Yemen yönetiminden Şebva ve Taiz’de terörle mücadele vurgusu

Yemen Başbakanı’ndan Şebva’da terörizmle mücadele ve Taiz'de istikrar vurgusu

Yemen Başbakanı dün Aden'de yaptığı bir toplantıda hükümet gelirlerinin güçlendirilmesinin altını çizdi (SABA)
Yemen Başbakanı dün Aden'de yaptığı bir toplantıda hükümet gelirlerinin güçlendirilmesinin altını çizdi (SABA)
TT

Yemen yönetiminden Şebva ve Taiz’de terörle mücadele vurgusu

Yemen Başbakanı dün Aden'de yaptığı bir toplantıda hükümet gelirlerinin güçlendirilmesinin altını çizdi (SABA)
Yemen Başbakanı dün Aden'de yaptığı bir toplantıda hükümet gelirlerinin güçlendirilmesinin altını çizdi (SABA)

Yemenli resmi kaynaklar, hükümetinin kurtarılan bölgeleri istikrara kavuşturmak için gösterdiği çabalar bağlamında Başbakan Muin Abdulmelik’in, Şebve vilayetinde terörist unsurlarla mücadele ve kovuşturma yapılması ve Taiz vilayetinde güvenliğin sağlanması vurgusu yaptı.
Başbakanı'nın Şebve ve Taiz yerel yönetimlere yönelik direktifleri, Yüksek Güvenlik ve Askeri Komite'nin Savunma ve İçişleri Bakanlıkları öncülüğünde güçlerin yeniden yapılandırılması, birleştirilmesi ve bütünleştirilmesi sürecinin tamamlanması bağlamında çalışmalarını sürdürdüğü bir dönemde geldi.
Kaynaklar, Abdulmelik’in, Şebva’da askeri ve güvenlik servislerine, terörist hücrelerin hareketleriyle yüzleşme, unsurların takip etme ve İran destekli Husi terörist milislerinin hayati bölgeleri hedef alma, güvenlik ve istikrarı bozma planlarını engelleme çabalarını yoğunlaştırmaları talimatı verdiğini söyledi.
Şarku’l Avsat’ın SABA haber ajansından aktardığı habere göre, Başbakan Şebva Valisi Avad İbn Al-Vazir el-Avlaki ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde, hükümetin Başkanlık Konseyi'nin direktifleri altında, Şebve’deki güvenlik sahnesini karıştırmaya çalışan sabotaj ve terör operasyonlarına karşı yerel otoritenin ve askeri ve güvenlik hizmetlerinin tüm çabalarını desteklediğini bildirdi.
Abdulmelik açıklamasında, terör unsurlarının ve hücrelerinin ortaya çıkarılması, planlarının bozulması için istihbarat çalışmalarının güçlendirilmesi ve bölgenin istikrarına zarar verme eğiliminde olabileceklerin adil ve caydırıcı cezalarını alabilmeleri için yargı önüne çıkarılmasını yineledi.
Ajans, Abdulmelik’in Şebva valisinden Husilerin petrol şirketlerine ve eyaletteki hayati çıkarlarına yönelik terör tehditlerini caydırmak için Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu ile mevcut koordinasyon da dahil olmak üzere genel durum hakkında bilgi aldığını kaydetti.
Yemen Başbakanı, terörist Husi milislerinin davranışının yalnızca Yemen halkının çıkarlarına yönelik feci bir umursamazlığı yansıtmakla kalmayıp, bölgedeki istikrara karşı bir meydan okuma olduğunu vurguladı.
Ayrıca, hükümetin Arap Koalisyonu ve terörle mücadeledeki ortaklarıyla birlikte "Yemen halkının çıkarlarını ve uluslararası seyrüseferi herhangi bir terör saldırısında korumak için gerekli her şeyi yapacağını" söyledi.
Hükümet kaynakları, Abdülmelik’in Taiz kentindeki yasadışı unsurları kontrol etmeye yönelik güvenlik kampanyasının ilerlemesi, istikrarı kontrol etme ve toplumun genel huzurunu artırma çabaları, devlet kurumlarının çalışmalarının performansını etkinleştirme konusunda bilgilendirildiğini ifade etti.
SABA haber ajansına göre, Yemen Başbakanı, Taiz Valisi ve Güvenlik Komitesi Başkanı Nebil Şemsen ile yaptığı görüşmede, özellikle çocuklar ve sivillerin Husilerle başa çıkmalarının yanı sıra güvenlik ve istikrarı kontrol etmek, yasadışı unsurları takip etmek, kamu ve özel mülkiyeti korumak için gösterilen çabaları dinledi.
Yemen hükümetinin yerel otoriteye Taiz Valiliği'ndeki güvenlik ve askeri teşkilatlara güvenlik ve istikrarı empoze etme görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri için tam destek olduğunu söyleyen Başbakan, H Husiler ve destekçilerinin terör planlarının başarısız olmasını sağlamak için güvenlik teyakkuzunu ve yüksek askeri hazırlığı güçlendirmenin gerekliliğine değindi.
Ayrıca Husi milislerin kuşatma altındaki Taiz kentinde sivillere karşı tekrarlanan suçlarının ve davranışları sebebiyle sivilleri korumak için gereken her şeyi yapmayı gerektirdiğini, bunların başında ise darbeyi sona erdirmenin olduğunu vurguladı.
Geçtiğimiz günlerde Taiz'deki güvenlik servisleri ve yerel makamlar, şehrin mahallelerinde haydut çeteleri takip etmek için geniş bir kampanya başlatırken, Husiler tarafından kuşatılan vilayetin tüm kurtarılmış bölgelerinde güvenlik tesis edilmedikçe durmayacağı aktarıldı.



Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
TT

Hizbullah'a "çağrı cihazı" operasyonunun detayları ortaya çıktı

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için dün cenaze töreni düzenlemişti (AFP)

Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazlarının ardından telsiz, radyo ve güneş enerjisi panellerinin patlatılmasıyla bölge topyekun savaşa doğru sürükleniyor. 

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmış, ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetmiş, 2 bin 800 kişi de yaralanmıştı. 

Dün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşti. En az 20 kişinin öldüğü, 450'den fazla kişinin de yaralandığı bildiriliyor. Lübnanlı yetkililer, olaydan İsrail'i sorumlu tutarken Tel Aviv'den henüz açıklama gelmedi.

Diğer yandan saldırıyla ilgili bilgiye sahip olan fakat adlarının gizli tutulmasını isteyen kaynaklar, Amerikan gazetesi New York Times'a (NYT) operasyonun ardında İsrail'in olduğunu doğruluyor. 

Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket kurduğu ve çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğu iddia ediliyor. Macaristan merkezli bu paravan şirket, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı üretiyor. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İsrailli istihbaratçılar, buna ek olarak operasyonda en az iki paravan şirket daha oluşturulduğunu belirtiyor. 

Kaynaklar, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini ifade ediyor.

Hizbullah, İsrail istihbaratı tarafından takip edilmemek için cep telefonlarını bırakıp çağrı cihazı kullanmaya başlamıştı. Kaynaklar, bu kararın ardından milyonlarca dolarlık yatırımla üretimin artırıldığını ve Lübnan'a bubi tuzağı haline getirilmiş binlerce cihaz sokulduğunu söylüyor.

Öte yandan ikinci dalga saldırıda telsiz ve güneş enerji panellerinin nasıl patlatıldığı henüz bilinmiyor.

NYT'nin patlayan telsizlerin görüntülerinden yola çıkarak yaptığı analizde, bunların çağrı cihazlarından daha ağır ve büyük olduğuna, bu yüzden daha fazla hasar yarattığına işaret ediliyor. 

Ayrıca telsizlerin patlamasıyla daha büyük yangınlar çıktığına, bunun da çağrı cihazlarına kıyasla telsizlere daha fazla patlayıcı yerleştirilmiş olabileceğini gösterdiğine dikkat çekiliyor.

Lübnan'ın açıkladığı rakamlara göre telsizlerin patlatılmasıyla en az 71 ev ve dükkanla 18 sivil araç ve motosiklet yandı. 

Telsizlerden bazılarında Japon firması Icom'un amblemi görülüyor. Ancak şirket, IC-V82 model numaralı telsizlerin ve bunlarda kullanılan bataryaların üretiminin neredeyse 10 yıl önce durdurulduğunu belirtiyor. Patlayıcıların bu cihazlara nasıl yerleştirildiğiyse henüz netleştirilemedi. Icom, bu telsizlerin sahte olabileceğini öne sürüyor.

Lübnan medyasındaki haberlerde, saldırıda en az iki güneş enerjisi panelinin de alev aldığı bildiriliyor. Saldırılarda çıkan küçük çaplı yangınların söndürüldüğü bildirilirken, patlamada bir kız çocuğunun yaralandığı aktarılıyor. Ancak bu panellerin infilak ettirilen diğer cihazların etkisiyle mi alev aldığı yoksa uzaktan kumandayla mı patlatıldığı belli değil. 

Amerikan düşünce kuruluşu Soufan Center'dan Clara Broekaert, CNN'e açıklamasında saldırı dalgasının Lübnan halkının psikolojisini olumsuz etkilediğini ve Hizbullah üzerinde misilleme baskısı oluşturduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:

Saldırılarda günlük hayatın böylesine korkunç, beklenmedik ve geniş ölçekte kesintiye uğratılması, misilleme yapılmasına yönelik ekstra bir baskı yaratacaktır diye düşünüyorum. İnsanlar yaşananların hesabının sorulduğunu görmek istiyor.

Üst üste gelen saldırıların ardından dün Hizbullah, İsrail sınırındaki el-Merc bölgesine füze fırlattı. İkisi ağır 8 İsraillinin yaralandığı bildirilirken, bu kişilerin sivil veya asker olduğuna ilişkin bilgi paylaşılmadı.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Time, Japan Times, CNN, France 24