Öğrenciler ödevlerini yapay zekaya yazdırmaya başladı: Kimse tespit edemiyor

Bir öğrenci yapay zeka sayesinde A aldı

Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Stable Diffusion'la oluşturuldu (Independent Türkçe / Dream Studio)
Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Stable Diffusion'la oluşturuldu (Independent Türkçe / Dream Studio)
TT

Öğrenciler ödevlerini yapay zekaya yazdırmaya başladı: Kimse tespit edemiyor

Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Stable Diffusion'la oluşturuldu (Independent Türkçe / Dream Studio)
Bu görsel, metinden görüntü üreten yapay zeka algoritması Stable Diffusion'la oluşturuldu (Independent Türkçe / Dream Studio)

Reddit'te innovate_rye adını kullanan bir üniversite öğrencisi, yapay zekaya yazdırdığı makaleyle A (harf sisteminde en yüksek not) aldı.
Okulda yıldız öğrenci olarak görüldüğünü aktaran innovate_rye, ödevlerinin çoğunu bitirmek için bir yapay zeka dil modelini kullanıyor.
Biyokimya öğrenimi gören birinci sınıf öğrencisi, "Mesela biyoteknoloji hakkında iyi ve kötü 5 şey yazmamız isteniyor. Ben de yapay zekaya 'Biyoteknolojiyle ilgili iyi ve kötü 5 şey nedir?' tarzı bir soru gönderiyorum ve bana A alacak bir cevap veriyor" dedi.
VICE'a konuşan öğrenci, yapay zekayı kullanmadan önce "uzun iş" olarak gördüğü ödevlerin en az iki saatini aldığını, şimdiyse bu sürenin 20 dakikaya indiğini ifade etti.
"Çok şey öğrenmeyi seviyorum ve bu yüzden bazen ödevleri erteliyorum ya da teslim edemiyorum" diyen öğrenci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu daha hızlı ve daha verimli yapabilmek bana bir beceri gibi görünüyor."
Öte yandan, innovate_rye yalnız değil. Yapay zeka firması OpenAI yaygın kullanılan dil modeli GPT-3'ü piyasaya sürdüğünden beri, birçok öğrenci bu tür programlara başvurmaya başladı.
Bu dil modellerinin ürettiği metinler, çoğu zaman insanların yazdıklarından ayırt edilemiyor.
Reddit'te AeUsako_ adını kullanan bir lise öğrencisi, dünya siyasetine dair makale ödevini tamamlamak için arkadaşlarıyla birlikte GPT-3'ü kullandı.
Son sınıftaki arkadaş grubu, yapay zekanın metninde başka makalelere referans verilmediği için puanlarının kırıldığını ama intihal kontrol mekanizmalarına yakalanmadıklarını aktardı.
AeUsako, "Open AI'a başvurduğum için tüm zamanımı yazmaya ayırma ihtiyacı hissetmedim" diye konuştu.
Kanadalı yapay zeka uzmanı ve akademisyen George Veletsianos, bu programların teknik açıdan orijinal metinler ürettiğini ve bu yüzden intihal algoritmalarına yakalanmadığını belirtti.
"Metin başka bir yerden kopyalanmıyor, bir makine tarafından üretiliyor. Bu nedenle intihal kontrol yazılımı onu tespit edemez" diyen bilim insanı, şöyle devam etti:
"İntihal kontrol araçlarını gelecekte nasıl geliştirebileceğimizi düşünmezsek yapay zekanın ürettiği metni tespit edebileceklerini sanmıyorum."
Bu arada Open AI, yeni ve çok daha gelişkin dil modeli GPT-4'ü yayımlamaya hazırlanıyor.
VICE'a açıklamalarda bulunan öğrenciler, GPT-4'ü büyük bir hevesle beklediklerini ve makale yazmak için yapay zekayı kullanmayı bırakmayacaklarını söylüyor.
Independent Türkçe, VICE, Analytics Insight



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.