Suudi Arabistan Oyunları’nda aslan payını Şarkiye takımları aldı

Eş Şebab ve el Hilal, futsal müsabakasında karşı karşıya geldiler. (Fotoğraf: Abdulaziz en Numan)
Eş Şebab ve el Hilal, futsal müsabakasında karşı karşıya geldiler. (Fotoğraf: Abdulaziz en Numan)
TT

Suudi Arabistan Oyunları’nda aslan payını Şarkiye takımları aldı

Eş Şebab ve el Hilal, futsal müsabakasında karşı karşıya geldiler. (Fotoğraf: Abdulaziz en Numan)
Eş Şebab ve el Hilal, futsal müsabakasında karşı karşıya geldiler. (Fotoğraf: Abdulaziz en Numan)

Suudi Arabistan Şarkiye bölgesi kulüplerindeki bireysel sporcular, Suudi Arabistan Oyunları 2022 müsabakalarında olağanüstü başarılarını sürdürerek madalya ve para ödüllerinden aslan payını aldılar.
Erkekler 200 metre serbest yüzme yarışmalarında el Adale Kulübü'nden yüzücü Alexander Rashid altın madalya  ve bir milyon riyal para ödülü kazanırken, yarışı bir dakika 54 saniye ve 89 milisaniyelik derecesiyle bitirdi. Takım arkadaşı Ahmed el Haşim de gümüş madalya kazandı. El Hilal’de Zayed es Serrac’ın üçüncü olduğu müsabaka el Adale kulübünden Muhammad Zeki ise çok bir küçük farklı dördüncü olarak bronz madalyayı kaçırdı.
Errkekler 50 metre yüzme müsabakasında el İttihad takımından Muhammed Basmati 27,47 saniyelik dereceyle bitirerek altın madalyanın sahibi olurken es Sefa kulübünde Ammar el Hamid ikinci olarak gümüş madalya aldı. Bronz madalyayı alan isim ise el Hicr kulübünde Patrick Zimek oldu.
Halter müsabakalarının son gününde el Huveydiliyye Kulübü'nden halterci Hassan el Radi 102 kg ağırlıkta altın madalya ve bir milyon riyal para ödülünü kazanmayı başardı. Et Tarf kulübünde Ali el Hezal ikinci olarak gümüş ve 300 bin riyallik para ödülü alan isim oldu. Yarışmayı üçüncü olarak bitiren el Teraci kulübünden Hüseyin el Mehr de bronz madalya ve 100 bin riyallik para ödülünü kazandı.

Güreş müsabakası (Şarku’l Avsat)
81 kilo yarışmasında en Nur kulübünde Delal el Mümin birinci olarak altın madalyayı alırken Hira spor kulübünde Henan Bakaç gümüş, el Vahda kulübünden ise Vefa Kamra bronz madalya kazandı.
Erkekler voleybol maçında el İttihad takımı ikinci grup müsabakalarında rakibi el Faisali’ye  karşı galibiyet elde etti. Bayanlar voleybol müsabakasında, Prens Faysal bin Fahd salonunda yapılan mücadelede el Hilal takımı, lider el İttihad’ı 3-0’lık bir skorla mağlup etti.

Saad el Anzi
El İttifak bayan voleybol takımı ikinci grubundaki ilk maçında el Faisali karşısında 3-0 galibiyet elde etti. El İttifak ilk seti 25-19, ikinci seti, 25-18 üçüncü seti ise 25-12’lik skorla kazandı.
Bayanlar basketbol müsabakalarında ise eş Şula takımı, Riyad'a karşı ilk grupta 48-42'lik heyecanlı bir galibiyet elde ederken, aynı maçta Cidde United, el-Nasr takımına karşı 4 sayı farkla galip geldi.

Kadın halter şampiyonları. (Fotoğraf: Saad el Anzi)
Bayanlar futsal müsabakalarında el Hilal takımı, eş Şebab rakibi karşısında 4-0'lık büyük bir zafer elde ettikten sonra ilk grupta en üst sırayı aldı.
Suudi Arabistan Oyunları’na 20 bini aşkın erkek ve kadın sporcu başvuru yaparken, eleme ve performansla bu sayı 6 bini buluyor.

Erkekler halter müsabakaları büyük çekişmeye sahne oldu. (Fotoğraf: Saad el Anzi)
Olimpiyat ve Paralimpik Komitesi bayrağı altında katılacak bireyler kategorisine ek olarak, ülkenin her yerinden 200'den fazla kulübü yer alıyor. Katılımcılar, 5'i oyun olmak üzere 45 bireysel ve takım sporunda yarışıyor. Paralimpik sporlara adanan turnuvaya katılanlar, bölge tarihinin en yüksek ödülleri için yarışıyor. Toplamda 200 milyon riyali aşan ödüllerin olduğu oyunlarda altın madalya kazanan her sporcuya bir milyon riyal, gümüş kazanan sporcuya 300 bin riyal, bronz madalya alan sporcuya ise 100 bin riyal veriliyor.



New York’taki konferans “iki devletli çözümü” yeniden canlandırmak için siyasi bir hareket başlattı

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)
TT

New York’taki konferans “iki devletli çözümü” yeniden canlandırmak için siyasi bir hareket başlattı

Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)
Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ve Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, iki devletli çözüm konferansının açılış oturumunda (AFP)

Suudi Arabistan'ın himayesinde ve Fransa'nın katılımıyla Birleşmiş Milletler’in (BM) New York’taki genel merkezinde düzenlenen konferans, ‘iki devletli çözüm’ yönünde bir siyasi hareket başlattı. Paris'in Filistin’i tanıma kararını açıklamasının ardından, başka ülkeler de art arda Filistin devletini tanıyacaklarını açıkladılar.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un izinden giderek yaz tatilinde olan kabinesini Gazze'deki durumu ele almak üzere bu hafta acil toplantıya çağıracağı açıklandı. Starmer, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki durumu iyileştirmek ve barışı sağlamak için adımlar atmaması halinde, İngiltere’nin Eylül ayında Filistin Devleti'ni tanıyacağını açıkladı. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy de New York'taki konferansta aynı açıklamayı tekrarladı.

Başbakan Starmer, çç baskıların artmasıyla İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını durdurmaması, insani yardımların engelsiz bir şekilde ulaşması için sınır kapılarını açmaması ve Filistin-İsrail çatışmasına son vermek için ciddi barış görüşmelerine başlamaması halinde bu adımı atacağını açıkladı.

ddefrv
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, salı günü Londra'da yaptığı açıklamada, Gazze'deki durumu görüşmek üzere acil kabine toplantısı çağrısında bulundu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bakanların tutumları göz önüne alındığında İsrail'in bu şartlara uyum sağlaması imkansız görünüyor. Bu da 1917 yılında ilan edilen Balfour Deklarasyonu’ndan bu yana İsrail'in kurulmasında tarihi bir sorumluluk taşıyan Londra'nın bu adımı atacağı anlamına geliyor.

Bu adımın özel bir önemi var, çünkü İngiltere, Fransa'dan sonra G7 üyeleri içinde Filistin devletini tanıyan ikinci ülke ve BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) beş daimi üyesi arasında dördüncü ülke olacak. Ayrıca, Batı'nın bu hamlesini ‘toplu bir hareket’ haline getirmesi açısından da özel bir öneme sahip. Ki Paris de bunu bekliyor.

Aralarında Avustralya, Kanada, Finlandiya, Fransa, Norveç, İspanya, Portekiz, İrlanda, Slovenya, Lüksemburg, Malta, Yeni Zelanda, İzlanda, San Marino ve Andorra’nın bulunduğu 15 batılı ülke tarafından yayınlanan ve Filistin devletinin tanınmasını talep eden ‘New York Konferansı Çağrısı’, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot'un ifadesiyle ‘deprem’ etkisi yarattı. Zira Batılı ülkeler ilk kez ‘toplu olarak’ böyle bir adım attılar.

Söz konusu ülkelerden biri olan Malta, Filistin’i tanıyacağını resmi olarak açıklarken Kanada ve Finlandiya, bu yönde hazırlıklarını sürdürüyor. Fransız kaynaklar, Portekiz'in de Filitin’i tanıma kararını açıklamaya hazır olduğunu belirttiler.

‘Çağrı’nın bir paragrafında şöyle deniyor:

“Bizler Filistin Devleti'ni tanımaya hazır olduğumuzu veya olumlu baktığımızı kabul ettik, ifade ettik veya ifade ediyoruz. Bu, iki devletli çözüme doğru atılmış temel bir adımdır. Henüz bunu yapmamış olan tüm ülkeleri bu çağrıya katılmaya davet ediyoruz.”

Ayrıca şu ifadeler de yer alıyor:

“Gazze’de yeniden yapılanma, Hamas'ın silahsızlandırılması ve Filistin yönetiminden çıkarılmasını sağlayacak bir yapı oluşturmak için çalışmaya kararlıyız.”

Diplomatik bulaşma

Söz konusu paragrafın ifadeleri, harekete geçme ve başkalarını da harekete geçmeye teşvik etme yönündeki toplu bir arzuyu yansıtmaktadır. Bugüne kadar 149 ülke Filistin’i tanıdı.

Fransız kaynaklar, Cumhurbaşkanı Macron'un birkaç gün önce Filistin’i tanıma kararını açıklamasının, birincisi tereddüt eden Avrupa ülkelerine baskı yapmak, ikincisi 21 Eylül'e kadar onlara yeterli zaman tanımak olmak üzere iki amacı olduğunu söylediler. 21 Eylül, New York'ta BM Genel Kurulu toplantılarının başlayacağı tarih ve zirvede kararın kesinleşmesi bekleniyor.

dfgthyuı
BM Genel Sekreteri, New York'ta düzenlenen İki Devletli Çözüm Konferansı sırasında Fransa Dışişleri Bakanı ile tokalaşırken (AFP)

Yol haritasının son paragrafı, konferansın en önemli hedefini özetliyor:

“Bu tarihi bir fırsat. Savaşı sona erdirmek, Filistin devletini kurmak ve her iki halk için barış ve onuru sağlamak için kararlı ve toplu bir şekilde harekete geçme zamanı geldi.”

Baskılara ve uyarılara rağmen

Konferansa 125 ülke, Avrupa Birliği (AB) ve Arap Birliği (AL) gibi birçok uluslararası ve bölgesel kuruluş ve en az 40 dışişleri bakanı katıldı. İsrail ve ABD'nin baskılarına rağmen konferansa geniş bir katılım vardı.

Tüm bu baskıların yanında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un BM Genel Kurulu’nda düzenlenen ‘Başkanlar ve Liderler Haftası’nda Eylül ayında Filistin devletini resmen tanımayacağını açıklamasının ardından, Macron'u hedef alan bir iç kampanya başlarken bu girişimin Ortadoğu'daki olayların gidişatına ‘hiçbir etkisi olmayacağı’ empoze ediliyor. Ayrıca, hiçbir Avrupa veya Batı ülkesinin ona katılmayacağı için ‘diplomatik olarak dışlanacağı’ uyarısı yapılıyor.

dert
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron (AFP)

‘Şüpheciler’, iki devletli çözümü destekleyen ‘diplomatik-siyasi dinamizmin’ yeniden canlanmasını imkansız gördüler. Onlara göre bu çözüm, sadece siyasi ve sahadaki değişiklikler nedeniyle değil, aynı zamanda İsrail'in Filistin devletinin kurulmasını kökten reddetmesi nedeniyle de ‘geçmişte kalmış’ bir seçenek haline gelmişti.

İsrail parlamentosu Knesset geçtiğimiz yıl Filistin devletinin kurulmasını reddeden bir kararı oyladı. Geçtiğimiz hafta da 71 oyla hükümeti Batı Şeria'yı ilhak etmeye çağıran bir kararı kabul etti. Kısacası, şüpheciler iki devletli çözümü ‘bir hayal’ olarak gördüler.

İsrail, Filistin devletinin tanınmasını kınamaya devam etti. Bunu ‘Hamas ve terörizme ödül’ olarak değerlendiren İsrail, bunun Gazze'deki ‘barışçıl çözüm çabalarını’ ve ‘savaşı sona erdirme çabalarını’ baltalayacağını iddia etti.

Ancak bunların hiçbiri gerçekleşmediği gibi bir de tam tersi oldu.

Riyad ve Paris, uzun süredir ortada olmayan ‘iki devletli çözümü’ yeniden canlandırma çabalarında başarılı oldular.

Sadece iki gün içinde, dünya ülkelerinin üçte ikisi, sekiz adet Arap ve uluslararası çift başkanlı çalışma grubunun haftalarca süren çabalarıyla hazırlanan ‘yol haritasına’ odaklandı. Bu gruplar, çatışmaya son verilmesi ve güvenlik, ekonomi ve insani açıdan entegre bir Ortadoğu'ya doğru ilerlenmesi konusunda genel, kapsamlı ve pratik öneriler hazırlamak için yoğun bir şekilde çalıştı.

Bu durum, konferansın sona ermesiyle birlikte salı günü yayınlanan 7 sayfalık sonuç bildirgesinde de öne çıktı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, belgenin siyasi, güvenlik, ekonomik, insani, hukuki ve stratejik anlatı eksenlerini kapsayan kapsamlı öneriler içerdiğini ve iki devletli çözümü uygulamak ve herkes için barış ve güvenliği sağlamak için entegre ve uygulanabilir bir çerçeve oluşturduğunu söyledi.

Bakan Prens Ferhan, BM 79. Genel Kurulu oturumu sona ermeden önce sonuç bildirgesinin desteklenmesi ve bunun New York'taki Suudi Arabistan ve Fransa misyonlarına bildirilmesi çağrısında bulundu.