İngiltere'nin yeni Başbakanı Rishi Sunak, ilk ulusa sesleniş konuşmasını yaptı: Ülkeyi sözle değil, eylemle birleştireceğim

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

İngiltere'nin yeni Başbakanı Rishi Sunak, ilk ulusa sesleniş konuşmasını yaptı: Ülkeyi sözle değil, eylemle birleştireceğim

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

İngiltere'nin yeni Başbakanı Rishi Sunak, ekonomide istikrarı ve güveni hükümetinin gündeminin merkezine koyacağı sözünü verdi ve bunun alınması zor kararlar anlamına geleceğini belirtti.
Sunak, İngiltere Kralı 3. Charles'tan hükümeti kurma görevini devralmasının ardından Başbakanlık Konutu 10 Numara önünde ülkenin yeni Başbakanı olarak ilk ulusa sesleniş konuşmasını yaptı.
İngiltere'nin şu anda derin bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu, Kovid-19 salgını bilançosunun hala devam ettiğini söyleyen Sunak, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'daki savaşının, dünya çapında enerji piyasalarını ve tedarik zincirlerini istikrarsızlaştırdığını kaydetti.

"Hataları düzeltmek için seçildim"
Sunak, teşekkürlerini sunduğu selefi Liz Truss'ın ekonomide büyümeyi hedeflediğini ve bunun asil bir amaç olduğunu belirtti ancak kötü niyetli olmayan bazı hataların yapıldığının da altını çizdi.
Bu hataları düzeltmek için partisinin yeni lideri ve ülkenin de yeni Başbakanı seçildiğini vurgulayan Sunak, şöyle devam etti:
"Ekonomik istikrarı ve güveni bu hükümetin gündeminin merkezine koyacağım. Bu, alınması zor kararlar anlamına gelecektir. Ancak beni (Maliye Bakanı olarak görev yaptığı) Kovid-19 sırasında insanları ve işletmeleri daha fazla planlarla korumak için elimden gelen her şeyi yaparken gördünüz."

"Ülkeyi sözle değil, eylemle birleştireceğim"
Sunak, "Ülkeyi sözle değil, eylemle birleştireceğim. Bunu yapmak için gece gündüz çalışacağım" dedi.
Rishi Sunak ayrıca eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson'a inanılmaz başarıları için her zaman minnettar olacağını dile getirdi.

Sağlık sistemi, ekonomi, sınır güvenliği hükümetin öncelikli konuları arasında
Sunak, gündemindeki öncelikli konuların, ulusal sağlık sistemi, eğitim, sokakların güvenliği, sınır kontrolü, çevre ve silahlı kuvvetlerin desteklemesi olduğunu belirtti.
Başbakan Sunak ayrıca işletmelerin yatırım yaptığı, istihdam yarattığı Brexit fırsatlarını kucaklayan bir ekonomi inşa etmenin de öncelikleri arasında olduğunu ifade ederek "Söyleyebileceğim tek şey yılgın olmadığımdır" diye konuştu.

Rishi Sunak, Muhafazakar Partinin lideri ve ülkenin yeni başbakanı oldu
Seçim kampanyası sürecinde sıklıkla "vergi indirimleri" vaadini öne çıkaran Truss'ın, başbakanlık görevini devralmasının ardından hükümet, 23 Eylül'de toplam 45 milyar sterlini bulacak vergi indiriminin uygulanmasına hazırlanıldığını açıklamıştı.
Bu durum, ülkenin dış borçlanmasının yükseleceği beklentilerini artırarak sterlinin sert değer kaybı yaşamasına neden olmuştu.
Ekonomik planlara yönelik sert eleştirilerin ardından İngiliz hükümeti, yüzde 45'lik en yüksek gelir vergisi oranını kaldırma planından vazgeçmişti.
Daha önce pek çok kez vergi indirim planının arkasında duran Truss, 14 Ekim'de kamuoyu baskısına dayanamayarak Kwasi Kwarteng'i Maliye Bakanlığı görevinden alarak yerine Jeremy Hunt'ı getirmişti.
Ciddi piyasa oynaklığına neden olan "hatalar" için özür dilemesine karşın Truss'un görevde ne kadar kalacağı konusunda, İngiliz kamuoyunda tartışmalar çoktan başlamıştı.
İngiltere'de art arda siyasi ve ekonomik çalkantıların yaşanmasının ardından Başbakan Truss, 20 Ekim'de istifa ettiğini açıklamıştı.
Truss'ın yerini almak için mücadele veren eski Maliye Bakanı Sunak, rakibi Penny Mordount'un kendisini desteklediğini belirterek dün liderlik yarışından çekilmesiyle tek aday olarak doğrudan partinin yeni lideri ve aynı zamanda ülkenin de yeni başbakanı olmuştu.

 



Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
TT

Avdiivka'nın düşüşü Ukrayna savunmasının çöküşünün habercisi mi?

Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)
Emmanuel Macron ve Vladimir Zelensky ortak güvenlik anlaşmasını imzaladıktan sonra sıcak bir şekilde el sıkışıyor (AFP)

Kiev güçleri, Ukrayna'nın doğusundaki Avdiivka şehrinden askerlerinin çoğunun hayatını “korumak” amacıyla çekildiklerini duyurdu. ABD Başkanı Joe Biden'ın yönetimindeki askeri komutanlar şehrin Moskova güçlerinin eline geçmesinden bir gün önce, şehrin düşüşünün Ukrayna savunmasının çökmesine neden olacağına dair kötümserdi.

Telegram üzerinden açıklama yapan bölgedeki Ukrayna kuvvetlerinin komutanı General Oleksandr Tarnavsky, kuvvetlerinin büyük oranda tahrip olmuş bu sanayi şehrinin yakınında kuşatılmaktan kaçındığını ifade etti. Savaşın başlamasının ikinci yıldönümünde ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeniden seçilmeye hazırlanmadan önce sadece Ukrayna ile değil, tüm Batı ile olan çatışmada politikalarının doğruluğuna dair kesin “kanıt” sağlamak için şehri ele geçirmeyi hedeflemesinin uzun zaman önce Moskova'nın planladığı Rus saldırısı olması Pentagon yetkililerinin endişelerini arttırdı.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky, Münih Güvenlik Konferansı'nda Avdiivka'dan çekilmenin "en fazla sayıda hayatı kurtarabilmek için doğru bir karar" olduğunu söyledi: "Kuşatılmaktan kaçınmak için diğer sınırlara geri çekilmeye karar verdik" dedi.

Zelensky, toplananlara açıkça “gerçek dışı” olarak tanımladığı silah eksikliğini giderme çağrısında bulunarak: “Maalesef Ukrayna'da, özellikle topçu ve uzun menzilli silahların kapasite eksikliği göz önüne alındığında, gerçekçi olmayan silah temin edilememe durumunda tutmak, Putin'in mevcut savaşın temposuna ayak uydurmasını sağlıyor. Demokrasinin zamanla kendi kendine zayıflaması da ortak kararlılığımızı baltalıyor” dedi.

Rusya Ukrayna’yı neden işgal etti

Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasının ardından Ukrayna üzerindeki Rusya nüfuzu aşamalı olarak azalmaya başladı. Kiev

Hükümeti Rusya yanlısı Cumhurbaşkanı Yanukoviç’e karşı Avrupa Birliği yanlısı hükümeti destekleyen halk hareketinin Kasım 2013’te başlattığı ve Onur Devrimi olarak adlandırılan gösteriler sonrası Yanukoviç Moskova’ya kaçmak zorunda kaldı.

Moskova Ukrayna’yı ekonomik ablukaya aldıktan sonra 2014’te Kırım’ı işgal etti. Rusya ayrıca 2015’te Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları destekleyerek Donetsk ve Donbass bölgelerini işgal etti.

21 Şubat 2022’de Putin yönetimi Ukrayna’yı topyekun işgal kararı aldı. Kiev güçlerinin savunması karşısında planını ilerletemeyen Rusya ülkenin doğu kesimlerinde saldırılarını sürdürüyor.