Lula'nın Brezilya'daki tarihi seçim zaferini uzmanlar nasıl yorumluyor?

Dünyadaki demokrasiler için iyi haber... Halk, yaşamını iyi hale getirecek lider istiyor...

İşçi Partisi adayı Lula da Silva, yeni Brezilya Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Sao Paulo'da halka seslenerek birlik mesajı verdi (AFP)
İşçi Partisi adayı Lula da Silva, yeni Brezilya Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Sao Paulo'da halka seslenerek birlik mesajı verdi (AFP)
TT

Lula'nın Brezilya'daki tarihi seçim zaferini uzmanlar nasıl yorumluyor?

İşçi Partisi adayı Lula da Silva, yeni Brezilya Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Sao Paulo'da halka seslenerek birlik mesajı verdi (AFP)
İşçi Partisi adayı Lula da Silva, yeni Brezilya Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından Sao Paulo'da halka seslenerek birlik mesajı verdi (AFP)

Lula da Silva, Brezilya Devlet Başkanlığı seçiminin ikinci turunu Jair Bolsonaro'ya karşı yüzde 50.9'a karşı yüzde 49.1'le kazanarak tarihi bir zafer elde etti.
Bolsonaro böylece Brezilya tarihinde ikinci dönemini göremeyen ilk Devlet Başkanı oldu. "Tropik Trump" diye tanımlanan sağcı politikacı, "Tanrı, Millet, Aile ve Hürriyet" sloganıyla, Lula taraftarlarını düşmanlaştırıcı söylem tutturdu ve az farkla da olsa kaybetti.
ABD Başkanı Joe Biden, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Lula'yı ilk tebrik eden dünya liderleri arasında yer aldı.
Şimdi, 1 Ocak 2023'te resmen göreve başlayacak Lula'nın üçüncü döneminde nasıl bir çizgi izleyeceği merak konusu.
Lula'nın 2003-2011 arasındaki iktidarında ülke ekonomik canlanma yaşamış, 20 milyon kişi sosyal yardım programları kapsamına alınarak kronik yoksulluktan kurtulmuştu. Üstelik, ABD ve Avrupa'yı vuran 2008 krizinden kazançlı çıkan ülkelerden biri Brezilya olmuştu. Ancak Lula daha sonra hapishane ve siyasi yasakla sonuçlanan yolsuzluk soruşturmalarıyla ciddi itibar kaybına uğradı.
Ülkenin en kalabalık kenti Sao Paulo'daki Getulio Vargas Vakfı'ndan uluslararası ilişkiler uzmanı Oliver Stuenkel, Lula'nın ilk işinin kendisine oy vermeyenleri kucaklayarak toplumsal kutuplaşmayı azaltmak olması gerektiğini düşünüyor:
"Bolsonaro geçen 4 yılda denetim ve dengeyi gözardı etmeye çalışarak yargı ve sivil toplum üzerindeki baskıyı artırdı. Bu bakımdan, özellikle dünya genelindeki diğer demokrasiler açısından, Lula'nın zaferi oldukça iyi haber; hele de böyle bir demokratik gerileme döneminde."
Adrienne Arsht Latin Amerika Merkezi Kıdemli Direktörü Jason Marczak, Brezilya'nın dış politikasında belirgin bir değişim olacağını öngörüyor:
"Brezilya'yla benzer perspektiflere sahip Arjantin, Şili, Meksika ve Kolombiya gibi diğer hükümetler arasında işbirliğini artırması bekleniyor. Lula'nın seçilmesini bölgede sola kayış diye yorumlamak bölgesel siyasetin durumunu çok basite indirgemek olur. Bu daha ziyade, halkın ortalama vatandaşın yaşamını daha iyi hale getirmekle derinden ilgilenen liderler istemesiyle ilgili; özellikle enflasyon ve yüksek gıda ve enerji fiyatları başını alıp gitmişken."
Sao Paulo Eyaleti Sanayi Federasyonu Ticaret ve Uluslararası İlişkiler Direktörü Tatiana Prazeres, Brezilya-Çin ilişkilerinde ivme görüleceğini tahmin ediyor:
"Lula'nın Çin-Brezilya ilişkilerine farklı yaklaşım getirerek, ikili ilişkileri ekonominin ötesindeki alanlara doğru derinleştirmesi bekleniyor. Bolsonaro yönetiminde Çin'e karşı olumsuz söyleme rağmen iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımlar büyük oranda engellenmeden devam etti. Ancak Çin karşıtı siyasi söylem, iki ilişkilerin bilim ve teknoloji gibi siyaset dışındaki alanlara doğru derinleşmesini engelledi."
Seçim kampanyası döneminde birçok ünlünün Lula'ya destek mesajı göndermesine sebep olan Amazon ormanları meselesi de merak konusu. Brezilya'daki Amerikan Şirketleri Derneği Başkan Yardımcısı Abrao Neto, bu konudaki politika değişikliğinin Brezilya'nın uluslararası toplum içindeki itibarını iyileştireceğine inanıyor:
"Brezilya hükümetinin iklim değişikliği ve diğer çevre meselelerindeki yeni tavrı ABD ile Brezilya arasında ikili işbirliği için yeni alan açarak, bütün siyasi ve ekonomik ilişkiler üzerinde olumlu etkide bulunabilir."
Lula'nın işi kolay olmayacak, çünkü Bolsonaro yanlıları hâlâ eyaletlerde ve Ulusal Kongre'de güçlü. Üstelik birçok kıdemli politikacı, yağmur ormanlarının tarıma açılmasından kâr elde eden şirketlerle içli dışlı.
Guardian yazarı Andrew Downie, Lula'nın Amazon ormanlarının tam korunması sözü vermesine rağmen, önceki İşçi Partisi hükümetlerinin yaptığı gibi ormansızlaştırmayı yüzde 83 oranında azaltmasının başarı olacağını yazdı:
"Bolsonaro tarafından altı oyulan Yerli ve çevreci örgütlerinin hızlıca yeniden inşa edilmesi, ormansızlaştırmayla mücadeleyi güçlendirirken Lula'nın ne kadar ciddi olup olmadığını gösterecektir."
 
Independent Türkçe, Reuters, CNN, BBC, Atlantic Council, Guardian



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.