Tunus Cumhurbaşkanı Said’den seçim sürecine ilişkin uyarı

Said: Seçim sürecinin hedef alınmasına karşı uyarıda bulundu.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said’den seçim sürecine ilişkin uyarı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said. (Reuters)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, seçim sürecini çeşitli yollarla hedef almak amacıyla, pozisyonları sömürmeye yönelik girişimler konusunda uyarıda bulundu. Said, önümüzdeki 17 Aralık'ta yapılması planlanan parlamento seçimlerine katılmak için seçmen imzası toplamayla ilgili olanlar da dahil olmak üzere her türlü suçun ele alınmasının gerekliliğine vurgu yaptı.
Tunus Seçim Komisyonu'nun adayların ön listelerini sunmak için bir basın toplantısı düzenlerken Cumhurbaşkanı Said dün akşam İçişleri Bakanı Tevfik Şerefeddin'i kabul etti. “Milletvekili seçimleri için gerekli seçmen imzasıleri almak için verilen rüşvetler söz konusu” dedi. ‘Tunus'un içinden geçmekte olduğu bu aşamada güvenlik güçlerinin önemli rolü ve hukuka herkesin eşit koşullarda saygı duyması gerektiğini’ vurguladı.
Tunus Cumhurbaşkanı geçtiğimiz eylül ayında, yeni bir seçim yasasını onayladı. Seçim listelerine oy vermek yerine bireyler için oy kullanma ilkesini koydu. Seçim yasası, adayların ‘yüzde 25’i 35 yaş altındaki gençler olmak üzere yarısı erkek, yarısı da kadınlardan oluşan’ kayıtlı seçmenlerden toplam 400 onay almasını şart koşarken, bu da aday olmayı zorlaştırdı. Bu, bazı gözlemciler ve adaylığını koymak isteyenler tarafından ‘imkânsız koşullar’ olarak değerlendirildi. Bu koşullar, Seçim Komisyonu tarafından yapılan ön sayım sonucunda 363 adayın adaylıktan çıkarılmasına da neden oldu. Böylece, adaylıkların kabul süresi üç gün daha uzatıldıktan sonra, komisyona ulaşan toplam bin 427 dosyadan ilk kabul edilen adaylık dosyası bin 58’i buldu. Bu, özellikle Tunus dışındaki yedi seçim bölgesinin adaylık için başvuruda bulunmazken 10 bölge sadece bir kişinin adaylığını kaydettirdikten sonra, yani rekabet yokluğunda keskin bir siyasi tartışmaya yol açtı.
Seçim Komisyonu Başkanı Faruk Buasker, geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi:
“Dosyaların yüzde 77 seçmen imzası düzeyindeki bir eksiklik nedeniyle, yüzde 15'i adaylık belgelerinin eksikliği nedeniyle, yüzde 8'i de adaylık koşullarından birinin yerine getirilmemesi nedeniyle reddedildi.”
Tunuslu siyasi analist Naci el-Abbasi Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bireylere oy verme deneyimi herkes için zordu ve çok sayıda adaylığı engelleyen 400 seçmen imzası toplama gerekliliğiyle çatıştı. Adaylık listesindeki kadınların varlığını etkiledi. Önceki seçim merkezleri daha ​​açıktı ve siyasi partilerin desteklediği seçim programlarına dayanıyordu. Mevcut adaylara gelince; bunlar belirsiz ve gerçek yürütülebilir programlara sahip değiller. Özellikle de bir sonraki seçimle ortaya çıkacak olan parlamento, bir önceki parlamentonun sahip olduğu yetkilere sahip olmayacaktır. Hükümetin çalışmalarını izleyemeyecek, hükümetten güvenoyunu geri çekemeyecek.”
Diğer yandan Tunus'un Kassarin eyaletinde Tala kentindeki bir Tunus mahkemesi, Tunus’un Kalbi Partisinin Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin eski adayı Nebil Karavi'ye altı ay hapis cezası verdi. Aynı ceza kararı, feshedilen mecliste eski milletvekili olan kardeşi Gazi Karavi için de alındı. Mahkeme sanıkları, Tunus-Cezayir sınırını gizlice geçmekle, vergi kaçakçılığı ve kara para aklamakla suçladı.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera kırsalına girdi

Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)
Golan Tepeleri'ndeki İsrail tankları (Reuters - Arşiv)

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki Dera vilayeti kırsalında yer alan Yermuk Havzası'ndaki çeşitli noktaları işgal etti.

Suriye devlet televizyonu, ‘İsrail güçlerine ait altı aracın Dera'nın batısındaki Yermuk Havzası'nda bulunan Saysun köyüne girdiğini’ duyurdu.

Ahrar Horan Topluluğu internet sitesi, ‘üç araçtan oluşan bir İsrail kuvvetinin Yermuk Havzası'ndaki Ayn Zikr köyünün eteklerinde bulunan devrik rejim güçlerinin 112. Tugayı’na ait eski bir askeri alana girdiğini’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre, İsrail güçlerinin söz konusu bölgeye girmesi, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından gerçekleşen ikinci ihlal. Zira daha önce de askeri bölgeye girmişler ve içinde sabotaj ve buldozer operasyonları gerçekleştirmişlerdi.

Suriye devlet televizyonunun haberine göre İsrail güçleri, 2 Temmuz'da Kuneytra'nın güneyindeki Mezraa el-Basali'de gözaltına aldıkları üç Suriye vatandaşını birkaç saat sonra serbest bıraktı.

İsrail ordu güçleri çarşamba günü güney Kuneytra kırsalındaki bir çiftliğe saldırı düzenleyerek üç vatandaşı gözaltına aldı; Tel Aviv bu kişilerin İran'la bağlantılı olduğunu iddia etti.

28 Haziran'da bir İsrail ordu gücü güney Kuneytra kırsalındaki Ruveyhine köyünü işgal ederek evlerde arama yaptı ve evlerin içini tahrip etti.

Dera 24 televizyon kanalı, iki tank ve iki araçtan oluşan bir İsrail gücünün köye girdiğini ve bazı evlerde arama yaptığını bildirdi.

İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları Esed rejiminin devrilmesinden sonra önemli ölçüde arttı. İsrail ordusu Suriye ordusuna ait askeri mevzileri hedef alarak buraları imha etti. İsrail ayrıca, Şam, Kuneytra ve Dera kırsalında kara saldırılarıyla eş zamanlı olarak tampon bölgeyi kontrol altına aldı, ardından sınır bölgelerinde operasyonlar düzenlemeye başladı.