Japonya bölgesel tehditlere karşı yüksek hızdaki yeni füzelerinin menzilini yükseltecek

Japonya, ana karaya uzak adaların savunulması için yüksek hızlı yeni füzelerinin mesafe kapsamını 1000 kilometrenin üzerine çıkaracak.

AA
AA
TT

Japonya bölgesel tehditlere karşı yüksek hızdaki yeni füzelerinin menzilini yükseltecek

AA
AA

Japon hükümeti, Çin'in bölgede artan askeri faaliyetleri ve Kuzey Kore'nin tehditkar füze denemelerine karşı uzak bölgelerin savunmasına çözüm arıyor.
Kyodo ajansının kabine kaynaklarına dayandırdığı haberine göre merkezi hükümet, geliştirme aşamasındaki yeni yüksek hızlı füzelerinin menzillerini artıracak.
Buna göre yeni yüksek hızlı, kara konuşlu füzelerin mesafe kapsamı, Çin'in kıyı bölgelerini ve Kuzey Kore'yi içine alacak şekilde geliştirilmeye tabi tutulacak.
Hareket halindeki rampadan fırlatılacak yeni füzedeki harp başlığı, yüksek irtifada gövdeden ayrılacak ve düzensiz yörüngede ve süpersonik hızda hedefine gidecek.
Menzilleri 1000 kilometrenin üzerine çıkarılacak yeni füzelerden, Doğu Çin Denizindeki tartışmalı Senkaku Adalar dahil uzak bölgelerin savunulmasında yararlanılacak.
Envanterde prototipi hazır yeni füzelerin 2023 mali yıl itibarıyla seri üretiminin başlayacağı ve 2026 mali yılında hizmete alınacağı bildirildi.

"Standoff" ve Tomahawk
Japonya'nın, henüz geliştirme aşamasındaki kendi ulusal "standoff" füzelerini de 2026'ya dek hizmete almayı hedeflediği aktarılmıştı.
Geçen hafta Japonya'nın, ABD üretimi orta menzilli ve denizden fırlatılan tip Tomahawk seyir füzelerinden satın almayı planladığı bildirilmişti.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times