Elon Musk kendisine Trump'ın Twitter'a dönüşünün sorulmasından şikayetçi

Yasaklı hesaplar, platforma dönüş için yeni "içerik denetleme konseyinin" önüne çıkacak

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elon Musk kendisine Trump'ın Twitter'a dönüşünün sorulmasından şikayetçi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elon Musk, Twitter'a sadece birkaç gündür sahip fakat milyarder, Donald Trump'ın platforma ne zaman dönebileceğinin sorulmasından şimdiden bıkmış görünüyor.
The Independent'ta yer alan habere göre dünyanın en zengin kişisi, aylarca anlaşmadan caymaya çalıştıktan sonra nihayet geçen hafta 44 milyar dolara satın aldığı Twitter'ı, bir dönem ABD başkanlığı yapan Trump hakkında kendisine gelen sorulardan şikayet etmek için kullandı.
Pazartesi günü Musk, "Biri Trump'ın bu platforma geri dönüp dönmeyeceğini her sorduğunda bana bir dolar verilseydi, Twitter para basıyor olurdu!" yazan bir tweet attı.
Şirketi devralmasından önce Musk, Trump destekçilerinin 6 Ocak'ta ABD Kongre Binası'na saldırmasının ardından Twitter'ın eski başkanı yasaklamasının yanlış olduğuna inandığını belirtmişti.
Önceki aylarda düzenlenen bir ekonomi konferansında bu hareketi "hata" diye niteleyen Musk, şirkete sahip olduktan sonra kararı geri alıp almayacağını doğrudan söylememişti.
Musk mayısta "Donald Trump'ı yasaklamanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bence bu bir hataydı çünkü ülkenin büyük bir bölümünü yabancılaştırdı ve nihayetinde Donald Trump'ın halka seslenmesini engelleyemedi" demişti.
Cuma günü, aralarında CEO Parag Agrawal, CFO Ned Segal ve hukuk sorumlusu Vijaya Gadde'nin de bulunduğu üst düzey yöneticileri görevden aldıktan bir gün sonra milyarder Musk, eski Başkan Donald Trump'ınki gibi yasaklı hesapların hemen geri getirilmeyeceğini açıkladı.

Sosyal medya şirketinin, hangi hesapların geri alınmasına izin vereceğini değerlendirmek için "çok çeşitli bakış açılarına sahip bir içerik denetleme konseyi" kuracağını söyledi. Musk daha önce Twitter'da "kuşun serbest bırakıldığını" yazmıştı.
Musk'ın, Trump'ın yeniden topluluğa alınmayabileceği iddiasına rağmen eski başkan, Tesla CEO'sunun Twitter'ı satın almasını Twitter'a çok benzeyen kendi sosyal medya platformu Truth Social'da paylaşarak kutladı.
Trump, "TRUTH SOCIAL bir nevi fenomen haline geldi. Geçen hafta TikTok, Twitter, Facebook ve geri kalanlar dahil diğer tüm platformlardan daha büyük sayılara sahipti. Ayrıca gözüme daha iyi görünüyor ve bence daha iyi çalışıyor. Twitter'ın bundan sonra aklı başında ellerde olmasından, artık Radikal Sol Deliler ve ülkemizden gerçekten nefret eden Manyaklar tarafından yönetilmeyecek olmasından çok mutluyum" dedi.
Twitter yasağına ek olarak, Trump tekrar tekrar seçim sonuçlarını inkar ettiği ve yanlış bilgi yaydığı için Instagram ve Facebook'tan da yasaklanmıştı.
ABD Kongre Binası'ndaki ölümcül ayaklanma, birkaç polis memurunun ölümünden sorumlu tutuldu ve Trump'ın bazı katı görüşlü destekçilerine kışkırtıcı komplo kurmaktan dava açıldı.



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais