Britanyalı radyocu canlı yayında öldü

Tim Gough'ın kalp krizi geçirdiğinden şüpheleniliyor

Tim Gough hayatını kaybettiğinde Madness'ın Grey Day adlı parçası çalıyordu (GenX Radio)
Tim Gough hayatını kaybettiğinde Madness'ın Grey Day adlı parçası çalıyordu (GenX Radio)
TT

Britanyalı radyocu canlı yayında öldü

Tim Gough hayatını kaybettiğinde Madness'ın Grey Day adlı parçası çalıyordu (GenX Radio)
Tim Gough hayatını kaybettiğinde Madness'ın Grey Day adlı parçası çalıyordu (GenX Radio)

Birleşik Krallık'ta radyo dj'i Tim Gough, pazartesi canlı yayındayken yaşamını yitirdi. 55 yaşındaki Gough'ın kalp krizi geçirdiğinden şüpheleniliyor.
Suffolk'taki yerel radyo istasyonu GenX Radio'da sabah programı sunan Gough, canlı yayını evinden yapıyordu. Pazartesi günkü yayında müzik 07.50 sularında kesilip birkaç dakika sonra devam etti.
Popüler radyo dj'in bu sırada hayatını kaybettiği ortaya çıktı.
Sunuculuk kariyerine 1986'da başlayan Gough, 10 yılı aşkın bir süredir radyodan uzaktı. GenX Radio Genel Müdürü James Hazell, sunucunun bu yılın başında yayın hayatına başlayan istasyona sabah programını sunmak için döndüğünü söyledi.
Hazell, Gough'ın "sıcak, sevecen ve eğlenceli bir kişi" olduğunu söyledi ve sevenlerine başsağlığı diledi.
Geçmişte Gough'la birlikte çalışan Tim Foster, "Suffolk'ın en iyi adamlarından birini götüren ani ölümü duyduğuma çok üzüldüm” dedi.
Independent Türkçe, The Telegraph, BBC



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais