Tunus Cumhurbaşkanı, "devletin temellerini sarsma" tehlikesine karşı uyardı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Kartaca Sarayı’nda konuşma yaparken (AFP)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Kartaca Sarayı’nda konuşma yaparken (AFP)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı, "devletin temellerini sarsma" tehlikesine karşı uyardı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Kartaca Sarayı’nda konuşma yaparken (AFP)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Kartaca Sarayı’nda konuşma yaparken (AFP)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, devlet kurumlarını korumak için bir dizi yasal metnin uygulanması çağrısında bulundu. Said, “Devletin sembollerini aşağılayan, yabancı güçlerin eline geçip devletin temellerini yıkmaya çalışan ve ülke işlerine karışmak, ülke egemenliğini ihlal etmekle övünenler var” dedi.
Said, dün akşam Tunus Başbakanı Necla Budin'i kabul etti. İkilinin görüşmesinin ardından açıklamalarda bulunan Tunus Cumhurbaşkanı, “Tunus'ta özgürlükler garantidedir, ancak devletin güvenliğine karşı komploya yer yoktur. Savcılığı komploların ortaya çıkarılmasında rolünü oynamaya, mahkemeleri de hak ve özgürlükleri düzenleyen yasayı uygulamaya çağırıyorum. Yurtdışında güçlenen hiç kimseyi affetmeyeceğim, kimsenin özel dokunulmazlığı yok ve cezadan kaçamaz.” İfadelerini kullandı.
Said ayrıca önceki dönemde büyük nüfuz ve güçten yararlanan bazı iş adamlarına karşı cezai uzlaşı uygulamasının hızlandırılması çağrısında bulundu.
Gözlemciler, Hür Anayasa Partisi (muhalefet) ve seçim sonrası bir grup derneğin, 17 Aralık'ta yapılması planlanan milletvekili seçimlerinin meşruiyetini tanımama talebinin arkasında Cumhurbaşkanlığı makamının olabileceği görüşündeler.
Abir Musa liderliğindeki Özgür Anayasa Partisi, seçimleri izlemek için birçok gözlemevi ve dernek ile anlaşırken, "seçim sürecini aklamak" olarak nitelendirdiği şeye son verilmesini talep ediyor. Seçim yasası nedeniyle seçim sürecinde "büyük ve temel ihlaller" olduğuna işaret eden Said’i eleştirerek, seçim komisyonunun bağımsızlığını sorgulamanın yanı sıra, “adaylık için gerekli tavsiyeleri alma ve uluslararası seçim standartlarına uyma” konularında ağır ihlaller olduğunun altını çizdi.
Bu bağlamda, Tunus İnsan Haklarını Savunma Birliği Başkan Yardımcısı Bessam et-Tarifi, güvenlik servisleri tarafından hazırlanan ve 44'e yakın sivil toplum, dernek ve siyasi aktivistin yer aldığı bir listenin sızdırıldığını ortaya çıkardı. Tarifi, listedeki isimlerin yargılanacaklarını ve hareketlerinin, siyasi ve insan hakları faaliyetlerinin sınırlanacağını söyledi. Bu listeyi sızdırmanın ve sosyal medyada dolaştırmanın amacının “siyasi aktivistler ve dernek meseleleriyle ilgilenenler arasında korku ve panik yaymak” olduğunu ifade eden Tarifi, “Bu ‘gizli tehditler’ bizi korkutmayacak. Devrimin kazanımları için mücadele sürüyor. Sivil toplum gerekli adımları atacak ve 15 Ekim'de Tunus'ta gerçekleşen barışçıl protestoların ardından tutuklamaları takip etmek için bir ulusal komite oluşturulacak. Tarifi, komitenin aktivistler, avukatlar ve gazetecilerden oluşacağını duyurdu.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.