Riyad 22. Arap Radyo ve Televizyon Festivali ve Medyanın Geleceği Sergisi’ne ev sahipliği yapacak

Riyad, kendisini bölgedeki en önemli medya prodüksiyon endüstrisinin başkenti yapacak dönüşümlere tanık oluyor (SPA)
Riyad, kendisini bölgedeki en önemli medya prodüksiyon endüstrisinin başkenti yapacak dönüşümlere tanık oluyor (SPA)
TT

Riyad 22. Arap Radyo ve Televizyon Festivali ve Medyanın Geleceği Sergisi’ne ev sahipliği yapacak

Riyad, kendisini bölgedeki en önemli medya prodüksiyon endüstrisinin başkenti yapacak dönüşümlere tanık oluyor (SPA)
Riyad, kendisini bölgedeki en önemli medya prodüksiyon endüstrisinin başkenti yapacak dönüşümlere tanık oluyor (SPA)

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad, 9-12 Kasım tarihleri ​​arasında düzenlenmesi planlanan 22. Arap Radyo ve Televizyon Festivali’ne ev sahipliği yapmak üzere hazırlıklarını tamamladı.
40 yılı aşkın bir süredir ilk kez merkezi ülke olan Tunus dışında yapılacak olan festival ile aynı dönemde, 10-12 Kasım arasında Medyanın Geleceği Sergisi (FOMEX) düzenlenecek.
Arap Ülkeleri Yayıncılar Birliği (ASBU) Başkanı ve Suudi Arabistan Yayın Kurumu CEO’su Muhammed bin Fahd el-Harisi, ülkesinin bu etkinliğe ev sahipliği yapmasının, Riyad’ı dünyadaki en önemli medya prodüksiyon endüstrisinin başkenti yapacak dönüşümler doğrultusunda geldiğini açıkladı. 
Harisi, “Riyad festivale ev sahipliği yaparak, 2030 Vizyonu ışığında ülkenin bugün yaşamakta olduğu ekonomik ve kalkınma rönesansı ile kültürel ve sosyal dönüşümleri vurguluyor. Bu ev sahipliği, Suudi Arabistan’daki turistik bölgeleri, etkin yatırım ve verimli fırsatlar için altyapının niteliksel değerini vurgulamak ve etkili bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla ilişkileri derinleştirmek için bir fırsattır” dedi.
Festivalin, Arap üretim endüstrisini gelişmeler doğrultusunda güçlendirmeyi amaçlayan birçok girişim ve ortaklığın başlatılmasına tanık olacağını vurgulayan Harisi, ülkenin lider olarak rolüne dayanarak, bölgedeki medya haritası için profesyonel standartların geleceği için net özellikler çizeceğini de ekledi.
Bu girişimlerin aynı zamanda, Arap-İslam medeniyetini, çağdaş Arap ve İslam gerçekliğini tanıtmaya, radyo ve televizyon yapım ve programlarında kültürel ve bilimsel farkındalık seviyesini yükseltmeyi amaçladığını da dile getirdi.


Arap Ülkeleri Yayıncılar Birliği (ASBU) Başkanı Muhammed bin Fahd el-Harisi (Şarku’l Avsat)

Harisi, dünyanın dört bir yanından binin üzerinde medya profesyoneli ve uluslararası medya kuruluşlarından temsilcilerin katılacağı festivalde televizyon ve radyo prodüksiyonu ile ilgili tüm konuların tartışılacağı 30 atölye ve oturumun yer alacağının altını çizdi. 
ASBU Başkanı açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü;
“Festival, görsel-işitsel üretimleriyle Arap sahnesini zenginleştiren çok sayıda medya ve sanat şahsiyeti ile Arap dünyasındaki medya içeriğinin zenginleştirilmesine etkin katkılarda bulunan yıldızların katılacağı geniş bir törenle başlayacak. Ayrıca televizyon ve radyo yarışmalarında kazananlar altın ve gümüş arasında 60’tan fazla ödülle taçlandırılacak. Ana ve paralel yarışmalarda TV dalında 32 ödül, radyo dalında 32 ödül verilecek.”
Medyanın Geleceği Sergisi’ne (FOMEX) değinen Harisi, “Sergi üye kuruluşlar, televizyon ağları, özel radyo istasyonları ve uluslararası Arapça konuşan kanallar dahil olmak üzere 200’den fazla kurumun katılımına tanık olacak” dedi.
FOMEX’in, bu yıl ve önümüzdeki yıllarda, dünya çapında üretim alanında önde gelen birçok şirket ve uluslararası kuruluşların geniş katılımıyla önemli üretim teknolojileri için geleceğin platformunu oluşturacağını da sözlerine ekledi.



Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
TT

Mina: Dünyanın en büyük çadır kenti ve hac yolculuğunun ilk durağı

Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)
Mina, tahmini yasal alanı 7,82 kilometrekare olan tarihi ve dini bir bölgedir. (SPA)

Mina, hacıların Zilhicce ayının sekizine denk gelen Terviye Günü’nü, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak, tevbe, istiğfar ve tekbir getirerek Yüce Allah'a yaklaşmak ve ondan mağfiret dilemek için geçirdikleri hac yolculuğunun ilk durağıdır.

Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. Harem sınırları içinde, kuzey ve güney tarafları dağlarla çevrili bir vadidir. Mekke tarafında Cemretü'l-Akabe, Müzdelife tarafında ise Muhassir Vadisi ile sınırlandırılmış olup sadece Hac döneminde iskân edilmektedir.

gfxsdfg
Mina, Mekke ile Müzdelife arasında, Mescid-i Haram'ın 7 kilometre kuzey doğusunda yer almaktadır. (SPA)

Tarihçiler, Mina adının, hacda dökülen meşru kanlardan dolayı verildiğini, bazıları da Arapların insanların toplandığı her yer için ‘Mina’ demesi gibi insanların orada toplanmasından dolayı bu ismin verildiğini düşünmektedir.

Mina, tarihi ve dini önemi olan bir yerdir. Hz. İbrahim (as) burada şeytanı taşlamış ve Hz. İsmail'in (as) kurbanını kesmiş, ardından Hz. Muhammed (sav) Veda Haccı'nda bu eylemi doğrulamış ve tıraş olmuş. Bunun ardından Müslümanlar da Cemarat'ta şeytan taşlayarak, kurbanlarını keserek ve tıraş olarak peygamberlerinin sünnetine uymuşlardır.

Dünyanın dört bir yanından gelen hacı adayları, Meş'ar-i Haram’da Terviye Günü’nü geçirirler. Burada öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılarlar ve Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak orada gecelerler.

xscd
Hacı adaylarının çoğu, Hz. Muhammed'in (sav) sünnetine uyarak Mina'da gecelerler. (SPA)

Zilhicce’nin dokuzuncu günü Arafat'ta vakfeye durduktan ve Müzdelife'de uyuduktan sonra, onuncu günün sabahı Mina'ya dönerler. Küçük, orta ve büyük cemrede şeytan taşlamak için üç günlük teşrik günlerini Mina'da geçirirler.

Suudi Arabistan hükümeti tarafından hayata geçirilen en büyük projelerden biri olan dünyanın en büyük çadır kenti, her yaştan ve etnik kökenden 6,2 milyon hacıyı ağırlamak üzere Mina'da tahmini 5,2 milyon metrekarelik bir alanda yer almaktadır.

yhjmukö
Mina, dünyanın en büyük çadır kenti olarak kabul ediliyor. (SPA)

Mina’nın yasal yüzölçümü 7,82 kilometrekare olarak tahmin edilmektedir ve sadece 4,8 kilometrekaresi, yani yüzde 61'i fiilen kullanılmaktadır. Yüzde 39'u ise zirveleri vadi seviyesinden yaklaşık 500 metre yükselen engebeli dağlardan oluşmaktadır.

Mina, tarihi simge yapılarıyla ünlüdür. Bunlar arasında taş atılan üç sütun ve adını dağın yüksekliğinden inen ve su akışının üzerinde yükselen şeyden alan, Mina Dağı'nın güney yamacında, Hz. Muhammed (sav) namaz kıldığı ve dua ettiği küçük cemreye yakın bir yerde bulunan Hayf Mescidi bulunmaktadır. Hz. Muhammed (sav) ve ondan önceki peygamberler burada namaz kılmışlardır ve bu mescid günümüze kadar ayakta kalmıştır. Öneminden dolayı genişletilerek Hicri 1407 yılında yeniden inşa edilmiştir.

xcvdfbgrn
Hayf Mescidi, Mina'nın ünlü tarihi simgeleri arasında yer alıyor. (SPA)

Burada gerçekleşen meşhur tarihi olaylardan birisi de Akabe Biatları’dır. İlki, Hicret'in 12. yılında, ikincisi ise ertesi yıl gerçekleşmiştir. Hicri 144 yılında Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur, Ensar'ın Rasulullah'a (sav) biat etmesinin yıldönümünü anmak için Biat Mescidi'ni (Akabe Mescidi) inşa ettirdi.

İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in hükümeti, hacıların Mina'da geçirdikleri süreyi ve yönetimin hacıların ibadetlerini yerine getirdikleri süre boyunca rahat etmelerini sağlayacak gereksinimlerin büyüklüğüne olan inancını göz önünde bulundurarak Mina'ya ilgi gösterdi.

sdfvertbgy
Hacı adayları her yıl birkaç günlüğüne Mina'da bir araya geliyor. (SPA)