UCM Başsavcısı’nın Libya ziyaretinin yansımaları neler?

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, UCM Başsavcısı Kerim Han’ı başkent Trablus’ta kabul etti

Menfi, UCM Başsavcısı’nı dün Trablus’ta kabul etti (Libya Başkanlık Konseyi)
Menfi, UCM Başsavcısı’nı dün Trablus’ta kabul etti (Libya Başkanlık Konseyi)
TT

UCM Başsavcısı’nın Libya ziyaretinin yansımaları neler?

Menfi, UCM Başsavcısı’nı dün Trablus’ta kabul etti (Libya Başkanlık Konseyi)
Menfi, UCM Başsavcısı’nı dün Trablus’ta kabul etti (Libya Başkanlık Konseyi)

Libyalı bazı çevrelerin bugünkü gündemini, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han’ın dün akşam başkent Trablus'a yaptığı ziyaret oluşturuyor. Bu çevrelerin bir kısmı ziyaretin nedeninin UCM tarafından aranan kişilerin dosyasıyla ilgili Libyalı yetkililerle olan görüşmeler olduğunu düşünürken bazıları, ziyaretin, ülkenin insan hakları dosyasının ele alınmasını amacıyla gerçekleştiğini savundular. UCM Başsavcısı Kerim Han’ı Trablus’ta Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ağırladı. Han, Libya’yı ziyaret ederek UCM Başsavcısı olarak bir ilki gerçekleştirdi. En son 2012 yılı ortalarında görev süresi dolan Arjantinli eski Başsavcı Luis Moreno-Ocampo, UCM Başsavcısı olarak Libya’yı ziyaret etmişti.
Başkanlık Konseyi Sözcüsü Necva Vehibe düzenlediği basın toplantısında, Menfi ve Başsavcı Han'ın, insan hakları konularında Libya yargısı, UCM ve UCM Başsavcılığı arasındaki işbirliğini tüm yönleriyle ele aldıklarını söyledi. Vehibe, UCM Başsavcısı’nın ‘Libya'daki son durumun, Başsavcılık için bir öncelik olduğunu belirterek, Libyalı makamlarla işbirliğinin güçlendirilmesi ve hesap verebilirliğin UCM’nin temel ilkeleri olduğunu vurguladığını kaydetti.
Yasadışı göçle ilgilenen Küresel İşbirliği ve Yardım Örgütü Başkanı Cemal el-Mebruk, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede, “Han'ın ziyaretinin, hem yasal hem insan hakları açısından bazı boyutları var. Libya’nın merhum Devlet Başkanı Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi’nin davası, UCM ile Libya devleti arasındaki listede yer almaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.
UCM, Seyfülislam Kaddafi hakkında 2011 yılında çıkardığı tutuklama emrinin halen geçerli olduğunu her fırsatta yineliyor. UCM, daha önce Libyalı yetkilileri babası Muammer Kaddafi rejiminin düştüğü 17 Şubat 2011’deki devrim sırasında ‘insanlık suçu işlediği’ suçlamasıyla yargılanmak üzere Seyfulislam Kaddafi’nin kendilerine teslim edilmesi çağrısında bulunmuştu. Mebruk, UCM’de halen Libya’da insan haklarını ihlal etmek ve insanlığa karşı suç işlemekle suçlanan birçok kişinin listesinin bulunduğunu ve UCM Başsavcısı’nın ziyaretinin de bu bağlamda gerçekleştiğini söyledi.
Kerim Han’ın, UCM Başsavcılığı görevini üstlenmeden önce Seyfülislam Kaddafi’nin UCM’deki duruşmalarından bazılarına mahkeme başkanlığı yaptığı biliniyor.  Başsavcı Han, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) geçtiğimiz Nisan ayında verdiği son brifingte, Libya'daki mevcut durumun Başsavcılık için bir öncelik olduğunu belirterek, Libyalı makamlarla işbirliğini güçlendirmenin ve hesap verebilirliğin UCM’nin temel ilkeleri olduğunu ve UCM’nin yenilenen stratejisinin merkezinde bu ilkelerin bulunduğunu söylemişti. UCM, geçtiğimiz Ekim ayının sonlarında, Han’ın UCM’nin stratejisinin temel ilkelerinden biri olarak hesap verebilirliği sağlamak amacıyla Libyalı makamlarla işbirliğini geliştirmek için Libya'yı ziyaret edeceğini duyurmuştu.
Öte yandan ‘Küresel Eylem İçin Parlamenterler’ isimli uluslararası kuruluşun üyesi Libyalı Milletvekili olan Rabia Ebu Ras, UCM ve Kanunların Üstünlüğü Üzerine Parlamenterler Danışma Meclisi'nin 12’nci toplantısına ve Arjantin'in başkenti Buenos Aires’te düzenlenen 43. Küresel Eylem İçin Parlamenterler Yıllık Forumu’na katıldı. İki toplantının da oturumları, Arjantin Parlamentosu himayesinde Arjantin Ulusal Kongre Sarayı'nda yapılırken Forum ve Danışma Meclisi çalışmalarına UCM Başsavcısının da katıldığı bildirildi. Oturumlarda, UCM’nin Afganistan, Orta Afrika, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gürcistan, Gine, Libya, Mali, Nijerya, Filistin, Filipinler, Sudan ve Uganda gibi ülkelerdeki soruşturmalar ya da ön incelemeler kapsamındaki davaları gözden geçirildi.



Türk asıllı ABD vatandaşı aktivist Eygi Batı Şeria'da İsrail güçleri tarafından öldürüldü… Ankara ve ABD’den ilk tepkiler

İsrail güçleri Cumartesi günü Cenin mülteci kampına girdi (EPA)
İsrail güçleri Cumartesi günü Cenin mülteci kampına girdi (EPA)
TT

Türk asıllı ABD vatandaşı aktivist Eygi Batı Şeria'da İsrail güçleri tarafından öldürüldü… Ankara ve ABD’den ilk tepkiler

İsrail güçleri Cumartesi günü Cenin mülteci kampına girdi (EPA)
İsrail güçleri Cumartesi günü Cenin mülteci kampına girdi (EPA)

Filistin Resmi Haber Ajansı Wafa, İsrail işgali altındaki Batı Şeria’da bir protesto sırasında bir ABD vatandaşı vurularak hayatını kaybettiğini bildirdi. Filistinli kaynaklarda, Türk kökenli olduğu belirtilen Ayşenur Ezgi Eygi’nin İsrail askerleri tarafından vurulduğu belirtildi.

Yerel medyada yer alan haberlere göre 26 yaşındaki Ayşenur Ezgi Eygi, Batı Şeria’daki Nablus kenti yakınlarında Yahudi yerleşimlerinin genişlemesine karşı düzenlenen bir protestoya katıldı.

AP, Reuters ve AFP’nin olayla ilgili haberlerinde aktardığına göre, Amerikalı aktivist başına kurşunun isabet etmesinin ardından Nablus’ta hastaneye kaldırıldı ancak hayatını kaybetti.

Nablus'taki Rafidiye Devlet Hastanesi Müdürü Fuad Nafia Reuters'e şunları söyledi: “Amerikalı dayanışma aktivisti, kafa travması nedeniyle çok kritik bir durumda hastaneye geldi. Eygi'yi tüm müdahalelere rağmen kurtaramadık ” Wafa Ajansı, olayın, yerleşimcilerin defalarca saldırılarına tanık olan Nablus kenti yakınlarındaki Beita kasabasındaki aktivistlerin düzenli protesto yürüyüşü sırasında meydana geldiğini bildirdi.

Yerel basın ve bazı görgü tanıkları, Ayşenur Ezgi Eygi’nin İsrail askerleri tarafından vurulduğunu belirtti. etti. İsrail ordusu ise olaydan haberdar olduklarını ve araştırdıklarını belirtti.

ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller olaya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Batı Şeria’da Amerikan vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi’nin trajik ölümünden haberdarız” dedi; Eygi’nin ailesine ve sevdiklerine başsağlığı dilediklerini belirtti.

Eygi’nin ölümüne ilişkin acil şekilde daha fazla bilgi topladıklarını ve daha fazla bilgiye ulaştıkça açıklama yapacaklarını söyledi.

Miller, “Amerikan vatandaşlarının emniyeti ve güvenliğinden daha yüksek bir önceliğimiz yok” ifadelerini kullandı.

Türk Dışişleri’nden İsrail’e tepki: Netanyahu Hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti lanetliyoruz

Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Hayatını kaybeden vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Netanyahu Hükümeti tarafından işlenen bu cinayeti lanetliyoruz. İsrail, Filistinlilerin yardımına koşan ve soykırıma karşı barışçıl mücadele veren herkesi yıldırmaya çalışmaktadır. Bu şiddet politikası sonuç vermeyecektir. İnsanlığa karşı suç işleyen İsrail makamları ve onları kayıtsız şartsız destekleyenler, uluslararası mahkemeler önünde mutlaka hesap vereceklerdir.”

İşgal altındaki Batı Şeria’da protestolar son aylarda zaman zaman çatışmalarla tırmanmış durumda.

Filistinliler ve insan hakları grupları İsrail güçlerini düzenli olarak saldırıları önlemek için harekete geçmemekle, hatta saldırılara katılmamakla suçluyor.

İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria’da Filistin köylerine yönelik saldırılarındaki artış da İsrail’in ABD dahil Batılı müttefiklerinin tepkisini çekiyor. ABD bu sebeple bazı yerleşimci ve kişilere yaptırım açıklamıştı.