imad Şecaiyye adlı üyenin saldırı sırasında öldürülmesinin ardından grubu takip etmeye başladı. Ordu, bölgeyi kapatarak grup üyelerini takip etmek için operasyon başlatırken, daha fazla tutuklama yapmak için diğer bölgelere saldırdı.
Salfit'in batısındaki Karavat Beni Hasan kasabasında çıkan çatışmalarda 5 Filistinli vuruldu ve ikisinin durumunun kritik olduğu bildirildi.
Beyt El operasyonu, Batı Şeria'daki birçok Filistin operasyonuna ve İsrail saldırıları ve tutuklamalarına tanık olan karşılıklı bir gerilimin tırmanması sürecinde gerçekleşti.          
İsrail, Beyt El operasyonundan önce Cenin'de iki Filistinliyi öldürdü ve bir önceki operasyonda yaraladığı üçüncü Filistinli de öldü. Böylece öldürülenlerin sayısı Cuma günü 4'e yükseldi.
İsrail medyası, Beyt El yerleşim operasyonunun, operasyonların kuzey Batı Şeria'dan merkeze ve güneye doğru genişlemesinin altında yatan korkuları ateşlediğini söyledi.
Yediot Ahronot Gazetesi, Beyt El yerleşimine yönelik açılan ateşin, saldırıların endişe verici bir şekilde yayılmasına ilişkin korkuları güçlendirdiğini söyledi.
Dün İsrail, Batı Şeria'daki bir dizi silahlı saldırının ardından kuzey Batı Şeria'daki Nablus kuşatmasına devam etti. Askeri görevli Ido Baruch, geçen Salı günü Nablus yakınlarındaki Şabi Şomron yerleşimi yakınlarında öldürüldü.
Nablus’un ne kadar süreyle kuşatma altında kalacağı belli değil. İsrail haftalardır kuzey Batı Şeria'daki Nablus ve Cenin'i hedef alıyor ve orada düzinelerce baskın düzenleyerek militanları ve sivilleri  öldürüyor. İsrail Kanal 13, Nablus'taki Arinu'l-Usud (Aslan Yuvası) örgütünün bilinen tüm Filistinli gruplardan daha etkili hale geldiğini ve varlığının İsrail'in güvenliğini ve Filistin yönetiminin istikrarını tehdit ettiğini söyledi.
Bir raporda örgütle ilgili olarak: "Bir yıldan az bir sürede, önemsenmeyecek küçük bir örgütten, toprağı olan tüm örgütlerden daha fazla etkili olan ve İsraillilerin güvenliğini ve Filistin Yönetiminin istikrarını tehdit eden bir örgüte dönüştüler" dendi.
Sosyal medya uygulamaları Nablus'ta faaliyet gösteren silahlı gruba ait hesapları yasakladı.
Şarku’l Avsat’ın İsrail’in Arapça yayın yapan devlet radyosundan aktardığına göre, yasak yetkili İsrail makamlarının talebi üzerine geldi.
İsrail, örgütü hedefine aldı ve eğer Filistin yönetimi örgütü dağıtmayı başaramazsa en nihayetinde onu ortadan kaldırmayı planladığını bildirdi.
İsrail, Filistin yönetiminin bölgede kontrolü kaybettiğini ve bunun da bu grupların oluşmasına yol açtığını iddia ediyor ancak Filistin yönetimi İsrail'in Filistin topraklarında şiddeti tırmandırmayı ve seçimlerdeki çıkarı uğruna Filistin kanını dökmeyi tercih ettiğini söylüyor.
Meretz lideri Zehava Galon, İsrail'de tırmanan gerilim ve yaklaşan seçimler arasında bir bağlantının olduğunu doğruladı ve İsrail Savunma Bakanı Beni Gantz'ı Batı Şeria'da faaliyet gösteren güçlerini kontrol etmeye çağırdı.
Galon, Gantz'ın kan dökülmesini önlemek için askerleri disipline etmeye ve sakinleştirmeye çalışması gerektiğini söyledi.
Galon, radikal aşırı sağ çizgideki Knesset üyesi Itamar Ben-Gvir'e saldırdı ve "Bütün amacı Kudüs'te, özellikle Filistin mahallelerinde dini bir çatışmanın fitilini ateşlemek, üstelik seçim kampanyası için kendi lehine fotoğraflar çekebilmenin bedelini Yahudilerin ve Arapların kanıyla ödemeye hazır" dedi.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında
Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması büyüyor: Çin'e ait gemi İsveç'in de radarında

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. 

Olayla ilgili inceleme başlatan İsveç polisi, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıldığını bildirdi. 

İsveçli su altı arama ekipleri, hasar gören iki denizaltı fiber optik kablodan biri olan "C-Lion 1" hattının bulunduğu bölgede dalış gerçekleştirdi. Bu kablo, Finlandiya ve Almanya arasında uzanıyor. İsveç ve Litvanya arasındaki kablo hattı da hasar gördü.

İsveç Ulusal Operasyon Teşkilatı'ndan Per Engström, Çin'e ait kargo gemisiyle ilgili detayların inceleme kapsamında gözden geçirildiğini belirtti. 

Sahil güvenlik ekiplerinin olay bölgesinde "gözetimi artırdığını" söyleyen Engström, hatlarda yaşanan kopmanın sebebini açıklığa kavuşturmaya çalıştıklarını ifade etti. 

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan dün yapılan açıklamada da Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. 

Gemi hareketlerini takip eden Vesselfinder'ın verilerine göre, Yi Peng 3 en son 15 Kasım'da Rusya'nın Leningrad Oblastı'ndaki Ust-Luga limanına uğradı. Guardian'ın aktardığına göre, Yi Peng 3'ü limandan çıkarmak için gemiye binen Rus kılavuz kaptan Aleksandr Steçentsev, gemide olağandışı bir durum olmadığını söyledi.

Ust-Luga liman idaresinde çalışan Steçentsev, gemiyi yaklaşık 18 kilometre açıktaki bir şamandıraya götürdüğünü belirtti. Kılavuz kaptan, mürettebatı Çin vatandaşlarından oluşan gemiden aynı gün öğleden sonra indiğini ifade etti. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. 

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, "Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma" diyerek iddialara tepki gösterdi. Peskov, Rusya'nın olayla alakası olmadığını savunurken, Baltık Denizi'nde sabotaj faaliyeti yürüten tarafın Ukrayna olduğunu iddia etti.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian, ülke bayrağını taşıyan gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savundu.

Independent Türkçe, Guardian, AFP