Air-fryer çılgınlığı: Gerçekten daha mı sağlıklı?

Havayla pişirme özelliğine sahip ürünlere dair bilinmesi gerekenler

Air-fryer, "çıtır patates kızartmalarını sağlıklı hale getiren teknoloji" diye lanse ediliyor (Unsplash)
Air-fryer, "çıtır patates kızartmalarını sağlıklı hale getiren teknoloji" diye lanse ediliyor (Unsplash)
TT

Air-fryer çılgınlığı: Gerçekten daha mı sağlıklı?

Air-fryer, "çıtır patates kızartmalarını sağlıklı hale getiren teknoloji" diye lanse ediliyor (Unsplash)
Air-fryer, "çıtır patates kızartmalarını sağlıklı hale getiren teknoloji" diye lanse ediliyor (Unsplash)

2020'lerin yeni mutfak modası "air-fryer" giderek bir çılgınlığa dönüşüyor. 
Yer kaplamayan bu mutfak aletleri, yemekleri çok az yağla, hızlı ve pratik biçimde pişirmesiyle dikkat çekiyor.
Sosyal medya kullanıcıları, Türkçede "havayla pişiren fritöz" anlamına gelen bu mutfak aletlerinin söylendiği kadar sağlıklı olup olmadığını tartışırken, bunun geçici bir moda olduğunu iddia edenler de var.
İşte air-fryer'lara dair bilinmesi gerekenler…

Bu teknoloji nasıl çalışır?
En çok da "yağsız kızartma" özelliğiyle anılan air-fryer'lar aslında yiyecekleri kızartmıyor. Fritözden çok konveksiyonel fırını andıran bir mekanizmaya sahip.
Sıcak havayı yiyeceklerin etrafında hızla dolaştırarak pişiren mutfak aleti, hızlı pişirme özelliği sayesinde kızartmaların bazı özelliklerini taklit ediyor. Örneğin "Maillard reaksiyonu" sayesinde yiyeceklerin üzerinde kahverengi, gevrek bir tabaka yaratabiliyor.
Maillard reaksiyonu, amino asitler ve indirgeyici şekerler arasında gerçekleşen bir kimyasal süreç. Bu fenomen, gıdayı esmerleştirirken aroma ve lezzet bileşikleri oluşturuyor. Kömürde ızgara, kızarmış soğan ve çıtır patates kızartmasının lezzetli olmasının temel nedeni bu.

Air-fryer gerçekten daha mı sağlıklı?
Bu mutfak aletleri, Maillard reaksiyonunu fazla yağ kullanmadan gerçekleştirebildiği için kızartmadan daha sağlıklı bir pişirme yöntemi olarak kabul ediliyor.
Hidrojenasyon adı verilen bir kimyasal süreçten geçen trans yağlar, derin yağda ve tavada kızartılan yiyeceklerin en kötü özelliği. Sayısız araştırma, trans yağların kalp krizi, felç, obezite ve diyabet gibi bir dizi kronik hastalık riskini artırdığını gösteriyor.
Ayrıca, havayla pişirme yönteminin zararlı bileşiklerin oluşumunu azaltabileceğine dair bazı kanıtlar da var. 
Nişastalı yiyecekleri yüksek sıcaklıklarda pişirmek akrilamid oluşumuna neden olabilir. Bu kimyasal, yiyeceğe gevrekleşme ve kahverengileşme özelliği verirken, bazı araştırmalar kanser riskini artırabileceğini öne sürüyor.
2015'te yapılan bir araştırmada, derin yağda kızartılan ve havayla pişirilen patateslerde akrilamid oluşumunun nasıl değiştiği incelenmişti. havayla pişirmenin akrilamid içeriğini derin yağda kızartmaya kıyasla yüzde 90 oranında azalttığı belirlenmişti.

Sağlık açısından riskleri de var
Ancak air-fryer'ları kızartma dışındaki pişirme yöntemleriyle kıyaslayan çok az araştırma var.
Mevcut verilere göre air-fryer teknolojisi, akrilamidin yanı sıra potansiyel açıdan tehlikeli başka bileşikleri üretmeye devam ediyor. Örneğin etin yüksek ısıda pişirilmesi nedeniyle "polisiklik aromatik hidrokarbon" ve "heterosiklik amin" adı verilen bileşikler oluşabiliyor. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü'ne göre, bu bileşikler kanser riskiyle ilişkili.
Havayla pişirme ve bu bileşikler arasında nasıl bir ilişki olduğunu tam olarak anlaşılması için bilimsel araştırmalara ihtiyaç var. Ancak kızartma, ızgara, mangal ve tütsüleme gibi yöntemlerde de bu bileşiklerin ortaya çıktığı biliniyor.
Öte yandan, kaynatma ve buharda pişirme gibi yöntemler, pişirme sıcaklığını daha düşük tuttuğu için bu kimyasalları üretmiyor ve daha sağlıklı olarak kabul ediliyor.
Bu yüzden uzmanlar, aslında gıda çeşitliliğini korumanın en sağlıklı beslenme yöntemini olduğunu vurguluyor.

Teflon malzemeye dikkat
Teflon diye bilinen yapışmaz kaplama 1930'larda icat edildi; yiyecekleri çevirmeyi ve temizliği kolaylaştırdığı için hızla yaygınlaştı. Ancak son yıllarda güvenli olup olmadığı sorgulanır hale geldi. Zira bunların üretiminde kanserle ilişkili PFOA adlı bir kimyasal kullanılıyordu.
Tartışmaların ardından, 2013'ten beri üretilen teflonların PFOA içermemesine dikkat ediliyor. Bu ürünlerde yaklaşık 300 derecelik sıcaklığa kadar zararlı kimyasal salınmadığı belirtiliyor. Ancak sağlıklarını riske atmak istemeyen kullanıcılar yine de tedirgin. Bu yüzden air-fryer'ların teflonla ilişkisi de tartışma konusu oldu.
Öte yandan, tüm air-fryer'larda teflon kullanılmıyor. Bu yüzden kullanıcıların teflon olmayan ürünleri tercih etmesi mümkün.

Kızartma ve havayla pişirmenin tat farkı
havayla pişirilen gıdanın yağ içeriği daha düşük olsa da kızartmalarla benzer oranda nem barındırıyor ve rengini de koruyor.
Öte yandan 2015'te yapılan bir başka araştırma, air-fryer'da pişen patatesin nişasta jelatinizasyonunun daha az olduğunu göstermişti. Parçalanmamış olan nişasta granülleri soğuk suda çözünmüyor ve suyu emerek şişiyor. Gıdanın tadını etkileyen bu süreç nişastanın jelatinleşmesi diye biliniyor.
Bu nedenle havayla pişirilen patatesler, yağda kızartılmış ürünlere kıyasla biraz daha sert ve kuru bir dokuya sahip olabilir.

Air-fryer daha mı az elektrik yakıyor?
İnsanların air-fryer almasının bir başka nedeni de elektrikten tasarruf yapmak istemeleri. Bu mutfak ürünlerinin pişirme hazneleri fırınlardan daha küçük olduğundan, ısınmak için daha az enerjinin gerekeceği düşünülüyor.
Bununla ilgili resmi bilimsel araştırmalar yok. Yine de bazı sosyal medya fenomenleri ürünü test etti.
BBC'in haberine göre bir deneyde tavuğun fırında pişirilmesinin yaklaşık 35 dakika sürdüğü ve 1,05 kilowatt saat elektrik yaktığı görüldü. Air-fyer ise tavuğu 20 dakikada pişirdi ve 0,43 kilowatt saat elektrik kullandı.
Bu amatör deney, air-fryer'ların daha tasarruflu olduğu düşüncesini destekliyor.

Bu mutfak aletinde ne pişirilir?
Air-fryerde sevilen kızarmış yiyecekleri pişirmek mümkün. Bunlar arasında tavuk kanatları, kızarmış tavuk, patates kızartması veya peynir çubukları var.
Öte yandan yağda pişiren fritözlerden daha fazlasını yapma yeteneğine sahip. Örneğin, balık, sebze, pizza ve ekmek de pişirebiliyor. Ayrıca yiyecekleri ısıtmak da mümkün.
 
Independent Türkçe, CNET, Tech Radar, Medical News Today, IFL Science, BBC, Air Cookers



Japonya doğum masraflarını tümüyle karşılamayı planlıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Japonya doğum masraflarını tümüyle karşılamayı planlıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Düşen doğum oranını tersine çevirmek için mücadele eden Japonya, Nisan 2026'dan itibaren ebeveynlerin doğum sırasında oluşan hastane masraflarını karşılayabilir.

Yeni ebeveynler üzerindeki mali yükleri hafifletmenin yollarını incelemekle görevlendirilen uzman heyeti, hükümete ülkenin sağlık sigortası sistemi kapsamında "standart doğumu ücretsiz" hale getirmesini tavsiye etti. Heyet, Sağlık Bakanlığı'na azalan doğum oranını ele almak için "2026 mali yılı civarında belirli bir sistem tasarlamasını" önerdi.

Doğum, sezaryen gibi cerrahi yöntemleri içermediği sürece Japonya'nın ulusal sağlık sigortası kapsamına girmiyor.

Hükümet her doğum için 500 bin Yen'e (yaklaşık 132 bin TL) kadar teşvik sağlıyor ancak Mayıs 2023'le Eylül 2024 arasında heyet tarafından değerlendirilen vakaların yaklaşık yüzde 45'inde bu miktar tüm masrafları karşılamaya yetmedi.

Doğum masrafları vilayetler arasında farklılık gösteriyor ve hastaneler normal doğumlar için kendi ücretlerini belirliyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, normal doğumun maliyeti 2024'ün ilk yarısında ortalama 518.000 Yendi (yaklaşık 137 bin TL). Bu oran, yaklaşık 417 bin Yen (yaklaşık 110 bin TL) olan 2012'te kıyasla yüzde 24 arttı.

Heyet, ülke çapında doğum için tek fiyat belirlenmesini önerdi.

ıkolp
Genç yetişkinler Tokyo yakınlarındaki Yokohama'da Reşit Olma Günü'nü kutluyor (AP)

Japonya geçen yıl, kayıtların 125 yıl önce tutulmaya başlamasından bu yana en düşük doğum sayısını kaydetti. Hükümetin düşüşü tersine çevirme çabalarına rağmen bu, doğumların art arda düştüğü 9. yıl oldu.

Sağlık Bakanlığı, ülkenin 2024'te bir önceki yıla göre yüzde 5 düşüşle 720 bin 988 doğum kaydettiğini açıkladı.

Demografik kriz, nüfusun yüzde 30'unun 65 yaşın üzerinde olduğu dünyanın en hızlı yaşlanan ülkesinde politika yapıcıları alarma geçirdi.

Hükümet sorunu çözmek için çocuk bakım olanaklarını genişletmek, konut sübvansiyonları sunmak ve hatta evliliği ve çocuk doğurmayı teşvik etmek için flört uygulaması çıkarmak da dahil bir dizi önlem almaya çalışıyor.

Sağlık Bakanlığı 2023'te yeni aileleri maddi olarak destekleyerek azalan doğum oranını tersine çevirmek için bir çocuk bakım politikası paketi benimsemişti.

Independent Türkçe