Biden'dan müttefik ülkelere: Polonya'ya düşen füze Ukrayna kaynaklı

Polonyalı polis memurları roketin düştüğü bölgede devriye geziyor (EPA)
Polonyalı polis memurları roketin düştüğü bölgede devriye geziyor (EPA)
TT

Biden'dan müttefik ülkelere: Polonya'ya düşen füze Ukrayna kaynaklı

Polonyalı polis memurları roketin düştüğü bölgede devriye geziyor (EPA)
Polonyalı polis memurları roketin düştüğü bölgede devriye geziyor (EPA)

NATO'dan bir kaynak bugün (Çarşamba) Reuters haber ajansına verdiği demeçte, ABD Başkanı Joe Biden'ın G7 ve NATO üyelerine Polonya'da bir köye düşen ve iki kişinin ölümüne neden olan füzenin Ukrayna'ya ait olduğunu söylediğini aktardı.
Polonya topraklarına düşen füze, Ukrayna'daki çatışmanın komşu ülkelere sıçrayabileceği konusunda küresel endişelere yol açtı.
Rusya ise dün (Salı) yaptığı saldırılarda yalnızca Ukrayna topraklarını hedef aldığını açıklayarak, "Polonya'da dün yayılan fotoğraflardaki füzelerin parçaları Ukrayna'nın S-300 hava savunma sistemine ait unsurlardır" açıklaması yaptı.
Rusya Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Ukrayna topraklarında başlatılan hava saldırılarının Ukrayna-Polonya sınırına 35 km'den fazla bir mesafede olduğunu belirtmek isteriz" denildi.
Kremlin, ABD'nin füzenin düşmesine verdiği tepkiyi memnuniyetle karşılarken, Rusya'nın gerilimi tırmandıran bu olayla 'ilgisi olmadığını' vurguladı.
Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, bazı ülkenin üst düzey yetkililerinin açıklamalarını kınayarak, "Amerikan tarafından daha ölçülü gelen profesyonel tepki not edilmelidir. Polonya'da yaşanan olayla Rusya'nın hiçbir ilgisi yok" dedi.
Belçika Savunma Bakanı Ludivine Dedondre, yaşanan gelişmenin, Ukrayna'nın Rus füzelerini engellemek için kullandığı savunma sistemleri kaynaklı olduğunu söyledi.
Bakan yaptığı açıklamada, "Soruşturmalar devam ediyor ve şu anda bunun kasıtlı bir saldırı olduğuna dair hiçbir belirti yok” dedi.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”