TikTok'ta ölü taklidi yapan adam, dizide ceset rolü kaptı

"Oyuncular, yanlarında nefes alan bir ceset olduğu için herkes kadar şaşırdı"

TikTok'ta 120 binden fazla takipçisi olan Josh Nalley, CSI: Vegas ekibine teşekkür etti (CBS)
TikTok'ta 120 binden fazla takipçisi olan Josh Nalley, CSI: Vegas ekibine teşekkür etti (CBS)
TT

TikTok'ta ölü taklidi yapan adam, dizide ceset rolü kaptı

TikTok'ta 120 binden fazla takipçisi olan Josh Nalley, CSI: Vegas ekibine teşekkür etti (CBS)
TikTok'ta 120 binden fazla takipçisi olan Josh Nalley, CSI: Vegas ekibine teşekkür etti (CBS)

TikTok'ta ölü taklidi yaptığı çok sayıda video çeken Josh Nalley, en sonunda bir dizide rol kaptı. Nalley, CBS dizisi CSI: Vegas'ta bir cesedi oynadı.
ABD'nin Kentucky eyaletinde bir restoranda yöneticilik yapan 42 yaşındaki ABD'li, geçen seneden beri TikTok'ta ölü taklidi yaptığı videolar paylaşıyor. Nalley bir süre öncesine kadar videolarında "bir filmde veya dizide cansız beden rolü alana kadar cansızı oynamak" ifadesini kullanıyordu.

@living_dead_josh #fyp #foryoupage ♬ gford._ gets no maidens - $avøry-$adisticpai

TikTok yıldızı bu paylaşımlarda bir nehrin kıyısında veya köpekleri etrafında beklerken gibi anlarda cansız bir bedeni oynuyor. Yaklaşık 200 videonun ardından CSI: Vegas ekibi, temmuzda Nalley'le temasa geçti.
Haberi 15 Eylül'deki 321. videosuyla duyuran adam, dizinin 3 Kasım'da yayımlanacak bölümünde yer alıyor.
TikTok yıldızı teklif geldiğinde ilk başta inanmadığını belirtti. Ancak birkaç görüşmeden sonra stüdyo kendisini çekimler için Los Angeles'a davet edince işin ciddi olduğunu anladı.
"Sadece internette eğleniyordum" diyen çiçeği burnunda oyuncu, bir yapımda yer alma dileğinin gerçekleşeceğini hiç beklemediğini belirtti:
"TikTok'ta çok zaman harcıyordum. Platformda adımı duyurmak ve belki de mümkün olduğunu düşündüğüm en az çabayla bir filme girebilmek için ne yapabileceğini çözmeye çalışıyordum."
CSI: Vegas'ın dizi sorumlusu Jason Tracey, Nalley'in söz konusu rol için harika bir tercih olduğunu söyledi:
"Belki de televizyon tarihinde hiç kimse, konuşmayan bir rol için bu kadar kapsamlı seçmelere girmedi... Morgda sık sık mankenlerimiz olur. Oyuncular, yanlarında nefes alan bir ceset olduğu için herkes kadar şaşırdı." 
Independent Türkçe, New York Times, CNET



Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
TT

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere güvenin azaldığı tespit edildi

Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)
Araştırmacılar, yanlış haberleri çürütmek için yeni yollar aranabileceğini söylüyor (Pexels)

Yanlış bilgileri çürüten gazetecilere daha az güvenildiği ortaya kondu. Hatta okuyucu bilginin yanlış olduğundan şüphelense bile, gerçeği ortaya çıkaran gazeteciye pek güvenmiyor. 

Medyaya güven azalırken dezenformasyonun arttığı bir dönemde hatalı bilgileri düzeltmek de zorlaşıyor.

Yayın kuruluşları ve gazetecilerin taraflı olduğu düşüncesiyle insanlar okudukları haberlere temkinli yaklaşıyor. Daha önceki çalışmalarda veri doğrulamanın yarattığı etkiyle ilgili çelişkili sonuçlar çıkmıştı. 

Yanlış haberleri çürütmenin ne kadar işe yaradığı ve neden etki yaratmadığını öğrenmek isteyen araştırmacılar bir çalışma yürüttü.

Communication Research adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada 691 katılımcıya siyasi ve ekonomik haberler okutuldu. Bu haberlerde evsizlik oranlarından fentanilin aşırı doz ölümlerindeki etkisine kadar çeşitli iddialar yer alıyordu.

Bunların doğruluğuna ne kadar inandığını belirten katılımcılar daha sonra bu iddiaları onaylayan veya çürüten doğrulamayı okudu. Ardından bu doğrulamayı yapan gazeteciye ne kadar güvendikleri soruldu. 

Daha sonra bazı ürünlerle ilgili bilgiler içeren yazılarla aynı çalışma yürütüldü. Bu sefer verilen doğrulamalara "doğruluk kontrolü" işareti konmadı. Araştırmacılar bu sayede duyulan güvenin bu etiketten etkilenip etkilenmediğini anlamaya çalıştı.

İki çalışmanın sonucunda da yanlış bilgileri çürüten gazetecilere duyulan güven kayda değer derecede daha azdı. Katılımcılar inandıkları düşünceyi doğrulayanlara daha çok güvenirken, diğerlerinde daha fazla kanıt talep ediyordu. 

Çalışmanın yazarlarından Randy B. Stein, PsyPost'a yaptığı açıklamada "Halk genel olarak gazetecilere güveniyor ve doğrulayıcı makalelere duyulan güven epey yüksek" diyerek ekliyor: 

Yani klişe düşüncenin aksine, halkın doğruluk kontrollerine ve gazetecilere hiç güvenmediği doğru değil ancak düzelten/çürüten makalelere yönelik daha fazla şüphe var.

Araştırmacılar buradaki düzeltmenin, yayın kuruluşlarının haberlerindeki hataları düzeltmek için yayımladığı tekzip metinleri olmadığını ekliyor.   

Bilim insanları ilginç bir sonuçla da karşılaştı: Katılımcılar bir bilginin doğruluğundan şüphe etse bile bunu çürüten gazetecilere güvenmiyordu. 

Araştırmacılar bir haberin çürütülmesinin şaşkınlık yaratması, insanların onaylamaya kıyasla daha çok kanıt araması ve gazetecilerin taraflı davrandığından şüphelenmesinin buna yol açtığını düşünüyor. 

Şaşırtıcı bir diğer bulguysa, haberin çürütülmesi katılımcıların iddiayla ilgili düşüncesini değiştirmesine karşın gazeteciye güvenleri yine de sarsılıyordu. 

Stein, "Yanlış bilgileri düzeltmeye çalışan gazetecilerin (ya da herhangi birinin) aleyhine bir durum var" diyor. 

Araştırmacılar, halkın yanlış bilgileri çürüten haberlere nasıl ve neden güvenip güvenmediği üzerine daha fazla araştırma yapılması gerektiğini belirtiyor.

Makalenin yazarları, Conversation için kaleme aldıkları yazıda şu ifadeleri kullanıyor:

Gazetecilerin önündeki zorluk, bilgiyi çürüten biri gibi görünmeden bunu nasıl çürüteceklerini bulmak olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Conversation, Communication Research