İranlı sporcuların isyanı Tahran'a taşındı

Milli okçu, başkentteki yetkililerin önünde kürsüye çıkıp başını açtı

Okçuluk Körfez Kupası'nda kürsüye çıkan Permida Kasımi başını açtıktan sonra kürsüden indi (Twitter/@abdolah_abdi)
Okçuluk Körfez Kupası'nda kürsüye çıkan Permida Kasımi başını açtıktan sonra kürsüden indi (Twitter/@abdolah_abdi)
TT

İranlı sporcuların isyanı Tahran'a taşındı

Okçuluk Körfez Kupası'nda kürsüye çıkan Permida Kasımi başını açtıktan sonra kürsüden indi (Twitter/@abdolah_abdi)
Okçuluk Körfez Kupası'nda kürsüye çıkan Permida Kasımi başını açtıktan sonra kürsüden indi (Twitter/@abdolah_abdi)

Tahran'daki okçuluk yarışmasında madalya kazanan Permida Kasımi, kürsüde başını açarak İranlı kadın sporcuların rejim karşıtı gösterilere destek eylemlerini ülke içine taşıdı.
Gazetecilerin sosyal medyada 10 Kasım'da paylaştığı video kaydında, Kasımi'nin ödülünü alırken başörtüsünü çıkararak zafer işareti yaptığı görülüyor. Milli sporcu daha sonra kürsüden inerek, yetkililerin ve gazetecilerin önünden yürüyerek geçiyor.

Erkek milli futbol takımı oyuncularıysa Nikaragua'yla Tahran'daki Azadi Stadyumu'nda 10 Kasım'da oynanan maçın başında okunan milli marşa eşlik etmeyerek boynunu eğdi.
İstanbul'da 6 Kasım'da düzenlenen maratonda birinci olarak kürsüye başı açık çıkan milli patenci Nilüfer Merdani, İran'a dönüşünde gözaltına alınmıştı. Merdani adına yapılan açıklamada, sporcunun "yanlışlıkla" başörtüsüz yarıştığı öne sürülmüştü.
İran Gençlik ve Spor Bakanlığı, kıyafeti nedeniyle kınadığı Merdani'nin maratona izinsiz katıldığını duyurmuştu.
İranlı kaya tırmanışı sporcusu Elnaz Rekabi de 16 Ekim'de Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen Asya Kaya Tırmanışı Şampiyonası'nın finalinde başı açık yarışmıştı. İranlı göstericilerin kahraman gibi karşıladığı Rekabi, daha sonra Instagram hesabından paylaştığı mesajında başörtüsü takmamasının "kötü planlama" sonucu olduğunu söylemişti. 
Birleşik Arap Emirlikleri'nin ev sahipliğinde yapılan Kıtalararası Plaj Futbolu Dünya Şampiyonası'nda şampiyon olan İranlı oyuncular hakkında, protestolara destek mesajı verdikleri gerekçesiyle soruşturma açılmıştı. 
Milli futbolcular,  yarı final maçında ülkenin milli marşını okumamış ve final maçını kazandıktan sonra şampiyonluk kupasını kaldırırken sevinç gösterisinde bulunmamıştı. Brezilya'yla 6 Kasım'da oynanan final maçında gol atan İranlı futbolcu Said Piramun, son zamanlarda İranlı kadın protestocuların yaptığı saç kesme hareketini sahada canlandırmıştı.

Ünlü oyuncu başını açtı
Dünyaca ünlü ödüllü sinema oyuncusu Taraneh Alidoosti, Instagram hesabında başı tamamen açık halde, Kürtçe "Jin, jiyan, azadi" (Kadın, yaşam, özgürlük) yazılı kağıt tutarken gözüktüğü fotoğraf paylaştı. 

İranlı ünlüler rejim karşıtı gösterilere desteklerini başı açık fotoğraflarını paylaşarak ifade ediyor (Instagram/taraneh_alidoosti - Instagram/doniamadaniii)
Slogan, 22 yaşındaki Kürt kadın Mahsa Emini'nin Tahran'da örtünme kurallarına uymadığı gerekçesiyle 13 Eylül'de gözaltına alındıktan sonra ölmesinin üzerine başlayan rejim karşıtı gösterilerin başlıca şiarı.
İranlı aktrisler Donya Madani and Khazar Ma'soomi ve sinemacılar Azade Bizergiti, Mine Ekberi ve Meryem Yaveri de başı açık fotoğraflarını yayınladı.
Madani, sosyal medya paylaşımında şöyle dedi:
"Şimdi ben kendimim ve aynada gördüğüm kendim. Kadınlar, yaşam ve özgürlük için savaşacağım."

Esnaf kepenk kapattı
İran'ın bazı şehirlerinde esnaf, Zahidan kentinde 30 Eylül'de cuma namazı sırasında yaşanan ve "Kanlı Cuma" diye bilinen olayların 40'ıncı gününde kepenk kapattı.
İnsan Hakları Aktivistleri Ajansı'nın (HRANA) haberine göre, Şii Müslümanların çoğunlukta olduğu İran genelinin aksine Sünnilerin yaşadığı Sistan-Beluçistan eyaletinin yönetim merkezi Zahidan'da düzenlenen rejim karşıtı gösterilerde polisin açtığı ateş sonucu en az 96 kişi ölmüştü.
Zahidan başta olmak üzere başkent Tahran ve Kürdistan eyaletine bağlı Sakkız, Senendec ve Bane kentinde 10 Kasım'da esnaf kepenk kapattı.
Independent Türkçe, AA, Iran International, NDTV



Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyor

Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
TT

Kürt liderler: Suriye hükümeti ile özerk yönetim arasındaki müzakereler devam ediyor

Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)
Suriye ve Ürdün dışişleri bakanları cumartesi günü Amman'da ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile bir araya geldi. (Şam'daki ABD Büyükelçiliği’nin X hesabı)

Suriye hükümeti ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasındaki müzakerelerin çöktüğünü reddeden Kürt liderler, egemenlik ve ulusal konularda mevcut mutabakatların varlığını vurgulayarak, Esed rejiminin yıkılmasından bu yana ilk kez geçtiğimiz haziran ayı başında ve bu ayın 9'unda gerçekleştirilen doğrudan görüşmelerin ardından farklılıkların ve çözüm bekleyen konuların aşılması için diyalog ve görüşmelerin yoğunlaştırılması çağrısında bulundu.

Bu açıklamalar, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi arasında cumartesi günü Ürdün'ün başkenti Amman'da yapılan görüşmenin ardından geldi. İki taraf entegrasyon sürecini, Suriye'deki mevcut durumu ve sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesi için tüm tarafların acil adımlar atması gerektiğini ele aldı. Kürt kaynaklar, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'nin de toplantıya katılacağını öne sürdü.

ABD'nin Şam Büyükelçiliği X hesabından yaptığı açıklamada, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Mazlum Abdi ile Suriye'deki gelişmeleri ve ülkede sükûnet ve istikrarın yeniden tesis edilmesinin yollarını görüştüğünü duyurdu.

Büyükelçilikten yapılan açıklamaya göre Barrack ve SDG lideri, kimseyi dışlamayan birleşik bir Suriye devletine entegre olmak için atılacak pratik adımları ele aldı ve her iki taraf da ‘birlik zamanının geldiği’ konusunda mutabık kaldı.

xcdvfghyj
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin Suriye hükümetiyle diyalog heyeti başkanı Fevze Yusuf (Şarku’l Avsat)

Şam'da yetkililerle müzakerelerde bulunan Özerk Yönetim heyetinin başkanı Fevze Yusuf Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Uluslararası arabulucular ve Suriye hükümeti bizden taviz vermemizi istiyor. Ancak bölgelerimizdeki bileşenlere tek bir dil, tek bir bayrak ya da tek bir kültür dayatılmasına izin vermeyeceğiz. Biz bileşenler olarak tüm halkların ve mezheplerin haklarını garanti altına alan çoğulcu ve ademi merkeziyetçi bir Suriye inşa etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.

Kurulduğu 2014 yılından bu yana özerk yönetimi yöneten en önemli siyasi partilerden biri olan Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) Eş Başkanı, hükümetin vizyonunun özerk yönetimin kurumlarını feshetmek ve siyasi niteliğini iptal etmek üzerine kurulu olduğunu açıkladı. Fevze Yusuf, “Özerk yönetim anlaşmanın uygulanmasının önünde bir engel değil, aksine devleti güçlendirecek ve bütünleştirecek güçlü bir dayanak” dedi.

vfgthy
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından Haseke şehrinin girişine yapılan tasarım (Şarku’l Avsat)

Fevze Yusuf, ‘entegrasyon süreci’ kavramına odaklanan ikinci bir ihtilaf noktasına işaret ederek şunları söyledi: “Her iki tarafın da entegrasyon konusunda farklı bir anlayışı var. Bu noktada, toplantı ve diyalogla bu hususun ele alınması ve anlaşmanın geri kalan hükümlerinin açıklanması gerekiyor.”

10 Mart anlaşması SDG'nin ve sivil kurumlarının bu yılın sonuna kadar Suriye ordusuna ve devlet birimlerine entegre edilmesini öngörüyor. Anlaşma, Irak ve Türkiye ile tüm sınır kapılarının ve Kamışlı Uluslararası Havaalanı'nın yanı sıra kuzeydoğudaki petrol sahaları ve elektrik santralinin hükümetin kontrolüne geçmesini amaçlıyor, ancak bu yerler halen SDG tarafından yönetiliyor.

Fevze Yusuf, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinin bileşenlerinin ‘farklı dilleri, kültürleri ve kimlikleriyle geleceğin Suriye'sine katılacaklarını’ belirtti. “Anayasal haklarımızı alamazsak bize dayatılan hiçbir koşulu kabul etmeyeceğiz” diyen Fevze Yusuf, Suveyda vilayetinde ve ülkenin güneyinde kötüleşen durumdan hükümeti sorumlu tuttu ve bunun nedenini ‘merkeziyetçi zihniyete’ bağladı.

ABD ve Fransa'nın çabalarına rağmen Suriye Cumhurbaşkanı'nın SDG lideri ile yaptığı anlaşmanın uygulanmasındaki gecikmeyle ilgili olarak Kürt lider, geçiş hükümetinin önceki anlaşmalara uymamasının iki taraf arasında bir anlaşmazlık noktası olduğunu vurguladı. Fevze Yusuf, “10 Mart anlaşması anayasa taslağında yer almayan hükümler içeriyordu ki bu da hükümetin özerk yönetim ve askeri güçleriyle ilgili niyetleri konusunda ciddi şüpheler uyandırıyor” dedi.

Mazlum Abdi bu ayın 14'ünde bir Alman gazetesine verdiği röportajda, Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile varılan anlaşmanın uygulanması halinde güçlerinin silah bırakmasına gerek kalmayacağını ifade etti ve mart ayında varılan anlaşmanın tamamına bağlı olduklarını yineledi. Abdi, “Anlaşmanın şartlarının uygulanmasının SDG'yi Suriye ordusunun bir parçası haline getireceğine inanıyoruz. Bu nedenle şimdi ya da gelecekte silahsızlandırılmamıza gerek yok” ifadelerini kullandı.

sdfrgty
Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed (Şarku’l Avsat)

Özerk Yönetim Dış İlişkiler Başkanı İlham Ahmed ise hükümet ile SDG arasındaki müzakerelerin çöktüğü iddialarını yalanlayarak, ulusal konularda mevcut mutabakatların bulunduğunu, farklılıkların giderilmesi için toplantı ve diyalogların yoğunlaştırılması gerektiğini ifade etti.

Özerk yönetim bölgelerindeki askeri kurumların ve sivil yönetim yapılarının entegrasyonunun müzakerelerin önündeki en zor konulardan biri olduğunu belirten Ahmed şunları söyledi: “Müzakereler çökmedi. Suriyeliler yıllardır birbirleriyle diyalog kurmadıkları için bazı toplantılarda anlaşmazlıklar ve yanlış anlamalar olması normal.”

İlham Ahmed, Suriye güvenli bir ortama kavuşana kadar bu görüşmelerin devam etmesi çağrısında bulundu. Ahmed, 9 Temmuz'da Şam'da yapılan ve hükümet bakanları, yönetim yetkilileri ve SDG liderinin katıldığı toplantıya ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: “Yetkililer olumlu göstergeler ve her iki tarafta da gerçek bir istek gördüklerini söyledi. Toprak bütünlüğü ve devletin birliği gibi genel ulusal konularda görüş birliği var. Bunlar ortak zemin olarak kabul edilebilecek temel noktalar.”

Ahmed, özerk yönetimin devlet çerçevesi dışında alternatif askeri ve idari yapılar oluşturduğu yönündeki suçlamaları şiddetle reddederek, “Yerel yönetişim bağlamında adem-i merkeziyetçilik terimi bir arada yaşama durumunu ifade eder. Başka bir deyişle, bu bir yerel yönetişim biçimidir” dedi.