Pelosi: Trump ifade vermeye cesaret edemez

Cumhuriyetçilerin, Kongre'nin çoğunluğunu ele geçirme olasılığı Demokratlardan daha yüksek

Trump, 8 Ekim'de Minden'deki (Nevada) bir kampanya mitinginde konuşuyor (Reuters)
Trump, 8 Ekim'de Minden'deki (Nevada) bir kampanya mitinginde konuşuyor (Reuters)
TT

Pelosi: Trump ifade vermeye cesaret edemez

Trump, 8 Ekim'de Minden'deki (Nevada) bir kampanya mitinginde konuşuyor (Reuters)
Trump, 8 Ekim'de Minden'deki (Nevada) bir kampanya mitinginde konuşuyor (Reuters)

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, eski Başkan Donald Trump'a; “Meclise çağrılma talebine cevaben, Amerika Kongre Binası’nın (Capitol) basılması olayları hakkında soruşturma komisyonu önünde ifade vermek için yeterince erkek olmadığını” söyledi.
Pelosi, NBC TV’ye verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı: “O (komiteye) görünecek kadar erkek değil. Yeminli olarak ifade vermesi gerektiği için avukatlarının, ifadesini vermesini istediğini sanmıyorum.”
Eski Başkan Trump, Pelosi ile son derece gergin ilişkisiyle tanınıyor. Görünüşe göre Pelosi, Trump’ı kışkırtarak tanıklık etmeye zorlamaya çalışıyor. Kimileri, bu yöntemin, duruşmanın gidişatını kontrol etmede büyük zorluklara yol açacağından endişe ediyor.
Ancak soruşturma komitesinde yer alan Cumhuriyetçi Liz Cheney, “eski başkanın komitenin önüne çıkması durumunda onun bir eğlence aracı haline getirilmesine izin verilmeyeceğini" söyledi. Cheney, NBC TV ile yaptığı bir röportajda şu ifadeleri kullandı: “Eski başkanı yeminli sorgulamaya başlayacağız, bu günler alabilir. Olay hak ettiği düzen ve ciddiyete kavuşacak.”
Komite, Trump'ın 14 Kasım’da ifade vermesi için bir başlangıç ​​tarihi belirledi. Bu tarih dosyayı siyasallaştırmakla ilgili suçlamalardan kaçınmak amacıyla, tam olarak aynı ayın 8'inde yapılacak ara seçimler ile çakışmayacak şekilde belirlendi.
Seçimlerde, Cumhuriyetçilerin Senato ve Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu Demokratlardan alma şansları yüksek.
Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan aktardığı habere göre, Georgia eyaleti hariç herkes Cumhuriyetçileri desteklediğinden, Senato için büyük yarış Cumhuriyetçilerin lehine görünüyor.
Gazetenin yaptığı bir anket, bunun arkasındaki temel nedenin seçmenin önemsediği konular ile ilgili olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda Kongrede temsilcisini seçerken enflasyon ve ekonomi konusunu dikkate alan seçmen oranı yüzde 52'ye yükselirken, kürtaj gibi konulara oy veren seçmen oranı yüzde 14'e düştü.
Bu nedenle Pelosi, Demokratları, Cumhuriyetçilerin lehine olan "enflasyon sorunu gündemini değiştirmeye" ve enflasyon yerine yaşam maliyetinden bahsetmeye çağırdı. NBC ile yaptığı röportajda Pelosi şu ifadeleri kullandı: "İnsanların kürtaj hakkında konuştuğunu duyuyorum, bu söylemi değiştirmemiz gerekiyor. Kürtaj küresel bir durum. Öte yandan Avrupa Birliği ve İngiltere'de enflasyon oranı buradakinden çok daha yüksek. Mücadele enflasyon üzerinde değil, hayat pahalılığı üzerinde."
Ne demek istediğini açıklayan Pelosi, Demokrat Parti’nin "ilaç ve enerji maliyetlerini azaltmak için faturalarla yaşam maliyetini düşürmeyi başardığını" söyledi. Pelosi, konuyla ilgili olarak, “Hayat pahalılığını ve enerji fiyatlarını düşürmek için yaptıklarımıza bakarsanız, Cumhuriyetçilerin tüm bu adımlara karşı çıktığını da görürsünüz. Onların, yaşam maliyetini düşürmek veya enflasyon sorununu çözmeye yardımcı olmak gibi bir planları yok” dedi.



Macron: Lübnan'da savaş kaçınılmaz değildir, diplomatik yol hala mümkün

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (DPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (DPA)
TT

Macron: Lübnan'da savaş kaçınılmaz değildir, diplomatik yol hala mümkün

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (DPA)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (DPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un dün (Perşembe) akşam saatlerinde sosyal medyada yayınlanan videoda doğrudan Lübnanlılara seslenerek “diplomatik yolun var olduğu” ve “savaşın kaçınılmaz olmadığı” konusunda güvence verdi.

Lübnan'da İsrail'in Hizbullah üyelerinin kullandığı iletişim ekipmanlarını hedef alan saldırılarının ardından geniş çaplı bir savaş korkusu hakim.  

Fransa'nın Lübnanlıların ‘yanında’ olduğunu ifade eden Macron sözlerini şöyle sürdürdü: “Kimsenin gerilimi tırmandırmak gibi bir niyeti yok. Hiçbir şey, hiçbir bölgesel macera, hiçbir özel çıkar, hiçbir davaya sadakat Lübnan'da bir çatışmayı kışkırtmaya değmez.” 

Lübnan Başbakanı Necip Mikati, Meclis Başkanı Nebih Berri ve Lübnan Genelkurmay Başkanı Joseph Aoun ile dün telefon görüşmeleri yapan Macron, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de akşam saatlerinde  telefonda konuştu.

Lübnan'da meydana gelen ve bölgedeki gerilimin ciddi şekilde tırmanmasına neden olan çok sayıda patlamanın ardından duyduğu derin endişeyi dile getiren Fransa Cumhurbaşkanlığı Macron, tüm tarafları savaştan kaçınmak için harekete geçmeye çağırdı.

 Saldırılarda hayatını kaybeden  sivil kurbanların  ailelerine başsağlığı dileyen Macron, “Ülkeniz zorlukların üstesinden gelmeye devam ederken, Lübnan yakın bir savaş korkusuyla yaşayamaz. Herkese söylediğim gibi size de açıkça söylüyorum: Bu felaketi reddetmeliyiz, Lübnan'ın siyasi liderlerinin de ‘bu yönde çalışması gerekiyor. Şu anda, tehditler karşısında ülkeye liderlik edecek bir cumhurbaşkanına her zamankinden daha fazla ihtiyacınız var. Karışıklık ve keder içinde umudun nadir olduğunu biliyorum. Bu karışıklıkta, bu üzüntüde Fransa sizin yanınızdadır” dedi.

Lübnan, İran yanlısı Hizbullah kampı ile muhalifleri arasındaki anlaşmazlıkların bir cumhurbaşkanı seçilmesini engellemesi ve bu makamın iki yıldan uzun bir süredir boş olması nedeniyle siyasi felç yaşıyor.