Pentagon: Rusya ciddi tehditler oluşturuyor ancak Çin ana zorluk olmaya devam ediyor

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin. (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin. (AFP)
TT

Pentagon: Rusya ciddi tehditler oluşturuyor ancak Çin ana zorluk olmaya devam ediyor

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin. (AFP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin. (AFP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesinin Moskova’nın ciddi tehditlerinin bir örneği olduğunu ancak Çin’in ABD için ana zorluk olmaya devam ettiğini açıkladı.
Moskova’nın komşusu Ukrayna’yı işgali ve geniş cephaneliği ile Çin’in komşu ülkesi Tayvan’a yönelik saldırgan tutumu ve nükleer silahları nedeniyle bu iki ülke hem geleneksel hem de nükleer açıdan tehdit olarak görülüyor.
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, yayınlanan üç askeri belge ile Çin ve Rusya’nın ABD’ye yarattığı çeşitli zorlukları ele aldı. Lloyd açıklamasında “Çin, uluslararası düzeni yeniden şekillendirmek istiyor ve bunu zaman içerisinde yapabilecek bir yeteneğe sahip tek rakip. Çin’den farklı olarak Rusya, uzun vadede ABD’ye sistematik olarak bir meydan okuyamaz ancak Rus saldırganlığı acil bir tehdittir” dedi.
Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre 2022 Ulusal Savunma Stratejisi’nde Rusya’ya ve Çin’e odaklanılıyor.
Ulusal Strateji Belgesi, Pekin’in Hint-Pasifik bölgesini ve uluslararası düzeni kendi çıkarlarına göre değiştirmek istediğini, Çin’in ABD’nin ulusal güvenliğine sistematik bir şekilde meydan okumaya çalıştığını vurguluyor.
Söz konusu belgede Çin’in Tayvan’ı gerekirse silah zoruyla kontrol edeceğine yönelik açıklamaları, yanlış değerlendirilmeye yol açan ve bölgedeki barışı tehdit eden bir faktör olarak görülüyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle Moskova’nın ciddi tehditlerde bulunduğu kaydedildi.
Belgede, Pentagon’un NATO’daki müttefikleri dahil olmak üzere ABD’nin ulusal çıkarlarına karşı Rus saldırganlığının caydırılmasını destekleyeceği vurgulandı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın başkanlığı sırasında yayınlanan önceki Ulusal Savunma Stratejisi’nden farklı olarak yeni stratejide iklim değişikliği ‘ortaya çıkan bir tehdit’ olarak değerlendirildi.
Ulusal Savunma Stratejisi’ne göre iklim değişikliğinin ABD’nin tehdit değerlendirmelerine dahil edildi. Silahlı kuvvetlerinin eğitimi ve donatılması ile ilgili kararlarda askeri teçhizatlardaki esnekliğin artırılmasının yanı sıra iklim koşullarının da dikkate alınmasına karar verildi.
Pentagon, Savunma Stratejisi ile birlikte yayınlanan ABD’nin nükleer çalışmalarına ilişkin raporda, ülkedeki nükleer cephaneliğin amacının, yabancı ülkelerin nükleer veya nükleer olmayan saldırılarını caydırmak olduğunu bildirdi.
Üst düzey bir Pentagon yetkilisi, gazetecilere verdiği demeçte şunları söyledi:
“Bu, nükleer silah kullanımını da içeriyor. Burada, nükleer olmayan silahların kullanıldığı büyük stratejik saldırılardan da bahsediyoruz. Çin’in nükleer cephanelerinin büyüdüğünü biliyoruz. Rusya’nın cephaneliği şu an çok daha kapsamlı.”
Söz konusu belgede 2030 yılında ABD’nin, ülke tarihinde ilk kez stratejik rakip ve potansiyel düşman olarak gördüğü iki büyük güçle karşı karşıya geleceği ifade edildi. Denizaltından fırlatılan nükleer füze programının kaldırılması ve eski nükleer bomba türlerinin terk edilmesi, ABD’nin cephaneliğini modernleştiğini gösteriyor.
Belgede, Kuzey Kore lideri Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’a, ülkesinin gittikçe büyüyen nükleer cephaneliğini kullanma olasılığına karşı sert bir uyarı da yer aldı.
Pentagon şu açıklamada bulundu:
“Kuzey Kore'nin ABD'ye veya müttefiklerimize yönelik herhangi bir nükleer saldırısı kabul edilemez.  Bu, rejimin sona ermesine yol açacaktır. Ancak Kim rejiminin nükleer silah kullanıp kullanmayacağına dair bir senaryo yok.”
Perşembe günü yayınlanan Füze Savunma İnceleme Belgesi’nde ağırlıklı olarak Çin ve Rusya’nın tehditlerine vurgu yapıldı.
Pekin, balistik ve hipersonik füze teknolojisi konusunda Washington ile yarışırken Moskova, kıtalararası balistik füze (ICBM) üzerinde çalışmalara devam ediyor ve yeni füzeler geliştiriyor. Belgede Rusya’nın Ukrayna’daki şehirlere ve sivil altyapıya zarar vermek için silahlı insansız hava araçlarını (SİHA) kullanmasının muhtemel bir tehdit oluşturduğu belirtildi.



Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
TT

Amerikalı bir radyocu, Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından gönderilen soruları sorduğu röportajın ardından istifa etti

ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)
ABD Başkanı Joe Biden (Reuters)

ABD Ulusal Radyosu "NPR" dün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Philadelphia’lı yayıncı Andrea Lawful-Sanders'ın, ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı ve ekibi tarafından hazırlanan soruları sorduğu röportajın ardından istifasını sunduğunu bildirdi.

Philadelphia kanalı röportajı, Biden'ın eski Başkan Donald Trump ile tartışmasından sonra medyaya ilk çıkışı olarak tanımladı.

Biden, 14 dakikalık röportajda siyah seçmenlerin gücünü vurguladı ve yönetiminin, siyah üniversiteleri desteklemek ve ilk siyah kadın Yüksek Mahkeme yargıcını aday göstermek gibi bazı başarılarını övdü.

NPR, Sanders ve bir başka sunucunun hafta sonu Biden kampanya ekibinin hafta başında kendilerine röportaj için sorular verdiğini itiraf ettiklerini belirtti.

Biden, Earl Ingram'ın programında Afrikalı Amerikalılarla ilgili aynı konular hakkında konuşmuş ve onlar için neler başardığını vurgulamıştı.

CNN'den Victor Blackwell ile yapılan ortak röportaj sırasında Blackwell hem Sanders'a hem de Ingram'a şu soruyu yöneltti: "Soruları Beyaz Saray'dan ya da kampanya ekibinden mi aldınız, yoksa soruları önceden göndermeniz mi istendi?" Bu soruyu sormamın nedeni ikinizi de eleştirmek değil, daha ziyade şunu öğrenmek istiyorum: Beyaz Saray şu anda Başkan'ın canlılığını ve etkinliğini kanıtlamaya çalışıp çalışmadığını bilmek istiyorum, bunu, Başkan'ın kendisine hangi soruların sorulacağını bilmesi için röportajdan önce soruları göndererek mi yapıyor?

Sorular onay için bana gönderildi" diyen Lawful-Sanders, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bana sekiz soru geldi ve onayladığım dört tanesi seçildi.

Ingram cevap vermedi, ancak cumartesi günü Associated Press'e ayrı olarak yaptığı açıklamada, Biden'ın yardımcılarının kendisine önceden dört sorudan oluşan bir liste gönderdiklerini söyledi.

Önceden belirlenmiş soru listenin kendisini tereddütte bırakmasına rağmen, "bu ABD Başkanı ile konuşma fırsatı olduğu için" görüşmeye devam ettiğini belirtti.

İtiraflar, Biden'ın yoğun baskı altında olduğu ve Donald Trump'a karşı geçen ayki tartışmada gösterdiği sallantılı performansın ardından hasar kontrolü yapmaya çalıştığı bir dönemde geldi.

Sanders daha sonra Facebook'ta yayınladığı kısa bir video ile cumartesi günü istifasını sunduğunu ve artık kanalda çalışmadığını vurgulayarak, "bu yolculukta rol oynayan" herkese teşekkür etti.

Philadelphia kanalı, iş ilişkilerinin sona erdiğini ayrıca duyurdu ve kanalın yöneticisi Sarah Lomax yaptığı açıklamada, 3 Temmuz röportajının "yönetimin bilgisi, istişaresi veya iş birliği olmaksızın yayıncı tarafından bağımsız olarak ayarlandığını" söyledi."

İsminin açıklanmaması kaydıyla konuşan bilgili bir kaynağa göre bu itirafların yol açtığı tartışmaların ardından Biden'ın kampanya ekibi soru önermekten vazgeçme kararı aldı.

Biden'ın görev süresi boyunca, son yedi başkana göre daha az basın toplantısı ve medya röportajına katılması dikkat çekidir.