Netflix'in Kanye West röportajındaki Nazi söylemlerini ve kadın düşmanı ifadelerini sildiği ortaya çıktı

"O gece konuşulanlar dürüstçe yansıtılmadı"

Programın 2. sezonuna Kanye West dışında Ellen DeGeneres, Melinda Gates gibi isimler de konuk olmuştu (Netflix)
Programın 2. sezonuna Kanye West dışında Ellen DeGeneres, Melinda Gates gibi isimler de konuk olmuştu (Netflix)
TT

Netflix'in Kanye West röportajındaki Nazi söylemlerini ve kadın düşmanı ifadelerini sildiği ortaya çıktı

Programın 2. sezonuna Kanye West dışında Ellen DeGeneres, Melinda Gates gibi isimler de konuk olmuştu (Netflix)
Programın 2. sezonuna Kanye West dışında Ellen DeGeneres, Melinda Gates gibi isimler de konuk olmuştu (Netflix)

Ünlü rapçi Kanye West'in 2019'da David Letterman'ın programında tartışma yaratacak ifadeler kullandığı ama Netflix'in bu bölümü söz konusu kısımları keserek yayımladığı ortaya çıktı.
West, 2019'da Letterman'ın ünlü isimlerle söyleşi yaptığı My Next Guest Needs No Introduction (Sıradaki Konuğumun Tanıtılmaya İhtiyacı Yok) programının 2. sezonunun ilk konuğu olmuştu.
Bölümün yayımlanan kısmında West dönemin ABD Başkanı Donald Trump'ın destekçilerini savunmuş, akıl sağlığından ve rapçi Drake'le arasındaki husumetten bahsetmişti.
Programın çekimine izleyici olarak katılan bazı kişiler, yakın zamanda kültür-magazin haber sitesi The Wrap'e konuştu ve West'in bazı önemli ifadelerinin Netflix bölümünde yer almadığını söyledi.
İzleyicilerden Noah Reich'a göre West, 2009'da sevgilisi Chris Brown'dan gördüğü şiddet için Rihanna'yı suçlamış ve Trump destekçilerinin Nazi muamelesi gördüğünü söylemiş.
Reich ayrıca West'in #MeToo hareketine kurban gitmekten korktuğunu belirttiğini anlattı ve devam etti:
"#MeToo hareketini Hollywood'a "bir grup güçlü kişinin" soktuğunu söyledi. Muhtemelen Yahudileri kastediyordu."
Kendini Larry F olarak tanıtan bir başka izleyici de bu kısımların kesilmesini doğru bulmadığını ve Netflix'te yayımlanan West bölümünün "o gece konuşulanları dürüstçe yansıtmadığını" söyledi.
Letterman'ın yapım şirketi ise bölümün başta çok uzun olduğunu ve bazı kısımları kesmek zorunda kaldıklarını belirterek yaptıkları düzenlemeyi savundu.

Netflix de yapım şirketine benzer bir açıklama yaptı ve söyleşinin kısaltılması gerektiğinden bazı yerleri attıklarını belirtti.
West'in iş anlaşmaları son dönemdeki ırkçı ve Yahudi düşmanı açıklamaları yüzünden peş peşe feshedilmişti.
Forbes, büyük tepki toplayan ve itibarını yitiren West'in net servetinin son gelişmelerden sonra 2 milyar dolardan 400 milyon dolara düştüğünü açıklamıştı. 
Independent Türkçe, The Wrap, Insider



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais