Lübnan’da siyasi güçler arasındaki anlaşmazlık nedeniyle yeni cumhurbaşkanı aylarca seçilemeyebilir

Cumhurbaşkanlığı süresinin bitimiyle Baabda Sarayı’ndan ayrılan Mişel Avn’a veda eden destekçileri (AFP)
Cumhurbaşkanlığı süresinin bitimiyle Baabda Sarayı’ndan ayrılan Mişel Avn’a veda eden destekçileri (AFP)
TT

Lübnan’da siyasi güçler arasındaki anlaşmazlık nedeniyle yeni cumhurbaşkanı aylarca seçilemeyebilir

Cumhurbaşkanlığı süresinin bitimiyle Baabda Sarayı’ndan ayrılan Mişel Avn’a veda eden destekçileri (AFP)
Cumhurbaşkanlığı süresinin bitimiyle Baabda Sarayı’ndan ayrılan Mişel Avn’a veda eden destekçileri (AFP)

Lübnan’da görev süresi dolan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın yerine geçmesi beklenen yeni kişinin kim olacağına dair siyasi güçler arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle mevcut kriz karmaşıklaşıyor. Bu nedenle cumhurbaşkanlığı koltuğundaki boşluk aylarca sürebilir.
Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Maruni Patrikhanesi’nin kubbesi altında, adayları ‘güçlülerle’ yani Hristiyan partilerin başkanlarıyla sınırlamak için bir varılan anlayış, Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi lideri ve kurucusu Michel Avn’ın seçilmesine yol açtı.
Bugün ise, özellikle Hristiyan anlayışının yokluğunda, her şey tüm olasılıklara açık.
Özgür Yurtsever Hareketi lideri Cibran Basil, güçlü bir cumhurbaşkanının seçilmesine veya böyle bir cumhurbaşkanının desteklediği bir kişinin yetkilendirmesine öncelik verilmesinde ısrar ediyor.
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Samir Caca ise, bir cumhurbaşkanının ülkeyi kurtarmak için Bassil ve Hizbullah’ın politikalarına meydan okumasını istediğini söyledi.
Hizbullah’ın Lübnan Parlamento Bloğu Başkanı Muhammed Raad, “Ülkenin çıkarlarını gözeten ve ABD’ye itaat etmeyen bir cumhurbaşkanı istiyoruz” dedi.
Raad ayrıca, ‘direnişin ulusal egemenliği korumadaki rolünü tanıyan, saygı duyan ve tanıyan’ bir cumhurbaşkanı talep etti.
Meclis Başkanı Nebih Berri de Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, birleştirici, ayrım yapmayan, İslam ve Hristiyanlık değeri taşıyan, Arap dünyasına açık, en önemlisi Taif Anlaşması’nı koruyan bir cumhurbaşkanı istediklerini ifade etti.
Ketaib Partisi Genel Başkanı Sami Cemayel ise, Hizbullah dosyasını açmayacak herhangi bir başkana karşı olduğunu söyleyerek şunları ekledi;
“Sorun Lübnan devleti ile ‘Hizbullah devleti’ arasındadır ve bu çözüldüğünde kurumlar içindeki sorunlar demokratik bir şekilde çözülür.”
Son parlamento seçimlerinden çıkan dengeler, iki ana çatışan parti, yani Hizbullah, müttefikleri ve muhalefet ekibi göz önüne alındığında, cumhurbaşkanının seçilme sürecini kolaylaştırmıyor.
Taraflar, tercih ettikleri herhangi bir adayın zaferini sağlamak için gereken oyları güvence altına alacak çoğunluğa sahip değiller.
Meclisteki oturumda cumhurbaşkanı seçimine geçilebilmesi için üçte ikilik toplantı yeter sayısına ihtiyaç var. Bu, 128 sandalyeli mecliste en az 86 vekilin hazır bulunması anlamına geliyor.
Bir adayın cumhurbaşkanı seçilebilmek için ise, toplam milletvekili sayısının salt çoğunluğunu (65) alması gerekiyor.
Şarku’l Avsat’a açıklama yapan Ortadoğu Stratejik İşler Enstitüsü Direktörü Dr. Sami Nadir de, Lübnan’ı bölgedeki çatışmalardan asgari düzeyde uzak tutmak ve çok derindeki iç bölünmeyi ele almak açısından önceliklerini karşılayan bir cumhurbaşkanının ideal olduğunu söyledi.
Nadir, yeni cumhurbaşkanının ayrıca Lübnan’ın ekonomik olarak kurtarılmasına eşlik edecek, IMF ile herhangi bir programın geçişini kolaylaştıracak ve uluslararası yardımın sağlanması için gerekli reformları gerçekleştirecek bir kişi olması gerektiğini de sözlerine ekledi.



Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan: Hükümet savaşı sona erdirmeye yönelik tüm çabalara açık

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)
Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan (Reuters)

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, dün yaptığı açıklamada hükümetin HDK ile ordu arasında yaşanan ‘yıkıcı savaşı sona erdirmeyi amaçlayan tüm yapıcı çabalara açık’ olduğunu söyledi.

Reuters'ın haberine göre Orgeneral Burhan, ABD Başkanı Joe Biden'ın çatışan taraflara müzakerelere yeniden başlamaları için yaptığı çağrıya verdiği yanıtta “Halkımızın acılarını hafifletecek ve Sudan'ı güvenlik, istikrar, hukukun üstünlüğü ve demokratik güç devri yoluna sokacak barışçıl bir çözüm aramak için tüm uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

Başkan Biden dün çatışan tarafları, 2023 nisanından bu yana devam eden ve on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin kıtlığın eşiğine gelmesine neden olan savaşı sona erdirmek üzere müzakerelere yeniden başlamaya çağırdı. Biden, Sudan’ın batısındaki Darfur’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında şiddetli çatışmaların yeniden başlamasından günler sonra yaptığı açıklamada, “Sudanlıların çektiği acıların sorumluluğunu taşıyan çatışan tarafları (Sudan ordusu ve HDK) güçlerini geri çekmeye, insani yardımların ulaştırılmasını kolaylaştırmaya ve bu savaşı sona erdirmek için müzakerelere yeniden katılmaya çağırıyorum” dedi.

Cumartesi günü, HDK'nın ülkenin güneybatısındaki el-Faşir’in kontrolünü ele geçirmek için saldırı başlatmasıyla şehirde şiddetli çatışmalar yeniden başladı.

El-Faşir, geçtiğimiz mayıs ayından bu yana kuşatma altına almış olmasına rağmen HDK’nın ele geçiremediği Darfur eyaletinin beş şehrinden sadece biri.

Biden yaptığı açıklamada kuşatmanın son zamanlarda ‘yoğunlaştırılmış bir saldırıya’ dönüşmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Biden, savaşın başlamasından bu yana sivillere yönelik zulümlere atıfta bulundu.

Darfur Valisi Minni Minawi, geçtiğimiz hafta ordunun HDK tarafından el-Faşir'e yapılan ‘büyük bir saldırıyı’ püskürttüğünü ve HDK'nın ilerleyerek kentteki askeri mevzileri ele geçirdiğini açıkladı. Sudan, geçtiğimiz yıl nisan ayından bu yana Orgeneral Abdulfettah el-Burhan komutasındaki ordu ile eski yardımcısı Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu liderliğindeki HDK arasında devam eden bir savaşa sahne oluyor.

ABD Başkanı, salı günü yaptığı açıklamada, Sudan’daki savaşın ‘dünyanın en kötü insani krizlerinden birini’ yarattığı uyarısında bulunarak yaklaşık ‘10 milyon insanın’ yerinden edildiğini söyledi.

ABD, 14 Ağustos'ta Sudan’a insani yardımların ulaştırılmasının kolaylaştırılması ve ateşkesin sağlanması için İsviçre'de müzakereler başlattı.

Müzakereler, başladıktan yaklaşık on gün sonra ateşkes konusunda bir anlaşma sağlanamadan sona erdi. Ancak çatışan taraflar iki önemli koridor üzerinden güvenli ve hiçbir engelleme olmadan insani yardımların ulaştırılmasını sağlamayı taahhüt etti.

ABD'nin Sudanlı sivillere iki yıl içinde toplam 1,6 milyar dolarlık yardımda bulunduğunu hatırlatan Biden, “Açıkça söylemeliyim ki ABD, özgürlük, barış ve adaleti hak eden Sudan halkına olan bağlılığından vazgeçmeyecek. Çatışmanın tüm taraflarına şiddete son vermeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı. ABD Başkanı, her iki tarafın da Sudan'ın tüm bölgelerine insani yardımların herhangi bir engelleme olmadan ulaştırılmasına derhal izin vermesi gerektiğinin altını çizdi.