Biden, Zelenskiy’nin Polonya’ya düşen füzeyle ilgili açıklamasına yanıt verdi: ‘Kanıt yok’

Biden, şafak vakti Washington'a gelişinden kısa bir süre sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
Biden, şafak vakti Washington'a gelişinden kısa bir süre sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
TT

Biden, Zelenskiy’nin Polonya’ya düşen füzeyle ilgili açıklamasına yanıt verdi: ‘Kanıt yok’

Biden, şafak vakti Washington'a gelişinden kısa bir süre sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)
Biden, şafak vakti Washington'a gelişinden kısa bir süre sonra gazetecilerin sorularını yanıtlıyor (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden bugün (Perşembe) Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin Polonya topraklarına düşen füzenin Ukrayna menşeili olmadığı yönündeki açıklamasına yanıt verdi. Biden, Beyaz Saray'da gazetecilere verdiği demeçte, "Buna dair bir kanıt yok" dedi.
Önceki gün (Salı) Polonya'nın Ukrayna sınırına yakın bir köyde füze düşmesi sonucu iki kişi hayatını kaybederken, olay ertesi gün liderlerin bu haberle uyandığı G-20 zirvesinde endişeye yol açtı.
Biden, müttefik ülkelerin liderleriyle Bali adasındaki otelinde acil toplantı yaptı. Liderler, Polonya'nın olayla ilgili soruşturmasına destek sözü verdiler.
Biden ise toplantıda liderlere özel olarak füzenin Ukrayna menşeili olduğunu söyledi. 
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Polonya topraklarına düşüp ölümle sonuçlanan füze saldırısının Ukrayna füzesi olup olmadığı konusunda şüpheler beslediğini ifade etti. Durumla ilgili ortak bir soruşturma komisyonu kurulması çağrısında bulundu.
Zelenskiy dün bir televizyon kanalına vermiş olduğu röportajda gazetecilere, “Ortakların gerçekleri veya herhangi bir kanıtı elde etmeleri mümkün mü?” diye sordu.  Ortak bir soruşturma komitesi oluşturulup verilere erişilebilme çağrısında bulundu.
Hem Polonya hem de NATO, dün Polonya’da iki kişinin ölümüyle sonuçlanan kazada düşen füzenin Ukrayna savunma füzesi olduğuna inanıyor. Ancak Polonya ve NATO işin sonunda Moskova’yı, Kiev’i elektrik şebekesine ciddi zarar veren Rus saldırılarından korumak zorunda olduğu bir konuma getirdi.
Füzenin Ukrayna’dan geldiğini hala kabul etmeye Zelenskiy “Ordunun raporlarına duyduğum güvene dayanarak, bunun bir Rus füzesi olduğunu düşünüyorum” dedi.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”