Almanya Başbakanı Olaf Scholz: Avrupa Birliği İran'a karşı yeni yaptırımlar üzerinde çalışıyor

Almanya Başbakanı Olaf Scholz dün Berlin'de düzenlediği basın toplantısında (DPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz dün Berlin'de düzenlediği basın toplantısında (DPA)
TT

Almanya Başbakanı Olaf Scholz: Avrupa Birliği İran'a karşı yeni yaptırımlar üzerinde çalışıyor

Almanya Başbakanı Olaf Scholz dün Berlin'de düzenlediği basın toplantısında (DPA)
Almanya Başbakanı Olaf Scholz dün Berlin'de düzenlediği basın toplantısında (DPA)

Almanya Başbakanı Olaf Scholz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği'nin İran’da Mahsa Amini'nin ölümünün ardından gerçekleştirilen protestoları bastırma şekli nedeniyle Tahran’a karşı yeni yaptırımlar üzerinde çalıştığını bildirdi. Scholz, "İran'da barışçıl protesto gösterilerinde bulunan insanların hayatlarını kaybetmesi beni hayrete düşürdü. Güvenlik güçlerinin orantısız şiddetini kınıyor ve halkı destekliyoruz. Avrupa Birliği'nden gelen yaptırımlarımız önemli ve ek yaptırımlar üzerinde çalışıyoruz." dedi.
Avrupa Birliği, daha önce, Mahsa Amini’nin geçtiğimiz Eylül ayında İran’da gözaltı sırasında ölümünün ardından ülkede patlak veren protesto gösterilerini bastırma şekli nedeniyle İranlı kuruluşlara ve yetkililere yaptırım uygulamıştı.
Almanya ve Avrupa Birliği, İran Devrim Muhafızlarını Brüksel'deki "terörist" örgütler listesine dahil etme önerisinin incelenmekte olduğunu açıkladı. Almanya Dışişleri Bakanı Annalina Birbock Pazar günü, Almanya ve Avrupa Birliği'nin İranlı yetkililerin ülkedeki protesto hareketine yönelik sert tutumuna karşı bir adım olarak, İran Devrim Muhafızlarını terör listelerine dahil etmeyi düşündüklerini söyledi. Alman yayın kuruluşu ARD'ye verdiği röportajda Bierbock, "Geçen hafta başka bir yaptırım paketi uygulayacağımızı açıkça belirttim." dedi.
Reuters'ın aktardığına göre“İran Devrim Muhafızları'nın terör listelerine nasıl dahil edileceğini de inceleyeceğiz.” diyen Birbock, İran ile Batı arasında nükleer anlaşma konusunda müzakerelerin devam etmediğini belirtti.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani şunları söyledi: “Devrim Muhafızları, İran’ın resmi askeri gücüdür ve bu adım (Avrupa önerisi) tamamen yasa dışıdır. Almanya'nın Devrim Muhafızları’na yaptırım uygulaması bu ülkenin İran’a karşı sorumsuz ve yapıcı olmayan adımlarının bir devamı olacaktır.”
Avrupa Birliği Güvenlik Politikaları Sözcüsü Nebila Masrali, "Avrupa yasalarına göre, bir örgütün Avrupa terör örgütleri listesine alınması için mahkeme kararı veya idari bir makamın emri gibi yetkili ulusal makamlar tarafından alınacak ulusal bir karar gerekir. Bu durumda, böyle bir ulusal karar olmadan tek başına Avrupa Birliği düzeyinde hareket etmek mümkün değil. Bu nedenle, birlik benzer bir adım atmadan önce bahsi geçen ulusal kararın alınması gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
İran Devrim Muhafızları Başkomutanı Hüseyin Selami, göstericileri Cumartesi günü protestoların son günü olması konusunda uyarmıştı. Bu uyarı ile eş zamanlı olarak, AB, devrim muhazılarına karşı ek yaptırımlar üzerinde çalıştığını açıkladı.
ABD, eski Başkan Donald Trump döneminde İran Devrim Muhafızları'nı Nisan 2019'da terör örgütü olarak tanımlamıştı. Tahran, nükleer anlaşmayı canlandırmaya yönelik müzakerelerde Devrim Muhafızları'nın terör örgütleri listesinden çıkarılmasını talep etti. Ancak ABD yönetimi İran'dan, bölgesel gerilimi azaltma ve Devrim Muhafızları'nın yabancı kolu olan Kudüs Gücü'nün eski komutanı Kasım Süleymani'nin öldürülmesinin intikamını alma girişimlerini durdurma sözü istedi. Bunun üzerine İran bahse konu talebinden vazgeçti.
İran Devrim Muhafızları düzenli orduya paralel bir aygıttır ve doğrudan İran Dini Lideri Ali Hamaney'in emri altındadır. Tüm stratejik dosyalarda son sözü söyleyen Devrim Muhafızları, İran'da büyük siyasi ve ekonomik etkiye sahiptir.



Trump, Epstein belgelerinin yayınlanmasını öngören yasa tasarısını imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)
TT

Trump, Epstein belgelerinin yayınlanmasını öngören yasa tasarısını imzaladı

ABD Başkanı Donald Trump (AP)
ABD Başkanı Donald Trump (AP)

ABD Başkanı Donald Trump bugün Jeffrey Epstein ile ilgili belgelerin yayınlanmasını öngören bir yasa tasarısını imzaladığını belirtti.

Trump, TruthSocial platformunda yaptığı açıklamada, "Epstein belgelerinin yayınlanmasını öngören bir yasa tasarısını imzaladım," dedi ve Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ile Senato Çoğunluk Lideri John Thune'dan sırasıyla Temsilciler Meclisi ve Senato'da yasa tasarısını geçirmelerini istediğini ifade etti.

"Adalet Bakanlığı Kongre'ye yaklaşık 50 bin sayfa belge sundu. Öte yandan Biden yönetimi, Demokrat Epstein ile ilgili tek bir dosya veya sayfa bile sunmadı ve onun hakkında hiç konuşmadı."

 Trump, Demokratların, Cumhuriyetçi Parti'den çok kendilerini etkileyen Epstein davasını, yönetiminin "şaşırtıcı" zaferlerinden dikkatleri dağıtmak için kullandıklarını ileri sürerek, Epstein'ın hayatı boyunca Demokrat olduğunu, Demokrat politikacılara binlerce dolar bağışladığını ve Bill Clinton gibi tanınmış birçok Demokrat isimle güçlü bağları olduğunu belirtti.

Jeffrey Epstein (Reuters)Jeffrey Epstein (Reuters)

Kongre, aylarca süren Cumhuriyetçi direnişinin ardından Epstein'ın belgelerinin yayınlanmasını ezici bir çoğunlukla onaylamıştı. Temsilciler Meclisi'nin Adalet Bakanlığı'nın belgeleri yayınlamasını gerektiren bir yasa tasarısını 427'ye karşı 1 oyla kabul etmesinin ardından, Senato da herhangi bir itiraz olmaksızın yasa tasarısını hızla onaylayarak, resmi bir oylama olmadan yasalaşmasını kolaylaştırdı.

Senato Azınlık Lideri Chuck Schumer, yasa tasarısının kabul edilmesinin Amerikan halkının talep ettiği şeffaflığı sağlayacağını belirterek, "Jeffrey Epstein'ın kurbanları yeterince bekledi" ifadesini kullandı.


Trump'ın Ukrayna savaşını sona erdirme planı, Rusya'ya şu anda kontrol etmediği toprakları veriyor

Trump ve Zelenskiy, Şubat 2025'te Beyaz Saray'daki görüşmeleri sırasında (Arşiv - Reuters)
Trump ve Zelenskiy, Şubat 2025'te Beyaz Saray'daki görüşmeleri sırasında (Arşiv - Reuters)
TT

Trump'ın Ukrayna savaşını sona erdirme planı, Rusya'ya şu anda kontrol etmediği toprakları veriyor

Trump ve Zelenskiy, Şubat 2025'te Beyaz Saray'daki görüşmeleri sırasında (Arşiv - Reuters)
Trump ve Zelenskiy, Şubat 2025'te Beyaz Saray'daki görüşmeleri sırasında (Arşiv - Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirme planının, Rusya'ya şu anda kontrol etmediği ülkenin doğusundaki bazı bölgeleri vermesine, karşılığında da ABD'nin Ukrayna ve Avrupa'ya gelecekteki herhangi bir Rus saldırganlığına karşı güvenlik garantisi sağlamasına dayandığı belirtiliyor.

Axios internet sitesinin haberine göre konuyla ilgili bilgi sahibi bir ABD'li yetkili, Beyaz Saray'ın, savaşın devam etmesi halinde Ukrayna'nın yeni planda Rusya'ya verilecek toprakları kaybedeceğine inandığını ve bu nedenle "şimdi bir anlaşmaya varılmasının Ukrayna'nın çıkarına olduğunu" söyledi.

Trump'ın 28 maddelik planı, Ukrayna'nın hâlâ bir kısmını kontrol etmesine rağmen, Luhansk ve Donetsk bölgeleri (toplu olarak Donbas bölgesi olarak bilinir) üzerinde Rusya'ya fiilen tam kontrol sağlıyor.

Ayrıca, Ukrayna'nın çekileceği Donbas bölgesinin silahsızlandırılacağını ve Rusya'nın buraya asker konuşlandırmasının yasaklanacağını da öngörüyor.

Plan, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya'nın müzakereler yoluyla buralardaki bazı toprakları iade etmesini içeriyor.

Trump'ın planı ayrıca, ABD ve diğer ülkelerin Kırım ve Donbas'ı meşru Rus toprakları olarak tanımasını, ancak Ukrayna'nın tanımasını zorunlu kılmamasını da içeriyor.

Ukraynalı bir yetkili, internet sitesine yaptığı açıklamada, planda ABD'nin güvenlik garantileri karşılığında Ukrayna ordusunun büyüklüğü ve uzun menzilli silahlarına kısıtlamalar getirilmesinin de yer aldığını vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Katar ve Türkiye, Trump'ın ABD arabuluculuk çabalarını destekleme amaçlı yeni planının hazırlanmasında yer aldı.

Bir kaynak, "Katar ve Türkiye'nin arabuluculuğu Gazze'deki savaşın sona ermesine yardımcı oldu ve Ukrayna'daki savaşın da sona ermesine yardımcı olabilir" değerlendirmesinde bulundu.


Esad rejiminin ardından: Suriye toplu mezarlar ülkesine dönüştü

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
TT

Esad rejiminin ardından: Suriye toplu mezarlar ülkesine dönüştü

HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)
HTŞ öncülüğündeki isyancılar, Suriye'yi ele geçirirken Esad'ın posterlerini parçalamıştı (AFP)

Beşar Esad rejiminin yıkılmasının ardından Suriye'de toplu mezarlar çıkmaya devam ediyor. 

Wall Street Journal'ın haberinde, Esad rejiminin 8 Aralık'ta devrildiği Suriye'nin toplu mezarlarla dolu bir ülkeye dönüştüğü yazılıyor. 

Dera iline bağlı İzra şehrinde yeni sahiplerine satılan bir çiftlikte toprağın altından 31 ceset çıktığı aktarılıyor. Çiftliğin rejim askerlerinin yıllarca kullandığı bir kontrol noktasına yakın olduğuna dikkat çekiliyor. 

Olay yerinde inceleme yapan adli tıp uzmanı Dr. Memdu Zubi, "Tam beklediğimiz şeyi bulduk, bir toplu mezarla karşılaştık" diyor. 

Hama kırsalındaki Ma'an köyü yakınlarında yer alan bir kuyudan da çok sayıda ceset çıkarıldı. Aynı bölgede en az üç kuyunun daha cesetleri atmak için kullanıldığı tespit edildi. 

Bir çiftçi, yıllardır kayıp olan kardeşini aradığını belirterek "Onun Sednaya'da olduğunu sanıyordum ama belki de bu kuyulardan birindedir" diyor. Sednaya Hapsihanesi, Esad rejiminin gerçekleştirdiği hak ihlalleri ve işkencelerle gündeme gelmişti.

Uluslararası Geçiş Dönemi Adaleti Merkezi (ICTJ) ve Suriyeli avukat ve doktor örgütlerinin verilerine göre ülke genelinde şimdiye dek 134 toplu mezar tespit edildi. Ancak gerçek sayının çok daha yüksek olduğu düşünülüyor.

Suriye'nin son 50 yılda yaşadığı siyasi baskı, iç savaş, Rus bombardımanları, IŞİD saldırıları ve 2023 depreminin ülkede "sayısız gömülmemiş ceset" bıraktığı ifade ediliyor. 

2012-2013'te cesetlerin genellikle Rif Şam ilindeki El-Tel ve Najha bölgelerindeki açıklık alanlara gömüldüğü, daha sonraki naaşların geceleri gizlice farklı bölgelere taşındığı bildiriliyor. 

Suriye'de Ahmed Şara yönetiminin kurduğu Ulusal Kayıplar Komisyonu'nun uluslararası kuruluşlarla ortak çalışarak ülke genelinde DNA toplama, diş kayıtlarını eşleştirme ve rejim arşivlerini inceleme çalışması başlatması bekleniyor.

Komisyon başkanı Muhammed Rıza Celhi, sürecin maliyetinin 200 milyon dolara kadar çıkabileceğini söylüyor.

Suriyeli hak örgütlerine göre en az 160 bin kişi iç savaş sırasında kayboldu. Bu kişilerin çoğunun toplu mezarlarda olduğu düşünülüyor.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters