Şugayr Hidri
Tunus'ta 25 Temmuz Hareketi'nin Cumhurbaşkanı Kays Said'in 17 Aralık'ta yapılması planlanan parlamento seçimlerini erteleme yönündeki olası açıklamasına dair ifadeleri tartışmalara yol açtı. Zirâ bu ifadeler, Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimlerdeki adayların kabulü yönündeki son tarihlerin uzatılmasına onay verdiği sırada kaydedildi.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre gazeteye verdiği demeçte bu iddiaları reddeden Yüksek Seçim Kurulu Sözcüsü Muhammed el-Tilili el-Mansari, “Kurumun bu konuda herhangi bir bilgisi bulunmamakta. Seçimlerin ertelenmesi pek olası değil. Zirâ adaylıkların kabul edildiği son sürece geldik. Komisyon takvimi uygulama sürecinde” açıklamalarına başvurdu.
Yeni bir şans
Yüksek Seçim Kurulu, Facebook hesabından yaptığı açıklamada, “Adaylık dosyalarını teslim eden adaylar bu süre içerisinde gerekli bilgi ve belgeleri tamamlayabilir. Başvuruda bulunmak isteyenler adaylık başvurusunda bulunabilirler” ifadelerine başvurdu.
Bu sürenin uzatılması ile seçimlerin ertelenmesi arasında bir ilişki olmadığına dikkat çeken Mansari ise “Biz takvimi uygulamaya devam ediyoruz. Seçimlerin ertelenmesi olasılığı bizim açımızdan gündemde değil. Adaylıkların kabulü yönündeki son tarihlerin uzatılmasına ilişkin kararımız, adaylık tavsiyelerinin toplanmasının tamamlanması için adaylara yeni bir fırsat verme arzumuzdan kaynaklanmakta. Bu parlamento seçimlerine geniş katılım sağlamak istiyoruz. Bir adayın sandıkta başarısız olması, bu aşamada elenmesinden daha iyidir” açıklamalarında bulundu.
Cumhurbaşkanı Said tarafından değiştirilen seçim yasası mucibince adayların belediye onaylı 400 tavsiye imzası alması gerekiyor. Bu yasa, işin içine ‘siyasi paranın’ girebileceği yönünde endişelere neden oluyor.
Said’e sadık milliyetçi partilerden olan ve seçimlere katılacağını açıklayan Halk Akımı Partisi’nin sözcüsü Muhsin en-Nabiti, adaylık sürelerinin uzatılmasını memnuniyetle karşıladı. Nabiti aynı zamanda şu ifadelere başvurdu:
“Öneriler, adaylıkların akla yatkın hale getirilmesi için geçerli bir koşuldur. Ancak bu sefer benimsenen yöntem iyi değildi. Bunu onaylayanların Tunus gerçeğini bilmediğini gösterdi. Seçim komisyonu tavsiyeleri dijitalleştirme yoluyla benimsemek zorunda kaldı. Örneğin partimizin Mısır'ın başkenti Kahire'de yaşayan bir üyesini Arap Devletleri Dairesi aracılığı ile aday gösterdik. Ancak son anda anladık ki adaylık dosyasını Mısır'a değil Abu Dabi'ye göndermesi gerekiyormuş. Böylece bu yarışa girmesi imkansızlaşıyor. Zirâ Birleşik Arap Emirlikleri’ne yolculuk külfetli olacak ve bunun için yeteri kadar zaman bulunmuyor.”
Tunus Cumhurbaşkanı 7 Ekim'de yaptığı açıklamada, parlamento seçimleri için adaylara tahsis edilen tavsiyelerin kötüye kullanıldığını itiraf etmişti. Said, Tunus Başbakanı Necla Buden ile gerçekleştirdiği görüşmede, “Bazı yerel meclis üyelerinin yasaların gerektirdiklerini yerine getirmediği, tavsiyelerin alınıp satılan bir şey haline geldiği tespit edildi. Bu sebeple seçim kanununda değişikliğe gidilmesi gerekiyor” vurgusunda bulundu.
Mansari ise “Zaman şuan buna imkan sağlamıyor. Seçim yasasını değiştirme olasılığı geçmişte kaldı” ifadelerini kullandı.
Başarısızlık
Muhalefet, Seçim Kurulu’nun aldığı uzatma kararını Cumhurbaşkanı Said’e ve izlediği gidişata yönelik eleştirilerilerini yoğunlaştırmak için kullanabilir.
Nahda Hareketi gibi muhalif siyasi partilerden oluşan Tunus Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Ahmed Necib eş-Şabi, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Yaşananlar başarısızlığa işaret ediyor. Seçim Kurulu, vatandaşların bu sürece katılma konusundaki isteksizliği ve adayların tavsiye toplamakta çektikleri sıkıntı nedeniyle bu kararı aldı. Seçim süreci bir başarısızlıktır. Uzatma kararı sadece bu başarısızlığın kanıtıdır. Öte yandan ise hukukun bir üstünlüğünün olmadığını fark ediyoruz. Zirâ Cumhurbaşkanı seçim yasasını gönlünce değiştirirken Seçim Kurulu ise kendi başına karar alıyor. Cumhurbaşkanı’nın kararnamelerinin yasadışı oluşu bir yana. Bugün Tunus'ta hukukun üstünlüğü ve kurumlar yok. Seçimlerin erteleneceğini ya da ertelenmeyeceğini söyleyemeyiz. 25 Temmuz Hareketi’nin ne kast ettiğini bilmiyoruz. Bir kararın önceden alınması mı, sadece çaba mı yoksa spekülasyon mu?”
Muhalefet, 13 Aralık’ta açıklanan yol haritasının ikinci durağı ayılan seçimler öncesinde Cumhurbaşkanı Said'in planlarına engel olmak için sokağı harekete geçirmeye çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Said’in çok sayıda tavsiyeyi incelemediğini öne süren siyasi analist Hişam el-Haci, “Kendisi ve ona yakın olanlar sorun ile karşı karşıya. Zirâ uzatma kararı, cumhurbaşkanlığı düzeyinde bir karışıklık olduğu mesajını vermeden önce Cumhurbaşkanı’nın yasayı gözden geçirme niyetini açıklaması üzerine bir uzlaşma gibi görünüyor. Cumhurbaşkanı’na yakın olanlar listelerini hazırlamakta zorlandı. Dolayısıyla partilere hizmet ettiği anlaşılan bu uzatma kararı aslında bir karışıklığın olduğuna dair olumsuz bir işaret. Bu seçimlerin siyasi krizin aşılmasına katkı sağlamayacağının, aksine krizi derinleştireceğinin kanıtı” açıklamalarında bulundu.
Seçim Kurulu’nun bu adımı, Cumhurbaşkanı Said ile muhalefet arasındaki siyasi kutuplaşmayı körükleyebilir. Zirâ yeni anayasa ile yetkileri önemli ölçüde sınırlandırılacak olan yeni bir parlamentonun teşkil edileceği seçimler için geri sayım başladı.
Said, 25 Temmuz 2021'den bu yana, eski Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali'nin devrildiği 14 Ocak 2011 devriminin gidişatını düzeltme yönünde gerekli olduğunu söylediği siyasi ve anayasal reformlara öncülük ediyor. Ancak muhalifleri Said’i darbe yapmakla suçluyor. Tunusluların söz konusu devrimden sonra ele geçirdikleri hak ve özgürlükleri korumayı vaat eden Said ise bu iddiaları reddediyor.