AB, İran’ın Ukrayna savaşına karıştığına dair ‘somut kanıtlar’ arıyor

İtalya’nın Milano kentinde Mahsa Amini’nin ölümünü protesto etmek için düzenlenen gösteri (AP)
İtalya’nın Milano kentinde Mahsa Amini’nin ölümünü protesto etmek için düzenlenen gösteri (AP)
TT

AB, İran’ın Ukrayna savaşına karıştığına dair ‘somut kanıtlar’ arıyor

İtalya’nın Milano kentinde Mahsa Amini’nin ölümünü protesto etmek için düzenlenen gösteri (AP)
İtalya’nın Milano kentinde Mahsa Amini’nin ölümünü protesto etmek için düzenlenen gösteri (AP)

Avrupa Birliği (AB) Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşında İran’ın herhangi bir rolü olduğuna dair AB’nin somut kanıt aradığını söyledi.
Borrell, AB Dışişleri Bakanları toplantısı için geldiği Lüksemburg’da gazetecilere verdiği demeçte, “İran’ın Ukrayna savaşına katılımına ilişkin somut kanıtlar arayacağız” dedi.
AB Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi, toplantıya Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba’nın da katılacağını bildirdi.
Bugün ayrıntılı bir karar beklenmese de, AB Tahran’ın protestoculara yönelik son baskısının yanı sıra konuyla ilgili olarak İran’a yeni yaptırımlar uygulamaya karar verebilir.
22 yaşındaki Mahsa Amini’nin ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitirmesi nedeniyle sokaklara dökülen protestoculara yönelik baskılarda sorumluluğu olan 15 İranlı için seyahat yasağı ve mal varlıklarının dondurulması kararı alınabilir.
Amini’nin 16 Eylül’deki ölümü, 2019’da akaryakıt zammı protestolarından bu yana İran’daki en büyük gösteri dalgasını ateşledi.
İran’daki İnsan Hakları Örgütü’ne göre, protestolarda en az 108 kişi öldü ve en az 93 kişi de Belucistan eyaletindeki Zahedan’da öldürüldü.
Bu baskılar, İngiltere, Kanada ve ABD’den İran’a karşı kınama ve yaptırımlara neden oldu.
İranlı liderler, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeleri bu ‘isyanları’ planlamakla suçluyor.



Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
TT

Muhammed bin Selman, Starmer ve Erdoğan ile son gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman (Şarku'l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer arasında dün yapılan telefon görüşmesinde, bölgedeki anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi gerektiği vurgulandı.

Görüşmede, bölgedeki son gelişmeler ve İsrail'in İran'a yönelik askeri operasyonlarının yansımaları ele alınırken, tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesi ve gerilimin azaltılması için her türlü çabanın sarf edilmesinin önemine değinildi.

Diğer yandan İsrail'in İran'a yönelik saldırısı bağlamında Suudi Arabistan ve Türkiye, gerilimin düşürülmesi ve itidalli davranılması için her türlü çabanın sarf edilmesi gerektiğini ve diyaloğa dönülerek tüm anlaşmazlıkların diplomatik yollarla çözülmesinin önemini vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA’dan aktardığına göre, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki telefon görüşmesinde, İsrail'in İran'a yönelik saldırısının ardından bölgede yaşanan gelişmeler gözden geçirildi ve söz konusu gelişmelerin krizin çözümüne yönelik mevcut diyaloğun kesintiye uğramasına yol açtığı ifade edildi.

Türk devlet televizyonu TRT, iki tarafın bölgesel ve küresel konuları ele aldığını belirtti. Erdoğan'ın, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail'in ‘bölgenin istikrar ve güvenliğine en büyük tehdidi oluşturduğunu’ söylediği ve bu tehdidin İran'a yönelik saldırıyla bir kez daha ortaya çıktığını belirttiği aktarıldı.

Erdoğan, ABD ile İran arasında nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışlarının sürdüğü bir dönemde İsrail'in İran'a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalamayı amaçladığını ve İsrail saldırılarının İsrail'in ‘bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini’ bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Görüşme sırasında Erdoğan, ‘bölgenin yeni bir krizi kaldıramayacağı ve yıkıcı bir savaşın bölgedeki tüm ülkelere düzensiz göç dalgaları yaratabileceği’ uyarısında bulunarak, ‘nükleer anlaşmazlığın ancak devam eden müzakereler yoluyla çözülebileceğini’ vurguladı.