Şiaoping, Charles de Gaulle, Churchill, Lula… Siyaset sahnesine beklenmedik şekilde dönen liderler

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva dün cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından (Reuters)
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva dün cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından (Reuters)
TT

Şiaoping, Charles de Gaulle, Churchill, Lula… Siyaset sahnesine beklenmedik şekilde dönen liderler

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva dün cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından (Reuters)
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva dün cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmasının ardından (Reuters)

Brezilya’da yolsuzluk iddiaları nedeniyle tartışmalı bir şekilde hapsedilmesinden dört yıl sonra üçüncü kez devlet başkanı seçilen Luis Inacio Lula da Silva gibi, birçok siyasi lider siyaset sahnesine beklenmedik bir şekilde dönüş yaptı.

Winston Churchill
Winston Churchill, İkinci Dünya Savaşı’nın en önemli isimlerinden biri olmadan önce, on binlerce askerin hayatına mal olan Çanakkale Savaşı’nın başarısız olmasının ardından 1915’te istifa etmek zorunda kalmıştı.
Churchill, Nazi Almanyası’nın 1 Eylül 1939’da Polonya’yı işgal etmesinden 25 yıl sonra görevini geri aldı.

Winston Churchill (AFP)
İkinci Dünya Savaşı boyunca İngiliz koalisyon hükümetinin başında olan Churchill coşkulu konuşmalarıyla ülkenin enerjisini birleştirdi.
Savaştan sonra Churchill yeni bir siyasi gerileme yaşadı, ancak 1951’de 76 yaşında iktidara geri döndü.

Charles de Gaulle
18 Haziran 1940 tarihindeki ünlü direniş çağrısının sahibi Charles de Gaulle, Ağustos 1944’te Paris’in kurtuluşundan sonra kurulan Fransa Cumhuriyeti’nin geçici hükümetine başkanlık etti.
Ancak ana partilerin görüş ve eylem birliğini sağlayamadığı için 1946’da istifa etti.
1953’te belediye seçimlerinde partisinin başarısız olmasının ardından siyasi hayattan çekildi.

Charles de Gaulle (AFP)
Cezayir’deki 13 Mayıs ayaklanmasından sonra, 1 Haziran 1958’de Cumhurbaşkanı Rene Coty, Dördüncü Cumhuriyet’in son hükümetinin başına Gaulle’yi getirdi.
Gaulle, 21 Aralık 1958’de de Beşinci Cumhuriyet’in ilk cumhurbaşkanı seçildi.
Senato reformu ve ademi merkeziyetçilik konusundaki referandumun başarısız olmasının ardından Nisan 1969’da siyaseti kalıcı olarak bıraktı.

Juan Peron
Juan Peron, Arjantin askeri diktatörlüğünde çeşitli hükümet görevlerinde bulunduktan sonra 1946’da cumhurbaşkanı seçildi ve 1951’de bir kez daha aynı göreve geldi.
Daha sonra eşi aktris Evita’nın getirdiği zarafet ve aurayla güçlenerek, Arjantin tarihinin en büyük mitlerinden biri oldu.
Peronizm’in kurucuları olan çift, muazzam bir popülariteye sahipti, ancak 1955’te bir askeri darbeyle devrildi.

Juan Peron ve eşi aktris Evita (AFP)
Juan Peron önce Paraguay’a, daha sonra da Madrid’e sürgün edildi.
Haziran 1973’te Arjantin’e bir kahraman olarak geri döndü. Sürgünden 18 yıl sonra üçüncü bir dönem için yeniden seçildi, ancak bir yıldan kısa bir süre sonra hayatını kaybetti.

Deng Şiaoping
Çin’in 21. yüzyılın büyük ekonomik gücü haline gelmesinin yolunu açan Deng Şiaoping, birkaç kez görevden alındı.
1945’te Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi’ne atanan Şiaoping, 1949'da komünizmin kurulmasından sonra ani bir yükseliş yaşadı.
Ancak Kültür Devrimi (1966-1976) sırasında ‘kapitalist yola girmekle’ suçlandı ve taşrada makine teknisyeni olarak çalışmaya gönderildi.

Deng Şiaoping (Çin medyası)
1973 yılında tekrar başbakan yardımcısı, daha sonra Genelkurmay Başkanı oldu. Ancak Başbakan Çu Enlay’ın Ocak 1976’da ölümünün ardından ‘sağa kaydığı’ gerekçesiyle görevden alındı.
1978’de iktidara geri dönen Şiaoping, bir reform ve ekonomik açıklık politikası başlattı.

Aung San Suu Çii
Myanmar’ın muhalefet lideri Mayıs 1990 seçimlerini kazandı, ancak askeri cunta iktidarı ona bırakmayı reddetti.
Aung San Suu Çii, Yangon’daki aile yerleşkesinde 15 yıl ev hapsinde tutuldu. 
Partisinin çeyrek asrın ardından ilk serbest seçimleri kazanmasıyla 2016 yılında başbakan oldu.

Aung San Suu Çii (AP)
Ancak Şubat 2021’de yeni bir askeri darbe gerçekleşti.
Ülkenin fiili lideri olan Aung San Suu Çii’nin yargılanması devam ediyor ve başkent Nepido’daki bir hapishanede tek kişilik hücrede tutuluyor.

Silvio Berlusconi
Berlusconi, 1994’ten bu yana İtalya’yı üç kez yönetti.

Silvio Berlusconi (AFP)
Kariyeri ülkenin son 30 yıldaki siyasi tarihiyle iç içe geçen Berlusconi (86), imajını zedeleyen cinsel skandallara ve davalara rağmen, Eylül ayı sonunda yapılan son milletvekili seçimlerini kazanan aşırı sağ liderliğindeki koalisyon partilerden birinin başında yeniden Senato’ya girdi.



ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
TT

ABD’li gençler, İsrail’e diğer ABD’lilere göre daha eleştirel bakıyor

Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)
Washington’da 2 Aralık’ta Filistinlilere destek amaçlı düzenlenen gösteri (DPA)

ABD Başkanı Joe Biden’ın Gazze’deki savaşa karşı tavrı konusunda kamuoyunun genel olarak bölünmüş olduğu bir dönemde, Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir anket, genç ABD’lilerin İsrail’in Gazze’de yürüttüğü savaşa diğer vatandaşlardan daha eleştirel yaklaştığını gösterdi.

Savaşla ilgili gündem ve savaşın Biden’ın yeniden seçilme şansını nasıl etkileyeceğine dair Washington’daki yoğun tartışmalara rağmen, anket ayrıca birçok ABD’linin konuyu yakından takip etmediğini veya fazla önem vermediğini ortaya çıkardı.

Anket katılanların yüzde 40’ı, Biden’ın doğru dengeyi kurup kurmadığından emin olmadıklarını söyledi.

18 ila 29 yaş arasındaki ABD’liler arasında, ankete katılanların yüzde 46’sı İsrail’in 7 Ekim saldırısına verdiği tepkinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Yüzde 21’i bunun kabul edilebilir olduğunu söylerken, geri kalanı emin olmadıklarını belirtti.

Yaşlı ABD’lilerin görüşleri gençlerden oldukça farklıydı.

65 yaş ve üzerindekilerin yüzde 53’ü İsrail’in tepkisini desteklerken, yüzde 29’u bunu kabul edilemez olarak nitelendirdi.

Kendisini İsrail’in sadık bir destekçisi olarak olarak gören Biden (81), Hamas tarafından düzenlenen saldırıya karşı İsrail’in karşılık verme hakkını güçlü bir şekilde savundu.

Biden, İsrail’e verdiği askeri ve diplomatik desteğe rağmen, İsrail liderlerini, Hamas’ın yönettiği Gazze Şeridi’nde sivilleri korumak için yeterli çaba göstermemekle de eleştirdi.

ABD seçimleri yaklaşırken, tüm dikkatler Biden’ın, Kasım ayında eski başkan Donald Trump’la yarışacağı seçimde zafer kazanması gereken Michigan eyaletine odaklanıyor.

Michigan’daki Müslümanlar ve Arap asıllı ABD’lilerin büyük bir kesimi bu rekabette belirleyici bir rol oynayabilir.

Anket, Demokratlar arasında Biden’ın Gazze’deki savaşı nasıl ele aldığına ilişkin görüşlerin karışık olduğunu da gösterdi.

Demokratların yüzde 34’ü Biden’ın İsrail’i kayırdığını, yüzde 29’u ise doğru dengeyi yakaladığını söyledi.

12 bin 693 kişinin katıldığı anket, ABD’li Müslümanların İsrail’e yönelik keskin eleştirel görüşlerini de ortaya koydu.

Müslümanların yüzde 21’i Hamas’ın 7 Ekim saldırısını kabul edilebilir buldu.

Ankete göre ABD’li Yahudilerin yüzde 62’si, İsrail’in Gazze’deki savaşı yürütme şeklinin kabul edilebilir olduğunu söyledi.

Her ne kadar Yahudi cemaati, İsrail’i Evanjelik Protestanlardan daha fazla eleştirse de, bu oran ulusal ortalamanın üzerinde.